Hedef Kitleye Türban Anahtarı

21 Mayıs 2022 Cumartesi

Afyonkarahisar’a, Saray ailesinin vakfından Kübra Güran Yiğitbaşı vali olarak atandı.

Yiğitbaşı’nın vali atanmasının gerekçesi yalnızca “türbanlı” olması. Bunu biz söylemiyoruz. AKP’liler öyle açıklıyor. Örneğin AKP Milletvekili Serkan Bayram, TBMM’de bu atamayı şöyle değerlendirdi:

“Hayırlı uğurlu olsun ve ilk başörtülü kadın valimiz Kübra Hanım Afyonkarahisar’a atandı.”

Türbanın, kamusal alanda bir siyasi ileti, simge ve sömürü aracı olarak kullanıldığını, kadınlara yönelik yasak olmasına karşın topluma özgürlük gibi sunulduğunu yıllardır dile getiriyoruz.

Türbanlı valinin doktora tezi de işte tam da bu tezi kanıtlayan “ikna edici iletişim sürecinde siyasal mesaj tasarımı” üzerine.

Türbanlı vali, doktora tezi ve çeşitli makalelerinde, siyasal mesajların ana hedefinin, mesajın alıcısı olan seçmen kimliğine sahip birey ve grupları ikna etmek olduğunu belirtiyor ve “Bu hedefe ulaşmak siyasal davranışın temel motivasyon kaynağıdır” diyor.

Türbanlı valiye göre, mesajın, bir düşünce, davranış ya da kanının iletime uygun biçimi. Alıcıların dikkatini çekecek biçimde yapılandırılıp sunulması gereken mesaj bir anahtar; alıcının bilişsel durumu ise kilit olarak kabul ediliyor. Bu durumda anahtar kilide uyarsa mekanizma sağlıklı işliyor.

Yani mesaj tasarımlanırken temel amaç, hedef kitle üzerinde etki sağlamak. Etki ise yoğun duygulanım sonucu oluşan ve kişiyi ya da kitleyi harekete geçiren yani motive eden güç. Dolayısıyla mesaj, etkisi oranında hedef kitle üzerindeki amacını gerçekleştiriyor.

Öyle anlaşılıyor ki son atamayla türbanlı valinin doktora tezine uygun bir iş yapılmış.

Seçim öncesi kötü yönetim ve gidişten bunalan hedef kitlenin kilidine, türbanlı vali anahtar olmuş.

PARAMİLİTER DESTEK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “paramiliter bir kuruluş” olarak tanımladığı SADAT’ın kapısına gidip neden açıklama yapma gereği duyduğunun arka planı en çok karşılığı aranan sorulardan biri.

Aslında bu sorunun yanıtı, SADAT’ın resmi sitesinde yer almış olan kuruluş amaçları, gerçekleştirdiği etkinlikler, verdiği eğitimler ve ilişki ağlarında yatıyor.

Her ne kadar Saray’daki AKP’li “Tanımıyorum” dese de Saray başdanışmanlığından tepkiler üzerine ayrılmak zorunda kalan bir emekli general tarafından kurulan ve iktidarca desteklenen sözde güvenlik şirketi SADAT, resmi sitesinden “suikast ve gayri nizami harp teknikleri eğitimi” verdiğini açıklamıştı. Aynı emekli generalin kurduğu ASSAM Derneği de kimi uluslararası kongreler düzenleyip İslam Konfederasyonu ve şeriat devleti kuracaklarını ilan etmişti.

Lümpenliğin cesaretlendirildiği, Afganistan’dan Suriye’ye birçok ülkeden gelip yol geçen hanına döndürülmüş sınırlarımızdan sızan gerici terör örgüt üyelerinin adeta kucaklandığı Türkiye’de böylesine kuşkulu bir şirket ister istemez dikkatleri çekiyor.

Hele de 20 yıldır ülkenin tepesine çöreklenmiş, mühürsüz oylarla rejimi değiştirmiş, koltuğundan kalkmamak, olası bir hesap verme sürecine girmemek için her türlü yola başvurabilecek bir Saray yönetiminin çok özel desteğini alıyorsa...

ANMA

İki değerli meslek büyüğümüzü, 25 yıl önce bugün yitirdiğimiz Mustafa Ekmekçi ile geçen hafta yurt toprağına yatırdığımız Sami Karaören’i sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.

Her iki ustamız da gazetecilik alanında, dünya ve yurt sorunlarına bakışta, dil bilincinde hem bize hem gazetemize öncülük edip yol gösterdiler.

İzlerindeki yürüyüşümüz sürecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları