Fenerbahçe, Belarus’un Bate takımıyla evinde rövanşa çıkıyor. Karşılaşma seyircisiz. Stat dışında çok sayıda taraftar büyük ekrandan mücadeleyi izliyor. Dakika 54’ü gösterdiğinde meşaleler yanmaya başlıyor, bazılarının sahaya düştüğünü görüyorum. Biri, maratonu kaplayan Türk bayrağının üzerine isabet ediyor. Bayrak alev alıyor. Görevlilerde koşuşturma, neyseki erken müdahale yapılıyor. Hakem duman nedeniyle oyunu durduruyor. Şaşkın. Nasıl olmasın ki.. Böyle bir duruma yaşamında bugüne kadar hiç tanıklık etmemiş. Bu ilk oluyor. Fenerbahçe hep ‘ilk’ lerin takımıdır(!) O da ekibiyle birlikte ilki yaşadı. Bate maçında köşe yazımın geniş bölümünü taraftara ayırmıştım. Bir uyarı yazısıydı bu. Ancak ben değil kim uyarırsa uyarsın taraftar ikazlarımızı kulak arkası ediyor. Soruyorum; en lazımlı Bate maçında seyircinin olmaması Fenerbahçe taraftarına yakıştı mı? Biri yapıyorsa engelleyeceksin onu kardeşim.

Ünlü spor blog sitesi Dirty Tackle da bu ilginç gelişmeyi sutünlarına taşırken “İlginç, güzel bir o kadar da ruhları holigansı” diye bir ifade kullanmış. Maç sonrası Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a yönelik “İstifa” sesleri ayyuka çıkıyor. Bu tepkiler ister istemez Yıldırım’ın kulağına geliyor. Başkan yakınlarına şunları söylüyor: “Üç kulvarda yürüyen tek kulübüz. Biz bunları hiç hak etmiyoruz. Bunlar asla Fenerbahçeli olamaz.”

Evet, bir yeni ceza daha kapıda. Seyircisiz maçta disiplin kuruluna sevk ediliyorsunuz. Gülelim mi, ağlayalım mı halimize, ne dersiniz ? Birkaç hakem hocasıyla eşi benzeri olmayan durumu görüştüm. İşte söyledikleri:

• Mustafa Çulcu (Eski MHK Başkanı): Hakem havai fişek nedeniyle oluşan sis yüzünden oyunu durdurdu. Yani oyun durduğu için yapılan bu eylem kayıtlara geçti. Bu nedenle gözlemciler bu gelişmeleri UEFA’ya rapor edecek. Para cezası muhtemel.

• Bülent Yavuz (Eski MHK Başkanı); Sahaya atılan meşale ile F.Bahçe’ye ceza getiren olaylar birbirinden farklı. Ben UEFA’nın Fenerbahçe’ye atılan bu birkaç meşale nedeniyle saha kapatma cezası vereceğini düşünmüyorum. Küçük bir para cezası gelebilir.

Maç trafiği yoğunlaştı

Mersin, Bate, Trabzon, Bate, dün gece Kasımpaşa, önümüzdeki hafta içi 1461 Trabzon’la kupa, sonra Beşiktaş, (lig) ardından Avrupa arenası... Görüyoruz ki; Fenerbahçe çok yoğun bir maç trafiğinin içinde. Şu ana kadar kaza yapmadan gelindi ama bundan sonrası ne gösterir, zaman iyi bir ilaç.

Tartışmasız penaltıydı

Oyuna penaltıyla giriyoruz. Mehmet Topal üzerine gelen toptan korunmak istemeye çalışsa da bunu başaramıyor, hakem penaltıyı veriyor. Uche golü atıyor, Kasımpaşa 1-0 önde. Fenerbahçe rakip sahada baskı kuruyor. Tek kale mücadele neredeyse. Ancak konuk futbolcular sahada iyi niyetli görünmüyor. Yok yere kendilerini zemin üzerine bırakıp hem vakitten çalıyor hem de tempoyu düşürmek istiyorlardı. Yakışık almayan bir tavırdı bu. Ama futbolun içinde bunlar oluyor. Orta sahada tek başına kalan Emre, ‘konu mankeni’ Meireles, top tutamayan Kuyt 11’de yer bulurken; son haftaların başarılı ismi Salih 18’de bile yok. Stoch da nihayet formayı kaptı. Kaptı da olumlu ne yaptı tartışılır. Ayağına aldığı her topla sürekli çizgiye doğru gitti. Bir de artık herkes Slovak oyuncuyu çözmüş. Bu orta saha ve bu forvetle işler hiç olmazdı. Rakip de etten duvar örünce lazım olan golü Fenerbahçe ilk 45 dakikada atamadı.

Sow ve Cristian oyuna girdikten sonra bilinçli pozisyon üretkenliği başlıyor. Çok geçmiyor Webo skora denge getiriyor. Saracoğlu’nda taraftar şampiyonluk tezahüratıyla Fenerbahçeli futbolcuları motive ediyor. Kasımpaşa’dan yine yere yatıp kalkmamalar gözlerimizden kaçmıyor. Maç gitti gidiyor. Kötü yönetim gösteren hakem Hüseyin Sabancı bu kez Fenerbahçe lehine penaltı noktasını gösteriyor. Emre topun başında, ev sahibi 2-1 önde. Akabinde Sow’dan bir gol daha. Özetlersek bu Fenerbahçe’nin bu sezonki diğer adı ‘Istırapbahçe’. Skora aldanmayın.

\n