Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Nasıl Olacak? (27.06.2011)
“Ben yaptım oldu”, “Ben yaparsam en iyisini yaparım” mantığıdır Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nu (SHÇEK) kapatan...
\nSosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şubesi, geçenlerde bir toplantı ile bu sorunu ele aldı. İşte toplantıdan çıkan kimi sonuçlar:
\n- Kapatılan ve taşra teşkilatı il özel idarelerine devredilen SHÇEK Genel Müdürlüğü, mevcut haliyle ülke genelinde sosyal hizmet sunan tek kapsamlı kurumdur. Tüm kuruluşların il özel idarelerine devriyle birlikte, nasıl bir yapı öngörüldüğü anlaşılamamaktadır. “Hizmet sunumu nasıl organize edilecek” sorusu çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, korunmaya muhtaç çocuklar, il özel idarelerine bağlı çocuk yuvalarında bakılırken, evlat edindirme ve koruyucu aile hizmetlerini koordine etme görevi Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Bu iki kurum arasındaki ilişki nasıl kurulacak ve bürokrasi nasıl önlenebilecektir? Benzer şekilde, sosyal yardım talep eden bir vatandaş, bu talebini hangi birime yapacaktır. Bakanlık bünyesinde kurulacak olan Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, iller düzeyinde nasıl örgütlenecek ve hizmet sunacaktır?
\n- SHÇEK taşra teşkilatında görev yapan personel, il özel idarelerine aktarılmaktadır. Personelin özlük hakları ve diğer hususlar konusundaki belirsizlik ve karışıklıklar, oldukça hassas kuruluşlar olan sosyal hizmet kuruluşlarında çalışanları olumsuz etkileyecektir. \tSosyal hizmetler alanında çalışan sosyal hizmet uzmanı, psikolog, çocuk gelişimi uzmanı, fizyoterapist, çocuk eğiticisi, hemşire, öğretmen, doktor gibi doğrudan insanla çalışan ve toplumun incinebilir kesimlerine hizmet sunan bu meslek gruplarının geleceği belirsizleştirilmiştir.
\n\n\nYakaya Takılan
\n\n\nCHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş ve arkadaşları, medyaya haber olmak için üçgen biçiminde birbirlerine rozet takarken...
\nDevletin üç erki, yasama, yürütme ve de yargı; üçgen biçimde AKP’nin yakasına nal gibi iliştirildi.
\nBir gözlem:
\nYeni CHP’nin yeni TBMM grubunda çok değerli insanların yanında, öyle üçgenler, dörtgenler, beşgenlere tanık olacağız ki... Her çokgenden ayrı bir ses çıkacak.
\nBu da, devlet üçgenine egemen olmuş AKP’nin ekmeğine yağ sürecek.
\n\n\nSınav
\n\n\nMustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın serbest bırakılmamasında hukuksuzluk aranıyor. Oysa, işin içinde nokta kadar hukuk yok. Çünkü, olay tümüyle siyasi.
\nAKP, Balbay ve Haberal’ın özel durumlarını; Türkiye’nin geleceğini karartabilecek sözde sivil anayasa değişikliğinden tutun da başkanlık sistemi önerilerine değin CHP’yi köşeye sıkıştırmak, muhalefetinin dozunu ayarlamak, istenen rotaya oturtmak için pazarlık konusu yapıyor, yapacak.
\nCHP kurmaylarını, çok önemli ve soğukkanlı olunması gereken bir sınav bekliyor. Bu konuda şimdiye değin derslerini çalışıp çalışmadıklarını, sınava ne kadar hazırlıklı olduklarını izleyip göreceğiz.
\n\n\nHedef
\n\n\nİleti, dostumuz Tarık Emre’den geliyor:
\n“Hani TÜRKİYE (HA)ZIR, (HE)DEF 2023 sloganı vardı ya.... Ufak tefek çıkarma ve eklemelerle o şifre kolayca çözülüyor: TÜRKİYE ZIRVASINI DEF EDİYORUZ, 2023’TE.”
\n\n\nİki Yerine Bir
\n\n\nKayseri’den CHP üst yönetimi 2 milletvekilliği bekliyordu, 1 geldi. Gerekçesini Kayseri’den bir CHP’li aktardı:
\n“Şevki Kulkuloğlu, kendisi maddi ve manevi çöküntü içerisinde milletvekili maaşı hacizli iken, AKP’li belediye hakkında yaptığı çoğu abartılı ihbar ve söylemlerle, kamuoyuna ve CHP’ye şirin görünüp tekrar birinci sıraya konma şansını yakaladı.
\nSayın Kılıçdaroğlu’nun ikinci sırada yer verdiği seçilecek dediği aday ise MHP kökenli idi. Bu adayın Avşar ve MHP oylarının bir kısmını alması nedeniyle çok az bir oy farkı ile MHP ikinci sırasındaki eski Kayseri Valisi Canpolat seçilemezken; Kayseri Devlet Hastanesi ve SSK Hastanesi’ni birleştirip altyapısı hazır olmadan eğitim hastanesi yaptıran, ikinci basamak sağlık hizmetlerinin özel hastanelere kaymasının yolunu açan eski Özel Güneş ve Kayseri Acıbadem Hastanesi ortağı Dr. İsmail Tamer AKP’den 7. milletvekili seçildi.”
\n\n\nYaratılmış Kadro
\n\n\nEski Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, AKP iktidarına gösterdiği yakın ilgi nedeniyle olsa gerek, yaratılan kadro karşılığı Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı’na atandı. Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da, kendisine hiç danışılmadan yapılan bu atama konusunda Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne başvurdu:
\n“... ilan edilen doçentlik kadrosu ve atama yöntemi tamamen hukuka aykırıdır. Kadro ihtiyacının belirlenmesine ve akademik kadro ilanına çıkılmasına ve başvuruların kabul edilmesi ve jürinin belirlenmesine ilişkin yasal süreç izlenmeden Rektörlükçe doçentlik kadrosu için verilen ilan ve izlenen atama süreci, Üniversitemizin belirlemiş olduğu ölçütlere, Yönetmeliğe, Kanuna, Danıştay içtihadına, anayasaya, hatta Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır.”
\nYüzde 50’den sonra daha neler göreceğiz, neler, maydanozlu köfteler...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!