Fenerbahçe sezona girerken her zaman olduğu gibi yine ligin büyük favorisi görünüyordu. 20 futbolcu alınmış, teknik direktörlüğe Erol Bulut getirilmişti. Erol Hoca bu işi başarabilecek miydi, kaygılarım vardı. Bir kere geldiği yeni kulübü, Alanyaspor'dan çok farklıydı. Alanyaspor'da maç kaybetseniz, 3-5 gol yeseniz kimse çıkıp neden böyle oldu diye hesap sormaz. Büyük kulüplerde durum değişiktir. İşin ucunu baştan sıkı tutmanız gerekir. Disiplin ilk şartınız olmalıdır. Bunu sağlayamazsanız başarı zorlaşır. Camia, aldığınız bir iki yenilgide ayağa kalkar, hele bu mağlubiyetler derbilerde ve Kadıköy'de olursa işte o zaman yanarsınız, hedef adamlıktan kurtulamazsınız.

MÜDAHALE LAZIMDI

Erol Bulut henüz yolun başındayken zor günler geçirmeye başladı. Futbolcularıyla iletişim eksikliği yaşadı. Otorite kuramadı. Sistemi oturtamadı, her maça başka onbirlerle çıktı, oyuncu değişikliklerinde zamanlama hataları yaptı. Oynattığı futbol hiçbir zaman beğenilmedi. Son iki üç aydır Erol Bulut “İstifa etsin” seslerini sıkça duyar olduk. Artık bir müdahale lazımdı. Çok başlılık ortaya çıktı. Yanı başındakiler topa girdiler, işine karıştılar. Erol Hoca dağıldı. Ali Koç, 25 Mart günü Erol Bulut'la yolları ayırma kararı aldı. Bana göre çok geç kalınmış bir hamle. Neden bu kadar beklendi anlamadım. Takım Emre Belözoğlu'na emanet edildi. Emre, başarı sağlar mı kalan maçlarda göreceğiz.

HER ŞEY SİL BAŞTAN

 Koç döneminde F.Bahçe'ye teknik direktör dayanmıyor. Yeni sezonda büyük olasılıkla yabancı hoca gelecek her şey sil baştan olacak. Peki yeni teknik adam gelince bu takımda kaç futbolcu kalır sizce? Şahsi fikrim: yarısı gider diyorum. (Samatta, Cisse, Valencia, Thiam, Lemos, Novak, Sinan, Tisserand) Paraları har vurup harman savurmaya devam ediyoruz. Bunun sıkıntısı bilinçsizce yapılan transferler. Zirvedekilere ligin dibindeki takımlar hep korkulu rüya olmuştur. Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçı yaşanan bir örnek. Diğer örneği dün geceki Denizli mücadelesi için gösterebilirim. İlk 45 dakikada sanki konuk takım evinde oynuyordu. 2 net pozisyon buldular, birini yine Altay önledi. F.Bahçe’nin pozisyonu yok. Hoca değişti takım aynı. İnsan biraz kıpırdar. Futbolcuların gözünde, parıltı, ışık yok. Emre Belözoğlu’ndan İrfan-Samuel hamlesi geldi. Akabinde Caner’in ortasında sahanın en kötüsü Samatta 64. dakikada golü attı. Fenerbahçe’nin kaleyi bulan ilk şutuydu aynı zamanda. İrfan’ın golü VAR’a takıldı. Zor gecede 3 puan zirvenin içinde kalmak adına iyi. Umarım F.Bahçe ilerleyen haftalarda baş ağrıtan futbolunu geliştirir. Yoksa?