Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir Daha Yok...

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tabiat varlıkları ve doğal sit ile özel çevre koruma bölgelerindeki kamu alanlarına ilişkin yönetmeliği değiştirdi.
Doğa dostu
Yücel Çağlar’a göre, geçmiş olsun, tabiat varlığı ve doğal sit filan gitti gider... Çünkü:
Çevre Bakanlığı’nın sınırsızca yetkilendirildiği bu yerler,
“fuar, panayır, sergi, gezici tiyatro, sirk, lunapark, konser, şantiye yerleri gibi geçici iş ve hizmetlerde kullanılmak üzere” kiralanabilecek. Özel kişi ve kuruluşlar buralarda özel ağaçlandırma yapabilecek. Pazarlıkla kiralanabilecekler, trampa edilebilecekler. İşletme hakları, dernek ve vakıflara devredilebilecek. Kıyı ve sahil şeritleri, yatırımcılara hoyratça açılabilecek.
Bu yaz, gezebildiğiniz kadar tabiat varlığı, doğal sit ve çevre koruma bölgesi gezin. Bazılarını bir daha göremeyebilirsiniz çünkü...

\n

Demokratik Bildiri

\n

Aşağıda özetlediğimiz bildiri, Ankara’nın göbeğinde sokaklarda dağıtılıyor, posta kutularına atılıyor:
“1920’lerden sonra hâkimiyet, yani emir ve yasak koyma Allah’a değil, millete verilmiştir. Türkiye’de şeriat, yani Kuran kanunları değil, insanların kendi kafalarından çıkardıkları kanunlar geçerli olmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi bir de laiklik şartı vardır. Yani dinin emirleri devlet işlerine karıştırılamazmış. Bu sebeple demokrasi de, laiklik de İslam’a tamamen ters olan küfür sistemleridir.
Ders kitaplarında Atatürk’ün İslam’a zıt olarak yaptığı devrimler iyi bir şeymiş gibi öğretiliyor. 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim gibi günler bayram olarak kutlandı. Çünkü bu günlerde hâkimiyet hakkı, millete verildi.”
Egemenlik milletten alınıp Çankaya’ya çıkacak olan halife sultana verilince zulüm bitecek!

\n

Profesör Aranıyor

\n

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı’na alınacak profesörlük için “dumansız tütünün oral mukozadaki etkileri konusunda çalışması olmak” önkoşulunu koydu. Türk Dermatoloji Derneği de açıklama yaptı:
“Bir süredir üniversitelerimizde, ilgili bilim ya da anabilim dallarının görüşleri dikkate alınmaksızın, kadrolar açıldığını ve bölümlere tepeden atamalar yapılmaya başlandığını biliyoruz. Bizler üniversitelerde yapılacak atama işlemlerinde, yalnızca bilimsel ve akademik değerlerin dikkate alınmasının zorunlu olduğunu düşünüyor, bilgi üretebilmenin ve üst düzeyde bir eğitim hizmeti sunabilmenin; kurumsallaşmayı, gelenek oluşturmayı ve ortak çalışabilme kültürünü egemen kılmayı gerektirdiğini savunuyoruz.”
Üniversiteler için bilim insanı aranmıyor ki, oral mukozanın dudak kısmının üstünde badem bıyık aranıyor.

\n

Cemaat Operasyonu

\n

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Emniyet İstihbarat Dairesi’ndeki değişikliklerin perde arkasına ilişkin duyduklarımız:
Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık’ta böcek (dinleme aygıtı) bulunduğuna ilişkin duyumları, MİT Başkanı Hakan Fidan’a iletmiş. MİT; böcekleri, ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaatine bağlı Emniyetçilerin koyduğundan kuşkuluymuş. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nden ekip istenmiş ve Başbakan’ın makamında böcek araması yaptırılmış. Ekip, böcek bulunmadığını belirtip gittikten sonra aynı mekânlarda MİT araştırma yapmış ve dinleme aygıtı bulmuş. MİT’in ayrı bir arama yaptığından habersiz Emniyet ekibi bir kez daha çağrılmış. Emniyetçiler yine böcek bulunamadığını ifade etmişler. MİT, bir kez daha devreye girmiş ve ilk seferden daha fazla böcek bulmuş...
Buluş, o buluş. Eski İçişleri Bakanı
İdris Naim Şahin’in görevden alınışı ile birlikte başlayan Emniyet’teki cemaatçilere yönelik operasyon o gündür bu gündür sürüyormuş. Durması da pek beklenmiyormuş...

\n

Sağdan Sola

\n

AKP’lileştirilmiş TRT’nin çocuk kanalında, Pepee, yan yana dizilmiş zürafaları sağdan sola doğru sayıyor ve bu sayma işlemi defalarca yineleniyor.
Dört dörtlük medrese eğitiminde yeni bir evreye giriyoruz anlaşılan. Yakındır; çocuklarımız sağdan sola okuyacak:
Elif, ba, cim, dal...

\n

Müzik de haram

\n

Ali Tartanoğlu’nun Çağdaş Türk Dili’nin son sayısında yayımlanan Türk sanat müziğine ilişkin hoş yazısının altındaki dipnotlar dikkatimizi çekti. Tartanoğlu, kimi “profesör” sanını taşıyanların müziğe ilişkin düşüncelerini aktarmış.
Örneğin, AKP’nin “akil adamı” Prof. Dr. Hayrettin Karaman, “Hanefi mezhebine göre müziğin icrası da, dinlenmesi de haramdır” buyurmuş. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Çeker, “Kadın sesi içeren müzik kesinlikle caiz değildir” demiş. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Hamdi Döndüren, “diri bir kadının ya da şarabın heyecan verici niteliklerini anlatan şarkıların caiz olmadığını” söylemiş. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Ekrem Buğra Ekinci de şarkının ancak “eğer çalgı ve kadın sesi içermiyor, sözleri de dinen sakıncalı değilse” dinlenebileceğini ifade etmiş.
Üniversitelerimiz ne profesörler yetiştiriyor ama, hey maşallah...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları