Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Jet hızıyla kadrolaşmaYazık oluyorUyarı Yapılmıştı

02 Temmuz 2011 Cumartesi
\n\n\n

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kapatıldı. Bırakalım, son bir ayda olup bitenleri SHÇEK çalışanları anlatsın:

\n

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına altyapı olsun diye, \tTürkiye genelinde \ttüm İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı \t\til müdürlüğü ve il \tmüdür yardımcılığı kadroları jet hızıyla dolduruldu. Valilik ve bakanlık onayıyla çalışanların görevlerine son verildi. En acısı da, bu kadrolara Milli Eğitim Bakanlığından öğretmenlerin atanmış olması. Bunca yıl \tgece gündüz demeden sosyal hizmetlere emek vermiş insanların çabalarının hiçe sayılarak bir günde bu kadar atamanın yapılmış olmasını, bu işin arkasında kim olursa olsun haksızlık olarak görüyoruz. Sosyal sorunların giderek karmaşıklaştığı bir dönemde daha fazla uzmanlaşma gerekirken sosyal hizmet uygulamalarının, konusunda uzman olmayan yöneticilerin insafına bırakılmasından üzüntü duyuyoruz.

\n\n\n\n\n

Yemin etme, etmeme tartışmaları arasında Diyarbakırda bir şeyler dönüyor.

\n

BDPliler, Biz seçildik, Meclisimizi oluşturdukanlamına gelen toplantılar yapıyorlar. Bir anlamda, uzun süredir dillendirdikleri özerkliği yaşama geçiriyorlar...

\n

Bu arada, gazeteci Hasan Cemal, bir kez daha Kandile çıkıyor, Kandilin sesi oluyor. O ses de demeye getiriyor ki:Demokratik anayasa adı altında üniter devlete son!

\n

Genlerinde üniter devleti savunma, toplumsal birliği sağlama, laik-demokratik Cumhuriyeti sürdürme kararlılığı olması gerekenler ise olup bitenin ayrımında mı?

\n

Hayır değil. Duygusallık ve acemilikler içinde bocalıyorlar.

\n

Yazık oluyor Türkiyeye.

\n\n\n

Yanlışlar, yanlışlıklar

\n\n\n

CHPnin son bir haftadır alelacele geliştirdiği ve çoğu da ters tepen tutumları, partinin kendi içinde de tartışılıyor hiç kuşkusuz.

\n

İşte dinlediğimiz CHPlilerin söylediklerinden kimi satır başları:

\n

4 Tutuklu CHPli milletvekillerinin durumu doğal hukuk zemininde çözülebilirdi. Örneğin, Mustafa Balbay hakkındaki iddiaların, tahliye edilmemesine gerekçe gösterilen anayasanın 14. maddesinde tanımlanan suçlar kapsamına girmediği ortaya konulabilirdi. Şimdi serbest bırakılsa bileSiyasi baskıyla tahliye edildidenecek.

\n

4 HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okurun Ben olsaydım tahliye ederdimaçıklaması, parti yönetimince iyi algılanamadı. Oysa, yeni düzene göre, bu sözleri eden kişi, yargıçları oraya tayin eden, onlara hamilik eden, bir anlamda hükmeden kişi. O, bir adres veriyor. Demek ki, kendi içlerinde bir proje geliştiriyorlar. Balbay ile Mehmet Haberal, zaten yıllardır tutuklu kalmışlar, bir ay sonra tahliyelerine karar verilebilirdi. Ama, Biz, söke söke alırıznoktasına getirilince olay, süreç değişti...

\n

4 Krizi çözme adına az kalsın bir yasa önerisi veriyorlardı. İşler daha çok sarpa saracak, daha çok siyasileşecekti. Neyse ki, ondan vazgeçildi.

\n

4 Yemin edilmemesi çok büyük yanlıştı. İşi daha da zorlaştırdı. CHPliler, KCK ile eşleştirilmiş oldu. CHP yönetimi, Sezgin Tanrıkulunun aklına uydu ve hem ülkeyi hem de kendisini krize attı.

\n\n\n\n\n

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, daha adaylıklar kesinleşmeden, geçen mart ayında gerekli uyarıyı yapmıştı:

\n

Anayasanın 14 ve 83. maddeleri, Ergenekon gibi bir davadan herhangi bir şekilde yargılananların milletvekili seçilse dahi dokunulmazlık kazanamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Aday olmalarında bir engel yok, ama dokunulmazlık kazanamazlar. Tutuklu olanlar Dokunulmazlık kazandıgerekçesiyle tahliye de edilemez, milletvekili olduğu için tahliyesi söz konusu olamaz; böyle bir gerekçe kullanılamaz. Ancak Tutuklu olma nedenleri ortadan kalktı, deliller toplandı, kaçma şüphesi yok ya da Delilleri karartamazgerekçeleriyle tahliye edilebilirler, o ayrı bir şey.

\n

Geldik bugüne...

\n

Sabih Kanadoğluna Siz geçen mart ayında uyarmıştınız. Bir anlamda bugün yaşanmakta olan kilitlenmeyi duyurmuştunuz halkadedik. Bir yerde doğru. Böyle olmamalıydı bu. Her genel seçim bir yeni başlangıçtır, ama bizde tam tersi oldu diye karşılık verdi.

\n

Bunalımın nasıl aşılabileceğini sorduk bu kez. Kanadoğlu, Bugün görünen çıkış çok zor. Bir krizin ortasına düştü Türkiyededi ve ekledi:

\n

Şu yapılırsa bu krizden çıkılır, demek zor. Bir tek itirazların kabul edilmesi ile ancak çözülebilir. Onun dışında bir hal şekli yok. Olayı, yine yargıya bırakmak lazım. Bağımsız yargının nasıl önem taşıdığı, her geçen gün bir kat daha anlaşılıyor. Eğer,Bazı imkânlar sağlamak için yasalarda değişiklik yapalım derseniz, bu daha berbat sonuçlar doğurur. Birçok maddeyi değiştirmek lazım. Öncelikle anayasanın 14. ve 83. maddelerini değiştirmek lazım. Ama, bunların bir pazarlık başlangıcı gibi ortaya konulduğu konusunda da kuşkularım var. Onun için beklemekten başka bir çıkış yolu görmüyorum.

\n

AKP, pazarlığı anayasa 14. ve 83. maddesinden açsa örneğin... Sonra, başkanlık sistemi mi istersin, din ve vicdan hürriyetinin yeniden tanımlanmasını mı, özerkliği mi, halife sultanlığı mı... Artık gerisi Allah kerim...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları