Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
O Bir Reformcuydu! (21.04.2012)
AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, geçen hafta TBMM kürsüsünde, Turgut Özal’ın 19. yıldönümü dolayısıyla söz aldığını belirterek şunları söyledi:
\n“Turgut Özal radikal bir reformcuydu. Demokrasiler için gerekli olan üç temel koşulun altını çiziyordu; bunlar serbest piyasa ekonomisi, din ve vicdan hürriyeti, girişim ve rekabet rahatlığıydı.”
\nArdından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çıktı kürsüye. O da övdü Özal’ı:
\n“Turgut Özal, reformcu kişiliğe sahip bir misyonun adamıydı. O dönemde, birçok siyasetçinin rüyasını göremediği hedeflerden bahsediyor, icraatları gerçekleştiriyor ve yeni kavramları siyaset hayatımıza sokuyordu; ‘misyon’, ‘vizyon’ ve ‘icraat’ kavramları Turgut Özal sayesinde siyaset literatürümüze girdi. Çalışkandı. Onun on yılda yaptığı icraatların, gerçekleştirdiği reformların yarısını bile, ülkemizde otuz, kırk yıl siyasette kalıp gerçekleştiremeyen pek çok siyasetçi var.”
\nTurgut Özal bildiğiniz üzere, bugün Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya üzerinden yargılanmakta olan 12 Eylül döneminin başbakan yardımcısıydı. Darbecilerin en güvendiği darbe bakanıydı.
\nAma AKP’lilere bakarsanız, Turgut Özal demokrat reformcu!
\nHâlâ 12 Eylül’ün ve 12 Eylülcülerin gerçekten soruşturulduğuna inananlara ne demeli?
\n\n\nAnlaşamadığımız Nokta
\n\n\nAbdullah Gül’ün Anayasa Mahkemesi’ne son atadığı isim, Polis Akademisi’nden Prof. Dr. Zühtü Arslan oldu. İngiliz Büyükelçiliği ile İçişleri Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Mülki Amirlerin Kolluk Denetim Kapasitesinin Arttırılması” konulu projede uzman olarak çalıştığını bildiğimiz Arslan, Zaman gazetesinde de makaleler yazıyordu.
\nZühtü Arslan, Temmuz 2008’de Anlayış dergisinin sorularını yanıtlarken Türkiye’de “uzlaşma” gerektiğini vurgulamış, özellikle:
\n“Bu toplum siyasi gerilimleri, çatışmaları ilânihaye taşıyamaz. Türkiye’de farklı ideolojik gruplar, farklı çevreler, farklı sınıflar artık farklılıklarıyla bir arada yaşamak zorunda olduklarını anlamalıdır. Bunun da birtakım asgari kuralları var. Bu kurallar üzerinde anlaşmamız gerekiyor. Elbette herkesin aynı siyasi görüşü paylaşması, aynı ideolojiyi benimsemesi gerekmiyor. Bu, eşyanın tabiatına aykırı. Doğada olduğu gibi, toplumsal ve siyasal alanda da çeşitlilik esastır. Ama en azından oyunun kuralları konusunda anlaşabiliriz. Mesela ülkeyi kimin yöneteceği, anayasal kuralları kimin ve nasıl değiştirebileceği gibi konularda anlaşabiliriz. Bizim Türkiye’de anlaşamadığımız nokta burası.”
\nBizim de anlaşamadığımız nokta burası. Ülkeyi yönetenler, çeşitlilik istemiyor. Hep aynı görüşü paylaşanları göreve getiriyor, farklı ideolojik grupları baskılıyor, anayasayı da, rejimi de tek başına değiştirebileceğini sanıyor. Sanmakla kalmıyor, göz göre göre değiştiriyor!
\n\n\n\n
Tabip Odası Seçimleri
\n\n\nAnkara Tabip Odası’nın nisan ayı başında yapılan seçimlerinde kongreye tek liste ile gidiliyordu. Son gün ansızın Sağlık Bakanlığı’ndaki bürokratlar devreye girdi ve iktidar yanlısı bir liste çıkardılar. O liste seçimi kazanamadı, ama yüzde 33 gibi azımsanmayacak bir oy aldı.
\nGelecek hafta İstanbul Tabip Odası seçimleri yapılacak. İktidar yanlısı olmayan hekimlerin \tayrı listelerle yarışması beklenen kongrede, iktidar yanlıların aradan sıyrılma olasılığı var.
\nO yüzden solduyulu hekimler meslektaşlarını uyarıyorlar: Aman dikkat!
\n\n\nLiderin Ölçütleri
\n\n\nCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, il kongrelerinde uyulmasından yana olduğu ölçütleri öğrendik. Şunlarmış:
\n1- Mezhepçilik yapılmasın. 2- Bölgecilik yapılmasın. 3- Seçilen başkan ve yöneticiler genç olsun. 4- İl yönetimlerini üstlenecek olanlar halka ve örgüte heyecan versin. 5- Göreve gelecek olanların mutlaka hedefleri olsun.
\nKılıçdaroğlu’nun ölçütlerinin kongrelerde uygulanıp uygulanmadığını en iyi CHP üyeleri bilir.
\n\n\nENKAZ
\n\n\nEski CHP Milletvekili Mustafa Kemal Palaoğlu, Atatürk’ün, gazeteci Ruşen Eşref Ünaydın’a söylediği, “Eğer bu memleket ve bu millet parçalanacak olursa umumi şerefsizliğin enkazı altında şunun bunun şahsî şerefi de parça parça olur” sözü ile birlikte “Ben doğru düşünüyorum, kötülerin ve kötülüklerin yanında olmadım, olmuyorum, olup bitenler karşısında ıstıraplar duyuyorum diyen, ama hiçbir şey yapmayanlar da tarih karşısında sorumlu olacaklardır” uyarısını anımsatıp dedi ki:
\n“Büyük ve dram yüklü dönemeçlerinde tarih insanları, sadece yaptıklarıyla değil, yapmadıklarıyla da yargılar.”
\n\n\nTalimat
\n\n\nRecep Tayyip Erdoğan, 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat’ın sanık sandalyesinde olduğunu belirterek “Ben cezaevine talimatlarla girdim” dedi.
\nDemek ki, 15 yıl geçmiş olsa da hiçbir şey değişmemiş. İnsanlar yine cezaevine talimatlarla giriyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?