Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Spor Kulübü Olmak
Kulüp olmak öyle göründüğü gibi kolay bir iş değildir. İyi bir kulüp olmanın büyük sorumlulukları vardır. Başkan olup koltuğa oturmakla her şey çözümlenmez. Öncelikle birlikte yol kat edeceğiniz arkadaşlarınızı iyi seçmeniz gerekmektedir. Herkes kulüp başkanı olamaz. Bazıları vardır kulüp başkanlığını özel işleri için kullanır. Bazıları da vardır ki işinden, gücünden, ailesinden, sağlığından olur ama yine de kulübü başarıya götürmek için elinden geleni yapar, gecesini gündüzüne katar, çalışır, çaba gösterir.
\nZordur başkanlık koltuğu. Hele büyük kulüplerden birinin başkanıysanız o zaman işiniz çok daha zor demektir. Gücünüz varsa sorunlar yarı yarıya azalır. Gücünüz elvermediği sürece bir amatör kulübü dahi idare edemezsiniz, hatta gün gelir kapısına kilit vurma durumuyla karşı karşıya kalırsınız. Bugün F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş’ın TV, reklam gibi gelirlerinin yanı sıra sponsor destekleri olmasa şimdiki gibi ayakta durabilirler miydi? Mümkün değil. Büyük kulüp olmanın avantajları da işte burada yatıyor. Ülker F.Bahçe’ye destek vermese, voleybolda da Acıbadem yükü hafifletmeseydi F.Bahçe Spor Kulübü bu kadar başarıları bir arada görür müydü? Hoş, sponsorlar yokken de F.Bahçe Başkan Aziz Yıldırım’la her branşta başarılara imza atıyordu, tabii ki sponsorlar birçok sıkıntıya yine de merhem oldu. Kulübün ufku açıldı, adımlar daha rahat atılmaya başlandı. Transferde oyuncu alınırken zorluk yaşanmadı. Paralar akıllı kullanılmaya çalışıldı.
\nSponsurluk gerçekten bir kulüp için çok önemli. Maddi anlamda zor durumda olan o kadar çok takım var ki... Anadolu’da, Doğu’da nereye giderseniz gidin, o topun peşinde koşturanları gördüğünüzde ağzınız açık kalır. Zaman zaman elimize ulaşan fotoğraflara bakıyorum da buralarda maçlar ne kadar zor şartlarda oynanıyor. Kiminin çorabı var ayakkabısı yok, kiminin forması yırtılmış, ayakkabısı delinmiş. Para desen yok, tesis hak getire, desteğin sadece adı var. Böyle bir kulübe başkan olsanız, ne kadar başında durabilirsiniz ki?.. Dedim ya, üç büyükler şanslı. Fakat iş şansla bitmiyor. Kulübü çok iyi idare etmeniz en temel unsur. Arkanızda milyonlarca taraftarınız var, bunlar her gün sizlerden birçok şey bekler, sizler de o beklentilere yanıt vermek zorundasınız. Gün olur sorunlar önünüzde birikir, bunları aşmak durumundasınızdır.
\nBir spor kulübü denildiğinde iş futbolla bitmez, yani spor kulübü sadece futbol demek değildir. Çok sayıda branşınız vardır, eğer başarı istiyorsanız bunların başına en iyi hocaları getirmek görevinizdir, altyapı çok önemlidir, işi buradan sağlam tutarak başlarsanız gelecekte de meyvelerini alırsınız. Ama dedim ya her birine iyi bakmak gerekiyor. Bunlarla ilgilenmek kolay iş değil. Yüzleri aşan sporcu. Kürekçisi, basketçisi, masatenisçisi, yüzücüsü, atleti, yelkencisi, voleybolcusu... Her birinin malzemesi ayrıdır, farklı yerlerde çalışırlar. Deplasmanlara gidiş gelişleri, otellerde yatıp kalkmaları hep paraya bağlıdır. Bunlar ekonomik güçle çözümlenir. Paranız, tesisleriniz olmazsa başarı da gelmez. Öncelikle başarı için para ve tesis şarttır. Sonrası zaten gelir.
\nİşte F.Bahçe bunun en canlı örneği. Zamanında yapmış olduğu yatırımların meyvelerini birer birer almaya başladı, hatta fazlasıyla... Bugün ‘dünya kulübü’ olma yolunda. İmrendiriyor. Nereden nereye gelindi. Dün gibi anımsıyorum Dereağzı’nı, Fikirtepe’yi... Ya şimdi? Bırakın bizim ülkemizi bir kenara, yurtdışındaki ülkelerin takımları arasında F.Bahçe gibi büyük başarılara sahip olanı var mıdır acaba? Bu zaferler öyle sıradan başarılar değil. Bu başarılar çok çalışmanın karşılığı. Bu başarıların her birinde alın teri ve emek var. Başkan Yıldırım gururlanıyor, nasıl gururlanmasın ki? Hangi kulüp başkanı erişmiş Yıldırım’ın bu başarılarına... O yalnız futbol deyip geçmedi, o F.Bahçe’nin bir spor kulübü olduğunu unutmadı. O diğer branşları da önemsedi, hiçbir zaman sırt çevirmedi, hepsine koştu, hepsini kucakladı. Yeri geldi uzun yollar kat etti, bazen hem üzüldü hem sevindi. Kimi zaman yumruğunu masaya vurdu; yeri geldi hakem odasına kadar gitti, yeri geldi mesai arkadaşlarına bağırdı, yeri geldi kulübün hakkını aradı. Bunları hep F.Bahçe’nin başarısı için yaptı. Abartmıyorum. Başkan dediğin böyle olmalı. Gidin görün kulübün müzesini... Kupalar, madalyalar sizlere her şeyi anlatacak. Bir spor kulubü olunmak isteniyorsa müracaat F.Bahçe derim.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti