Hilmi Türkay

Şampiyon Yenilmez

10 Mayıs 2014 Cumartesi

F.Bahçe, Ç.Rizespor maçıyla kutlamıştı şampiyonluğunu. Dün gece yine kutladı. Birincisinde cezalı olması nedeniyle kadınlar tadını çıkardı, ikincisinde 7’den 70’e herkes... Ortalık rengârenk. Stat mükemmel hazırlanmış. Asıl büyük şölen yarın olacak. Formasını giyen, bayrağını kapan şampiyonluk kupasını görmeye gidecek. Saracoğlu bakalım o seyirciyi nasıl kaldıracak? Düne kadar dikkatimi çeken; çoğu yerde F.Bahçe bayraklarını görememiş olmam. Benim oturduğum muhitimde (Kuzguncuk) dahi bir elin parmakları kadar bayrak var. Futbol takımı şampiyon olduğunda yer yerinden oynardı. Neredeyse bayrak asılmadık yer kalmazdı. Neden? Nedeni açık. F.Bahçe üzerine oynanan çirkin oyunlar ortamı gerdi, maçlarda atılan solgonlar 8-9 defa ceza getirdi. Taraftar susturulmaya çalışıldı. Yeri geldi tribünler bölündü. Daha neler neler... Bu yüzden 3 yıldır camiada stresli süreç hâkim. Halen de öyle. Milyonlar, kulüp yeni bir ceza alacak mı, Avrupa’ya gidecek miyiz, Aziz Yıldırım cezaevine girecek mi, Anayasa Mahkemesi’nden nasıl bir sonuç çıkacak diye düşünüp duruyor. Bu düşünceler içinde mutlu olmak elbette zor. Ben de Rize karşılaşması sonrası yazımın başlığını “Anlamlı Şampiyonluk” diye atmış, bu zaferin hüzünlü geçeceğinden söz etmiştim.
Geçen hafta basketbol maçında yaşananlar hoş değildi. F.Bahçe yöneticisine, G.Saray camiasından önemli bir ismin torunu yumruk atıyor. Nerede yaşıyoruz beyler, hiç yakışık almadı. Yıllardır gün gelir belki işe yarar düşüncesiyle yapmış olduğumuz ‘dostuk çağrıları’ ne yazıktır ki bir adım ileri dahi gitmedi. Bu saatten sonra eski günlere dönüş imkânsız. F.Bahçe Kulübü’nün “Artık bizim için G.Saray yok!” açıklaması her şeyi açık biçimde ortaya koyuyor. Ama birileri hâlâ ısrarla diyor ki “Deplasman keyfimize dokunmayın”. Deplasman yasağı kalkacak, insanlar ölecek o zaman iyi mi olacak? Sokaklar eli bıçaklı, palalı, haplanmışlarla dolu. Yeni sezon için deplasman yasağını kaldırma düşüncesi içerisinde olan kişi ya da kişilerin olduğunu duyar gibiyim. Aman sakın. Böyle bir şeyi akıllarının ucundan dahi geçirmesinler. Sonra büyük vebal altına girerler.
Sporumuz kirlendi, her gün facia. Tadı da yok tuzu da. “Temiz”, “Keyif alıyorum” diyenin alnını karışlarım. Birileri reytinginin, birileri başka işlerin peşinde. Açıkçası soğudum. Nerede o eski dostluklar. Ben de bir dönemine yetiştim. Tribünlerde birlikte otururduk. Arkadaşlarla aramızda gazozuna, çekirdiğine iddiaya girer, kazanan kaybedeni kızdırır olur biterdi. Şimdi bir taraf kaybettiğinde ortaya çıkan görüntüler “İç savaş mı oldu?” sorusunu gündeme getiriyor. Şiddete karşı “Yasa çıksın” dedik. Yasa çıktı, peki çıktı da ne işe yaradı? Polisin suçlu sıfatıyla alıp Emniyet’e götürdüğü taraftarlar bakıyorsunuz 5 - 10 dakika sonra dışarıya çıkmış. Ceza verilip “Maça giremez” denilenler maça giriyor. İşin çivisi çıkmış. Ha, sadece futbolda mı? Tabii ki değil. Önceki gün bir son dakika gelişmesi yaşandı. F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, hâkimler Mehmet Ekinci, Hikmet Şen, Bülent Kınay için HYSK’ye gitti. Gerekçeyi “Usulsüz delile şikâyet. Tutanaklar sahte, infazı durdurun” göstermiş.

İstikrar abidesi
Dün yağmur aralıksız yağdı. Yağmur duasına çıkanlar sevinmişlerdir. Aman yağsın. Barajlar dolsun, yaz aylarında bir de su sıkıntısı çekmeyelim. F.Bahçeli için şanssız bir gün ya da gece denilebilir miydi? Kâh evet, kâh hayır. Güzel bir hava olsaydı kuşkusuz ortam çok daha başka olurdu. Ama yine eğlendiler, yine coştular, ta ki sırılsıklam olana kadar. F.Bahçe yıllardır iç sahayı en iyi kullanan takım. Bu sezon da evinde hiç yenilmedi. Stat ambiyansı elbette çok önemli. 17 maç, 14 galibiyet, 3 beraberlik. Başkan Yıldırım yine gözyaşlarını tutamadı, Kiğılı öyle, Mahmut Uslu, Nihat Özbağ... Biliyorsunuz ki; lig daha bitmedi. Üç hafta kala şampiyonluğu ilan etmek sadece F.Bahçe’ye mahsustur. İtirazı olan var mı? Son not; Akhisar Belediye’den sonra Karabükspor’u da jestinden dolayı alkışlıyorum. Ancak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıran taraftarın sesinin yayıncı kuruluş tarafından kısılmasını da bir o kadar kınıyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları