Hilmi Türkay

Büyük Fark

11 Kasım 2013 Pazartesi

Günün iki önemi vardı. Birincisi takvim yaprağı ‘10 Kasım’ı gösteriyordu. Büyük gündü... Daha başka ‘büyük gün’ sayabilir misiniz? Atatürk’ün izinde yürüyenler duygulu anlar yaşadı. Ulu Önder keşke aramızda olsaydı... Şimdi yaşananlar karşısında eminim ki kemikleri sızlıyordur. Yine de “Yıkılmadık ayaktayız”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye milyonlarca haykıranları duyuyorum. Genç nesil her şeyin farkında. Sanırım bu çark hep böyle devam etmeyecek. Sabah 09.05... Siren sesleri, kornalar, yolda yürürken çakılı kalan insanlar... Bayraklar yarıya inmiş. Gözler doluyor, yaşlar akıyor. Bunun adı ‘Ata’ya saygı’. Diğer yanda yürüyeni, arabasını süreni, çay içenini gördüm. Üzüntüm, bildiğim tanıdığım aynı insanların kısa sürede değişime uğraması. Neden? Her şey, un, şeker, pirinç, meşrubat vs. olmamalı. TC’yi silen hükümet, devlet nişanındaki Atatürk logosunu dahi yok sayıyorsa fazla söze gerek yok. Aslında konuşacak çok şey var, fakat...
Derbilerin havası başkadır
Derbiler yıllanmış şarap gibidir. Hemen her maçın havası başkadır. Mücadeleler başka oyunlara göre değişik geçer. Elbette eskiyle günümüz arasında dağlar kadar farklı ortamlar oluşmuştur. Bir kere en başta rakip seyirci maçlara gelmiyor, gelemiyor. Mecburen alınmış bir karar var. Böylesi çok daha iyi. En azından ‘Vurma, kırma, yaralama’ olmuyor. Geçmişte yanyana oturuyorlardı! Bugün şiddet ayyuka tırmandı. Yasa çıkıyor uygulama yok. Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de tam 14 yıldır yenemiyordu. Ancak Sarı - Kırmızılıların Saracoğlu’nda kaldırdıkları lig şampiyonluğu kupasına tanıklık edenlerdenim. Bunu es geçmemeliyim. Karanlıkta da olsa bu kupayı aldılar. Döneyim geceye; önce dostluk mesajlarından söz etmeliyim. Uzun aradan sonra F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ‘dostluk’ adına çağrı yaptı. Galatasaray destekledi. Ne kadar güzel değil mi? Ancak ağızdan çıkanlar sözde kalmamalı devamı gelmeli. Bana göre ortamın gerilmesinde baş suçlu yöneticiler. Bir kıvılcım çakıyorlar arkası geliyor. Susmayı deneseler sorunlar yarı yarıya azalacak, demek ki iyi profesyonel değiller. Ersun Yanal’ın rahatsızlığı spor camiasını endişelendirdi. Önce ‘kalp krizi’ geçirdiği yayıldı, doktorlar fazla geçmeden doğru açıklamayı yaptılar: “Kalp krizi yok, iki damarında ağırlık gördük stent taktık”. Dün sahadaydı, bana göre çok riskli bir iş yaptı. Gökhan Gönül’ün sakatlığı geçse de kulüp doktorları tedirgindi. Çünkü aynı yerde oluşacak ikinci bir sakatlık futbolcunun sezonu kapatmasına neden olacaktı. Ersun hoca yine de oynattı Gökhan’ı. Derbilerde peşin hükümlü olmamak gerekir. Bu maçlar üç ihtimallidir. İyisi mi konuşmamak. Öyle yaptım ve maç saatini beklemeye koyuldum. G.Saray sahaya çıktı; tepki yoğun, şaşırmadım. Yarın F.Bahçe TT Arena’ya gidecek aynısını yaşayacak. Bu işin çözümü imkânsız.
Oyuna gelince ilk 45 dakika kim iyi mücadele etti doğrusu anlayamadım. 2 - 3 cılız şut var, bir de penaltı atışı. Taktik gereği olmalı ki iki taraf birbirlerinin üzerine fazla gitmediler. Bu nedenle derbi ‘temposuz’ geçti. Saha mı kötüydü bilemiyorum sakatlık çok oldu. Bazıları bunu ciddi anlamda yaşarken bazıları da hakem Bülent Yıldırım’ı aldatmayı tercih etti. Penaltıyı tartışmak dahi istemiyorum. “En iyi kim?” diye sorsalar yanıtımı ‘hiçbiri’ olarak veririm. Atmosfer güzeldi. 34. dakikayı F.Bahçe taraftarı yine es geçmedi. Ata’ya saygı gününde dik duruşları tartışılmaz. Bravo Sarı - Lacivertli taraftarlara...
İkinci bölümün başındaki Kuyt - Emenike değişikliği mecburiyettendi. Hollandalı futbolcunun sakatlığı umarım ciddi değildir. Bu yarıda tansiyon yüksekti. Nedense futboldan çok sertlikleri ön plana çıkan bir maç izliyordum. Hakem Bülent Yıldırım o kadar çok düdük çaldı ki sayılarını aklımda tutamadım. F.Bahçe olumlu işler yapmaya başlamıştı. Cristian’ın attığı ikinci gol düşüncemi doğruluyor. Seyircinin keyfine artık diyecek yoktu. Tribünler ayağa kalkmış “Şampiyon” sesleri yükseliyordu. G.Saray kötü müydü? Hayır değil. F.Bahçe’nin askerleri özellikle ikinci yarıda futbol olarak bir adım öndeydiler hepsi o...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları