Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

O siyasetçi kimse, sorumluluğunu üstlenmeli

09 Nisan 2016 Cumartesi

MİT TIR’ları ile ilgili habere bir siyasetçinin aracılık ve kaynaklık yaptığı tartışılıyor.
Aracılık ve kaynaklık yapan siyasetçi ise, açık açık bugüne değin ortaya çıkmış, “Bu haberi ben verdim” demiş de değil.
Soru şudur:
Bir milletvekili, siyasetçi olarak kendisine ulaşmış olan bir bilgiyi, kamuoyuna daha geniş ulaşması için basına sızdırmakla yetinebilir mi?
Yetinemez, yetinmemesi gerekir. Elde ettiği bilgi, siyaseten önemli bir bilgidir ve o bilginin açıklanmasının sonuçları yine siyaseten önemli sonuçlara yol açacaktır. Öyleyse, milletvekili, o bilgiyi siyaseten gündeme getirmekten kaçınamaz. Öyleyse, milletvekili, o bilgiyi öncelikle kendisinin edindiğini doğrudan üstlenmeli, o bilgiye güvendiğini açıklamalı, üzerine gitmelidir.
Kaldı ki, milletvekili; bir bürokrat, bir kamu görevlisi ya da sıradan bir haber kaynağı gibi mutlaka korunmaya gerek duymaz. Dokunulmazlığa sahiptir.
Elinde; gensoru, Meclis araştırması, Meclis soruşturması açılmasını istemek, soru önergesi vermek, konuyu Meclis kürsüsünden dile getirmek, basın toplantıları yaparak o bilginin ne anlama geldiğini aktarmak, ayrıntılarını dillendirmek, o bilgi ile gerçekleştiğine inandığı uygulamanın yanlışlığını sergilemek gibi denetim araçları olan bir milletvekilinin bu siyasi sorumluluklarından kaçınması anlaşılır gibi değildir.
Hele hele siyasetçinin kaynaklık yaptığı haber üzerine soruşturmalar açılmışsa, kimse o siyasetçi, o siyasetçiden, çok gecikmiş olmasına karşın “Evet, bu habere ilişkin bilgiyi ben verdim. Şu nedenlerle verdim. MİT TIR’larını siyaseten de sorguluyorum. Sorgulamak için de şunları şunları yaptım ya da yapacağım” demesi beklenir.

Köle pazarına doğru
Bu çağda köle satılır mı?
Satılmaz…
Ama, bizi farklı bir çağa, ortaçağa götürmek isteyenlerin elindeyiz.
Yakında köle pazarları kurulacak!
Çocuklarımıza sarkıntılık eden, kadınlarımızın özgürlüklerini peçeleyenler, babalarını da köleleştirecekler.
DİSK Başkanı Kani Beko, özel istihdam büroları ile ilgili yasa için diyor ki:
“İnsan ticareti, tarihin en büyük insanlık suçlarındandır. Bu suç, yasal hale getirilmek isteniyor.”

Statlardan silinen cumhuriyet
Yılların İnönü Stadı, “Vodafone Arena” oluyor.
BJK Başkanı Fikret Orman, geçen hafta CNN kanalında dedi ki:
“Bu stadın bulunduğu yer sit alanıydı. Cumhurbaşkanımızın iradesi olmasaydı yapamazdık!”
Neden “İnönü” adının silindiği apaçık ortada.
Gelelim, Atatürk adının kazındığı statlara…
CHP’li Uğur Bayraktutan, Gençlik ve Spor Bakanı’na; Antalya, Afyon, Hatay, Bursa, Eskişehir, Sakarya, Rize ve Samsun’daki stat adlarından neden Atatürk’ün silindiğini sormuştu.
Bakan Akif Çağatay Kılıç, önergeye ibretlik bir yanıt verdi:
“Gerek hükümet ve gerekse bakanlık olarak Cumhuriyetimizin banisi ve bütün milletimizin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi polemik konusu haline getirilmesini ve bunun üzerinden siyasi rant devşirme yoluna tevessül edilmesini esefle karşılamaktayız. 1994-2002 tarihleri arasında sadece tek bir stat inşa edebilmiş bir Türkiye’den, bugün ülkemizin sportif geleceğine çok önemli katkılar sağlayacak 29 adet dev stadyum projesini hayata geçirebilmiş bir Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sahip Türkiye’yi inşa eden hükümetlerimizin başarılarının, karalamalarla gölgelenmesi mümkün değildir.”
Zeytinyağı gibi üste çıkmak, işte böyle bir şey…

Zarar
Karaman olayı, kimin ne olduğunu topluma apaçık göstermişti ki, Kemal Kılıçdaroğlu saçma sapan konuşup yobaz takımının eline koz verdi.
Kılıçdaroğlu, CHP’ye çok zarar veriyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları