Lig gitti, kupa gitti, Avrupa gidiyor. Koskoca Fenerbahçe, bir sezonda bu kadar hüsranı camiasına yaşatır mı? Yaşattı! İsmail Kartal, Slavia Prag maçı öncesi “Rakibimizi iyi analiz ettik” demişti. Pes doğrusu. Sarı-Lacivertliler koca ilk yarıyı boşa geçirdi, nasıl analiz yapılmış merak ettim. Kartal’ın tek planı, savunma merkezinde sıkıntı yaşayan rakibine karşı derin toplarla Pelkas ve Valencia’yı buluşturmak. Birkaç kez denedi olmadı. Ferdi’nin dikine süratle gidişi ama ceza sahası çevresinde pas atacak bir arkadaşını bulamaması zaten her şeyin özetiydi! Tamam eksikler var, yıldızlar yok ama F.Bahçe sahaya kim çıkarsa çıksın, oyunu organize edemiyor. Topu alan takım arkadaşına bile iletemiyor. 

Slavia sahayı iyi parselleyince Sarı-Lacivertliler hepten çaresiz kaldı. Orta saha işlemiyor, dolayısıyla ön alanda baskı kurulamıyor. Hele ki 3. bölgede çok amatörce yapılan pas hataları, top kayıpları, final vuruşlarının gerçekleştirilememesi... F.Bahçe savunması zaten evlere şenlik! Traore 45. dakikada elini kolunu sallaya sallaya golü attı. Düşünün 8 F.Bahçeli oyuncu ceza sahasında, 4 Slavialı göstere göstere topu ağlara yolladı. Sarı-Lacivertliler ikinci yarıya istekli başladı, Ferdi’nin üst düzey çabasıyla yarattığı pozisyonda Pelkas 1-1 yaptı. İşler biraz düzelir gibiydi, 2 dakikada 2 gol yedi F.Bahçe! Ardından yine Ferdi çıktı sahneye golünü attı. Ama ne çare! “Sadece Ferdi” vardı mücadele eden hem de sol bek oynamasına rağmen ancak “sadece Ferdi” yetmiyor. Takım yardımlaşamıyor, fizik güç koyamıyor, ikili mücadele kazanamıyor. Sonuç yine hayal kırıklığı oluyor.