Hilmi Türkay

Olağanüstü Maç

17 Aralık 2012 Pazartesi

2012 yılının son derbisi... Dışarıda ince ince yağan bir yağmur var. Bu hava yürümek, gezmek maça gitmek için engel teşkil etmiyor. Evden çıktıktan sonra yanıbaşımızdaki mahalle kahvesine uğruyorum. İçerisi erkenden dolmuş. Hemen beni soru yağmuruna tutuyorlar. Hangi birine yanıt vereceğimi bilemiyorum. Kıssadan İyi oynayan, hak eden kazansın diyorum. Bu yanıtım bazılarını doyurmuyor. Daha çok Fenerbahçeliler, Ağabey takımına güvenmiyor musun sorusunu soruyor. Bu işler takımına güvenmekle olmaz. Çünkü derbi maçlar her zaman farklı sonuçlar doğurur, önceden favori olmaz. Favorinin kaybettiği, favori olmayanın kazandığı çok derbiler bilirim. Şans faktörü de önemli tabii ki... \n

\n

Mesleki hayatımda bilmiyorum kaçıncı izlediğim derbi bu benim. O kadar fazla yazdım ki sayısını unutmam çok doğal. Geçmişteki derbilerin elverişsiz koşullarda oynandığını, tribünlerde dostluk havasının hep ön planda olduğunu birçok kez ifade etmişimdir. Bunu hiç sıkılmadan yazmamın nedeni böyle bir tabloyu bizlerin yaşamamış olmasıdır. Biz hep kavgayı, dövüşü, kesici aletleri, taraftar-polis kovalamacasını, kavgasını... Taşları, sopaları, biber gazlarını gördük. Biz yeri geldi; tribündeki ölümlere tanık olduk, yaralanmaların ise sınırı yok. Bu ülkede şiddetalmış başını gidiyor. Birkaç gün önce tekerlekli sandalye basketbol maçında yaşananları utançla izledim. Kim bunları yapanlar, araya provokatörler mi sızıyor yoksa? Fenerbahçe kendi stadına girmek üzereyken, Göztepeli taraftarlar otobüse taş ve bira şişeleri atıyor. Bütün bunlar olduğu halde birileri çıkıp, dört büyüklerin aralarındaki maçlarda deplasman seyircisi engellenmesindiyebiliyor. Şaka gibi... Ben bunu söyleyen insanın sağlıklı olmasından kuşku duyarım. Geçen yıl İnönüde oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinde Sarı - Lacivertlilerin, eski açık tribün kapısını açarak içeriye girip Beşiktaş tribününe doğru yöneldikleri anda, polis biraz geçikmiş olsa taraflar arasında hiç hoş olmayan durumlar ortaya çıkacaktı. Keza İnönüdeki Beşiktaş - Bursaspor maçı... Yaşananları iyi hatırlayın. Bizde dostluk falan olmaz. İki tarafın tribün liderleri buluşuyor, yemek yiyor, centilmenlik anlaşması yapıyor ama her şey orada kalıyor. Stadın içine girildiğinde o topluluğu tutmak, idare etmek, elinizle yapmayın, etmeyin demekle bu olayların çözüleceğini mi sanıyorsunuz? Her telden insan var, hangi birine engel olacaksınız? Bugün seyircinin tek taraflı olması bana göre iyi oldu. Yoksa her saniyesi yine gerginlik kokacaktı. Bu anlaşma böyle devam etsin. En önemlisi analar, babalar çocuklarından endişe duymasın. Çok tanık oldum karakol kapısında sabahladıklarına... Sarı - Lacivertliler ikinci maçta Galatasaray seyircisi gelebilir diyor. Vazgeçin beyler... Bugüne dek Fenerbahçe Kulübü birçok ilkler yaptı, hepsini alkışladım. Ama bunu ilklerinizin içine ne olur almayın. Yöneticilerin birbirlerine barışık olmadığı ortamlarda seyirciyi karşı karşıya getirmek hataların en büyüğü olur. Abdullah Kiğılının sözlerini hiç tasvip etmiyorum. Altında sanki şov yatıyor.\n

\n

Herkes maça kilitlendi\n

\n

Derbi maçlar oynandığı sıralarda ülke genelinde hayat durur. Bu yıllardır böyledir. Biletler çıktığı gün biter. Maça giren girer, şanslıdır; giremeyen ise TV başına kilitlenir. Her zaman olduğu gibi yine önceden sözlü atışmalara tanıklık ettik, keşke olmasa... Ağzı olan konuşuyor... Ah bir susabilseler... Halis Özkahyanın oyunu başlatan düdüğü... Arena ayakta, söz sırası artık futbolcularda. Bir direkten dönen top, üç korner atışı, G.Sarayın bunaltıcı baskısı var. Rakip kalelere gol atan Bekir İrtegünün savunduğu kaleye gol atacağı kimin aklına gelebilirdi ki?.. Riera ortayı yaptı o ters vuruşla topu kendi ağlarına bıraktı. Futbolda olur böyle şeyler. Hasan Ali Kaldırımdan gelen beraberlik golü fazla gecikmiyor. Şık bir gol atıyor Hasan Ali. Solak olmasına karşın hem de sağ ayağıyla... Kartlar çıkıyor zaman zaman, normal. Top iki kale arasında gidip geliyor. Temposu yüksek bir mücadele. Eminim herkes keyif alıyor. Selçukun takımı adına kullandığı serbest atışta kaleci Volkan kıpırdayamıyor. Kurtarılması çok zor bir top. Sarı - Kırmızılılar ikinci kez öne geçmenin sevincini yaşıyor. Adına yakışır geçen bir derbi. Çok oldu bu tarz maç izlemediğim. Forması ıslanmayan yoktu. Bütün maçlar böyle oynansa..\n

\n

Aykut’un hamleleri\n

\n

Ev sahibi ikinci bölüme skor avantajıyla çıkıyor. Tek farklı üstünlük futbolda garanti değil. Sarı - Lacivertliler rakip yarı alanda sıkca görünse de bitirici vuruşları yapamıyor. Aykut Hoca hamlelere başvuruyor. Cristian, Caner, Kuytı oyundan alıp Sezer, Krasic ve Stochu sahaya sürüyor. Bu kan değişiminin ne denli katkı yaptığı tartışılır. Sonlara doğru iki taraftan da yorgunluk nedeniyle beklenen hatalar geliyor... Meireles ikinci sarıdan oyun dışında. Kariyerinde gördüğü ilkkırmızı kartmış. F.Bahçe 10 kişi kalıyor. Sonuç; Arenada gecenin kazananı G.Saray. Ben tüm futbolcuları olağanüstü mücadalelerinden dolayı kutluyorum. İsterdim ki bu maçın üzüleni olmasın... Çünkü son derece temiz bir karşılaşma oldu, tartışmaya gerek yok. F.Bahçe iki, G.Saray bir attı ama üç puan Cimboma gitti. Olur böyle kazalar!...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları