Hilmi Türkay

Kara Gece

24 Ekim 2011 Pazartesi
\n

Murat, Bilal, İbrahim, Yunus, Eyüp, Koray, Hüseyin, Fikret, Mesut, İdris, Soner, Mehmet, Yavuz, Fevzi, Ufuk, Ahmet... İsimlerini sıraladığım gencecik fidanları 19 Ekim sabahı şehit verdik. Acımız büyük!.. Yurdum kan ağlıyor. Bir ülke topyekûn gözyaşı döker mi? Döktürdüler. Askerlik dönüşü annesinden bisiklet isteyen Avcılardaki şehidimiz Eyüp, teröristle karşı karşıya getirilirse bu milletin gözyaşı hiç dinmez. Şehit sayısı az olunca, bu haberler topluma sanki sıradan bir olaymış gibi yansıtılıyor. Sayı arttığında ise yetkililer sıradan tepkilerle, aynı beylik sözleriyle halkı uyutmaya devam ediyor. Bizler ise bu atmosferde çiçek tohumları gibi şehitlerimizi toprağa serpiştiriyoruz. Bırakalım artık şu sıradan yurttaşlığı!

\n

Dün gece Kadıköyde sıradanlık yoktu; yurttaşlar vardı. Siyahlar, gözlerimizi açmak, tribündeki haykırışlar; sağır kulakları delmek içindi. Şehitlerimizin adı, hep bir ağızdan yükseldiğinde sıradanlığımız gitti, ilk kez bu kadar umutlandım. İçimden Bu çocuklar 70 milyonu da uyandıracak galiba dedim. Bu gidişler, başka bir gidişti. Liselerden her türlü baskıya karşın sokaklara dökülen çocuklarımızı gözlerinden öpüyorum. Sanıldığı gibi onlar hiç de sanal dünya gençliği değil.

\n

Maça tam anlamıyla konsantre olamadım. Diğer meslektaşlarım da öyle. Karşılaşmaya nasıl dikkat verebilirdik ki acı tablodan sonra... Bayrama sayılı günler kaldı. Ateş düşen o evlerdeki insan manzaralarını, anaları, babaları, eşleri, çocukları düşünebiliyor musunuz? Biz düşünürken gözlerimizden dökülen yaşlar sel olup gidiyor, bir de acılı aileleri aklınıza getirin... Bayramda çocuklarının yolunu gözleyenler, evlatlarının en sevdiklerini bile hazırlamaya başlamışlardı. Ne yazık ki bu bayramda da analarımız çocuklarının yanına giderek; bir soğuk mezar taşında, öfkeleriyle birlikte acılarını, sessiz çığlıklarıyla bir yerlere, bir kez daha duyuracak. Maç için gazetemden çıkarken Vandan da deprem haberi geldi. Acımız iki katına çıktı.

\n

Oyun yüksek tempoda olmadı. Topla daha çok buluşan F.Bahçeydi. İki takım arasındaki fark; bakıldığında neredeyse uçurum. Ama parantez açıp, şunu söylemek istiyorum; birileri çıkıp F.Bahçe için Sezon sonu düşecek der ise o takımdan ne beklersiniz? Futbolcusunun kafasında hep soru işaretleri oluşur, motivasyon kaybı yaşar. Hocası ne kadar takımı toplamaya çalışırsa çalışsın durumu ancak asgariye indirir.

\n

Dün gece Sarı - Lacivertli futbolcuları kafa olarak hazır görmedim. Yine de saha içinde Ziegler, Baroni ve Emreyi mücadelelerinden dolayı diğerlerine göre bir adım öne çıkarıyorum. Ziegler, Stochla beraber sol kanattan fazla sayıda top taşıdı. Ancak golcünüz rakip kaleye arkası dönük oynarsa işiniz zorlaşır. Semihten söz ediyorum; haftalardır formsuz ama Aykut Kocamanın İstanbuldaki maçlarda ilk tercihi. Samsunspor, ligimizin yenilerinden. Isınma turlarındalar. Zaman zaman F.Bahçeye kafa tuttular. Girdikleri birkaç gol pozisyonunu değerlendiremediler. Hakem İlker Meralin MHKdeki torpili kim bilemiyorum! Ama böyle hakemlerle ligimizin devam etmesi zor görünüyor. Olan faulü çalmadı, olmayanı çaldı. Avantajlarda hatalı kararlar verdi. Gece F.Bahçe için kötü bitti. Doğrusu böyle bir kayıp bekliyordum. Bu başlangıcın devamı; kafalar rahat olmadıkça gelecek gibi. Umarım yanılırım...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları