Yıllardır bu işle boğuşuyoruz ama derbi maçlarındaki heyecanımız hep mesleğe başladığımız ilk günkü gibidir. Derbilerin heyecanı hep haftabaşıyla başlar. Hayrettir, yöneticiler artık birbirleriyle dalaşmıyor. Eskiden maçtan önce başlarlardı karşılıklı atışmalara. Bu konuşmaları her defasında ortamı gerer, taraftarlar birbirlerini gördükleri yerlerde başlarlardı şiddete. Çok şükür ki bu olaylar duruldu. Kesilen cezaların da elbette rolü büyük. Yine de her derbi öncesinde geniş çapta güvenlik önlemleri alınıyor. Varsın alınsın. Çünkü bizimkilerin “an” itibarıyla ne yapacakları belli olmaz. Dün geceki derbi “Yenilmezlerin çarpışması”ydı. Fenerbahçe, Kadıköy’de 11 yıldır derbi kaybetmiyordu. Beşiktaş ise ligde mağlubiyet görmeyen iki takımdan birisiydi.
Futbolcuların toplam değerine baktım; Fenerbahçe’nin değeri 158, Beşiktaş’ın 115.9 milyon Avro gözüküyordu. Beşiktaş, Fenerbahçe’yi en son 24 Nisan 2005 yılında 4-3 mağlup etmiş. İki tarafın önünde yarından sonra belki de “en zor” bir hafta var. Fenerbahçe; Feyenoord, Beşiktaş ise Dinamo Kiev deplasmanına çıkacak. Var olma maçları. Umarız her şey bizim istediğimiz gibi gelişir.

9 yıl hizmet etmişti
Gökhan Gönül, Fenerbahçe formasını tam 9 yıl üzerinde taşımıştı. Görevini her zaman kusursuzca yaptı. Sakat sakat oynadığı maç sayısını unuttum. Vücudunda darbe almadığı yer yoktu. O Gökhan, sezonun sonunda Aziz Yıldırım’la anlaşmazlığa düşünce tercih hakkını Beşiktaş’tan yana kullanmıştı. Gayet dogal. Profesyonellikte bunlar vardır. Örnek versem sonu gelmez. Dün gece, Gökhan’a yapılanları ayıpladım. Annesinin ne suçu var? Fenerbahçe seyircisine hiç yakışmadı. Oyun içinde, Hasan Ali ile Gökhan’ın beraber girdiği bir mücadele vardı. Gökhan sakatlık geçirdi, bir süre yerde kaldı. Baktım, tribünler Hasan Ali’yi alkışlıyor. Futbolun nankör olduğunu bilirdim ama bu kadar aşırısına ilk kez tanık oluyorum. Mücadelenin ilk bölümünde gol sesi çıkmadı. Beşiktaş sürekli top dolaştırarak 1 puana razı görünüyordu. Fenerbahçe sürekli pozisyon yakaladı, değerlendiremedi. Temposu düşük bir derbiydi. İki tarafta da vasatın altında futbolcu sayısı fazlaydı. Hakem Hüseyin Göçek’e gelirsek bana sokaktaki devamlı düdük çalan trafik polisini anımsattı.
Derbinin kazananı olmadı. Fenerbahçe, puan farkını kapatmak için sahaya çıkmıştı. Ne var ki 1 puan şimdilik Beşiktaş’a yaradı.