23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün yurtta çoşkuyla kutlandı. Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Çocuğa özen göstermeyen bir ülke yarınlarını bugünden kaybetmiş demektir. Bu böyle bilinsin. Güzel geçen günün akşamı bizleri Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak derbi bekliyor. Bu maça hep birlikte hazırlandık. Fakat öncelik sırasını Rize-Başakşehir karşılaşması sonrasında yaşananlara vereceğim. Çünkü gördüklerim beni fazlasıyla üzdü. Hatırlatma yapmam gerekirse; Başakşehir kaptanı Emre Belözoğlu, tel örgüler arkasında bulunan bazı taraftarlarla tartışıyor. Belözoğlu’nu sakinleştirmek isteyen takım arkadaşları, bu esnada olayları görüntülemeye çalışan meslektaşlarımızdan kameraman Ahmet Çağlar ve muhabir Selman Kutlu’yu hedef alıyorlar. Olayın baş kahramanları Volkan Babacan, Ufuk Ceylan ve Yalçın Ayhan. Üçünü de iyi tanıyorum. Bir anda nasıl gaza gelmişler öyle? Yumruklar havada uçuştu.
Volkan Babacan, milli takımın kalecisi. Bugüne kadar adından hep övgüyle bahsettim. Hatta, “Fenerbahçe kalesine en büyük aday” diye de yazmıştım. En çok ona şaşırdım. Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, TSYD Başkanı Oğuz Tongsir’i arayarak “Olaya karışanları en ağır şekilde cezalandıracağız” demiş. Gümüşdağ’a olaya verdiği tepki için teşekkür ederim.

G.Saray üstünlüğü
G.Saray ve F.Bahçe maçının havası bu kez hiç yoktu. Daha önce biliyorsunuz ki kıyamet kopardı. Nedeni iki takımın lige erken havlu atmış olması. Ne Tudor ne de Dick Advocaat çare olamadı. Dere geçerken at değiştirilmez. Demek ki yöneticiler seçimi iyi yapamıyorlar. Aziz Yıldırım döneminde F.Bahçe’nin başına kaç hoca geldi inanın hatırlamıyorum. Ama iki elin parmaklarından fazla olduğunu biliyorum. Derbi olur da küfür olmaz mı? İlk bölümde kapanan F.Bahçe’nin kalesine G.Saray çok adamla yığılsa da (4 net pozisyon kaleye 3 şut) gol atamadı. Oyunda 27. dakikaydı. Topla oynama oranına baktım; G.Saray yüzde 66, F.Bahçe yüzde 34. Aradaki farkı gördünüz değil mi? F.Bahçe’nin Van Persie’yle tek pozisyonu vardı, onu da Hollandalı kale yerine taca doğru vurdu. Semih, Cimbom’un en kötüsü olurken Sarı-Lacivertlilerde ise bu sayı çok daha kabarıktı. Volkan’ın koruduğu kalenin arkasına maç sırasında bir anda yağmur gibi gelen cisimlere anlam veremedim. G.Saray takımı sahada iyi oynarken bu niye? Fenerbahçe’yi adı derbi olan maçta hiç bu kadar çaresiz görmemiştim. Eminim ki çoğunuz benim gibi düşünüyorsunuzdur. Fakat hepiniz yine çok iyi bilirsiniz; “Futbolda atamayana atarlar” diye bir söz vardır. İşte dün gece bitime saniyeler kale bu gerçekleşti. Şener sağdan aktı, ortasını yaptı, Souza’nın kafa vuruşunda top G.Saray ağlarıyla buluştu. Şaka gibi bir sonuç.