Süper Kupa’da Galatasaray’a yeniliş, ligde Konya’ya karşı kötü başlangıç, CAS’a son savunma için gidiş, Arsenal’a farklı kaybetme ve rövanşı zora sokma... Takım tatsız, futbol kötü, taraftar tepkili... Ve iki gün önce yazmış olduğum yazımın başlığı; “F.Bahçe’de tehlike çanları.” Ersun Yanal hedef adam. Topçulardan bazıları da öyle... Aziz Yıldırım barut fıçısı. Çare ne olur tartışılır. “Yönetim gitsin”, “Ersun Hoca’yla olmaz” diyenler çoğunlukta. Ben diyorum ki; yönetim de gitsin teknik direktör de... Ama; bu başkana dokunmayın. Olumsuz bir şey mi yaptı hadi söyleyin. Birilerinin yalakası olmayın. Eğri oturup doğruyu konuşun. “Al” dediniz aldı, “Yap” dediniz yaptı. F.Bahçe için cezaevinde dahi yattı. Nedir bu kin, nefret. Suçu Alex’i göndermek mi? Tamam, kulüpte kimse kalıcı değil, bu kulüp kimselerin tapulu malı da değil. Ancak o koltuğa oturup meşgul edenleri hatta bir çivi dahi çakmadan gidenleri de biliyoruz. Aziz Yıldırım’ın yeri diğerlerinden çok ayrı olmalı.

Emre, Cristian, Yobo yok
18 kişilik maç kadrosunda Emre, Cristian, Yobo ve Krasic yok. Emre ile Yobo’nun olmayışını yadırgamadım. Ancak Cristian neden yok anlayamadım? Bana göre Cristian bu takımda rahat rahat oynar. Yeri her zaman vardır. Bugün yedek kulübesinde dahi oturamıyorsa bir şeyler ya var ya da olmuş demektir. Krasic için bir şey söylememe gerek yok. Bir an önce gitse de Holmen’e lisans çıksa. Mehmet Topal sakat, takım kaptanı Selçuk Şahin’di. Tribünlerde yer yer boşluklar vardı. Oyun zevksiz geçti. Fenerbahçe ilk bölümde rakip kaleye sadece iki şut atabildi. Toplardan biri auta, diğeri de taca gitti.
Bu takımın yedi maçtır ne oynadığını, sahada ne yapmak istediğini anlamış değilim. Eğer anlayan biri varsa gelsin bana anlatsın. Gökhan Gönül’ün dönüşü sevindirici. Kişisel birkaç bindirmeler yaptı ancak son paslarda pozisyona girecek arkadaşlarını ne yazık ki bulamadı. Bir ara baktım, Eskişehirspor’dan Erkan Zengin, kendi yarı alanından aldığı topu metrelerce sürerek, Mert Günok’un karşısına kadar götürdü. Önüne çıkan kimseler olmadı. Vuruşunu Mert önledi. Erkan iyi işler yapıyor. Sarı - Lacivertliler bir aralar bu futbolcuyu almak için çaba gösterdi. Son durum nedir bilemiyorum. Kırmızı - Siyahlıları daha organize gördüm. Ne de olsa takımın başında genç ve başarılı teknik adam Ertuğrul Sağlam var.
Tribün bölünmeleri hiç hoş değil. Uzlaşma bir türlü olmuyor hatta kavgalar dahi çıkabiliyor. Sarı - Lacivertli takım belki iyi olsa bu durum ortadan kalkabilir ancak şu aşamada öyle bir şey söz konusu değil. F.Bahçe’nin hali gerçekten içler acısı. Emenike de ilaç olamıyor. Kuyt’ın golü 3 puan için anlamlı. Ya Mert’e ne demeli. Konya’dan sonra ikinci penaltıyı kurtardı. Sevinin en çok hocası oldu. Benden de Mert’e ‘kocaman’ bravo. Bu çocukta iş var beyler.

\n