Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kadılığa doğru

21 Ocak 2012 Cumartesi
\n\n\n

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısının gerekçesinde arabuluculuk alternatif çözüm yöntemiolarak nitelendirilmiş. CHP milletvekilleri, bunun anayasadaki yargı yetkisinin mahkemelerce kullanılacağı hükmüne aykırılık olduğunu belirterek karşıoy yazısı yazdılar:

\n

Medeni hukuka eklemlenebilecek alternatif çözümlerin, Türkiyenin toplumsal ve siyasal yapısında, şeri hukuka doğru meyletmesi tehlikesi ciddiye alınmak zorundadır. Tarikatların kendi arabulucuk düzeneklerini kurması önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Endonezya gibi olumsuz örnekler uyarıcı olmalıdır. İngilterenin seçtiği yolun da bu bakımdan Türkiye özelinde çok riskli sonuçları olabilecek ve Türkiyenin hukuk devleti üstyapısı temelden sarsılabilecektir.

\n

Bölgeler arası farklılıklar, geri sosyal dokularda feodal örf ve âdetlerin uygulama alanı bulması gibi özelliklerle nedeniyle, böyle bir uygulama ayrıca farklı hukuk yapılarının bölgelere göre de farklı dağılım alanlarına sahip olabileceği ve üniter yapının buradan da darbe yiyebileceği dikkate alınmamıştır. Diyanetin başlatmayı planladığı meleuygulaması göz önüne alındığında bu kaygının ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır.

\n

CHPliler, tasarı ile Adalet Bakanlığına, yargı üzerinde var olan müdahaleci tutumunu daha da derinleştirecek olanaklar sunulduğundan kaygılılar.

\n

\n\n\n

Mirasyedi

\n

\n\n\n

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Turhan Tuncer, tarihi anımsattı:

\n

Osmanlı ilk imtiyazını 1536’da Fransızlara verdi. Sonraki süreçte imtiyazların içeriği genişletildi. Osmanlı, 1860’ta İngiltereye başvurduğunda, yabancılara taşınmaz satışı ve kiralanması dayatmasını önünde buldu. 1868de çıkarılan İstimlak Nizamnamesi ile karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yabancıların taşınmaz edinmelerinin önü açıldı. İngilizler, İzmirdeki tarım arazilerinin 1/3ünü kısa sürede ellerine geçirdi. 10 yıl içinde Egedeki tüm tarım arazileri İngiliz tüccarların oldu. Ayrıca İngiliz, Fransız ve İtalyanlar hızla Akdeniz bölgemizde taşınmaz edinimine başladı. 1913’te yapılan bir düzenleme ile yabancı şirketlerin de taşınmaz edinimi sağlandı. Ancak topraklarını satmak Osmanlıyı kurtaramadı, tam tersine yok etti!

\n

1. Dünya Savaşı sırasında Anadolu toprakları işgal edildi. 1920de imzalanan Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti sona erdirilmek istendi. Ancak Kurtuluş Savaşı ile ülke toprakları işgalden kurtarıldı. Kapitülasyonlara, 1923te imzalanan Lozan Antlaşması çerçevesinde son verildi.

\n

AKP iktidarı, yeni hazırladığı Tapu Kanununda değişiklik öngören tasarı ile yabancıların edinebilecekleri taşınmaz miktarı 2.5 hektardan 30 hektara çıkarıyor. Bakanlar Kurulu bu miktarı 60 hektara çıkarabilecek. Satışta, Bakanlar Kurulunun belirleyeceği ülke vatandaşları için karşılıklılık ilkesi dahi aranmayacak. Çokuluslu şirketler de taşınmaz edinebilecekler.

\n

Osmanlının mirasına sahip çıkmak, işte buna denir!

\n

\n\n\n

Cesur Hak-İş

\n

\n\n\n

Yöneticilerini AKPye milletvekili seçtirmekle ünlü Hak-İş, hazırladığı anayasa değişikliği taslağını TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna iletti. Taslağa bakarsanız, Hak-İş, anayasa gereğideğiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemezolan hükümlerin de değiştirilmesini istiyor. O denlicesuryani.

\n

Hak-İş, devletin şekli ve niteliklerini de değiştirmekten yana örneğin. Türkiye devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğuna ilişkin maddeyi kaldırıyor. İstersek kırk parçaya bölünebiliriz yani.

\n

Laikliğe de, kendince din ve vicdan hürriyetinin teminatını esas alan laiklik yorumu getirmiş.

\n

Yaptıkları açıklamaya göre, sivil anayasacı Hak-İş, memurların toplu pazarlık ve toplusözleşme hakkından hiç söz etmiyor. Grev yasaklamalarına, ertelemelerine karşı çıkmıyor, yasaklama ya da erteleme durumunda uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kuruluna gitmesine ilişkin sesini çıkarmıyor. Özelleştirmenin anayasal bir uygulama olmasından rahatsızlık duymuyor.

\n

Hak-İş, değiştirilemeyecek maddeleri değiştirme niyetinde ama, değiştirilebilecekleri ise değiştirmeye yanaşmıyor. O denli cesur yani.

\n

\n\n\n

Son hedef

\n

Tüzük kurultayına ilişkin çağrı, CHP içinde farklı değerlendirmelere yol açtı. Bir milletvekilinden duyduk şu yorumu:

\n

Tüzük değişikliği istemiyle kalmayacak bu iş. Bir lideri yerinden etmenin birinci kuralı onu çevresinden soyutlamaktır. Tüzük kurultayının amacı da o. Yeni bir MYK ve o yeni MYK ile Kemal Kılıçdaroğlunu kuşatmak. Tüzük kurultayı isteyenlerin nihai hedefi Kemal Kılıçdaroğludur. Parti içi demokrasi filan, işin bahanesidir.

\n

\n

Egemen

\n

12 Eylül 2010 hukuk darbesine Yetmez, ama evetdeyip sonra da Hrant Dink davasının sonucu karşısında ağzı açık kalan sivilcelere:

\n

AKP, 10 yıl içinde kendi devletini kurdu. En yüksek tepesinden en derin çukuruna değin her şeye o egemen. Size de egemen!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları