Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Psikolojik Savaş
Terör eylemleri ile DTP’nin siyasi çıtayı yükseltmesi atbaşı gidiyor. Zamanlama mı denk geldi, rastlantı mı?
Emekli Orgeneral Kemal Yavuz bu soruyu yanıtlarken “Niyet belli: Türkiye Cumhuriyeti’ni terör örgütü ile aynı masaya oturtmak” dedi:
“Ülkenin durumuna bakıyorlar. Bünye sağlamsa bir şey yapmıyorlar. Sistemi dengede tutmak, güven altında bulundurmaktan sorumlu hükümetin uygulamaları nedeniyle ne zaman ülkenin dizleri titrer duruma geliyor, işte o zaman kendi hesaplarına göre bir-iki basamak yukarı çıkıyorlar.”
Kemal Yavuz’a göre, orduya yönelen olumsuz haber kampanyası da aynı süreç içinde değerlendirilmeli:
“Her ülkenin kendine özgü psikolojik savaş aygıtları vardır. Türkiye’de de MGK’ye bağlı halkla ilişkiler bölümü dışarıdan yönelen psikolojik harbin nasıl etkisiz kılınacağı, olumlu bir psikolojik harekâtın topluma nasıl yansıyacağı üzerinde çalışıyordu. AB’nin talepleri bahanesiyle TSK’nin burnunu kırmak için MGK ile birlikte bu bölümü de berhava ettiler. Onun yerine bir kurul da oluşturulmadı ve Türkiye her türlü psikolojik harekâta, baskıya açık bir ülke haline getirildi. Sen yapmıyorsan başkası bu işten vazgeçmiyor ki... Türkiye üzerinde herkesin başta ABD, AB ve İsrail gibi birçok ülkenin müşterek menfaatleri var. Bu menfaatleri gerçekleştirebilmek için psikolojik harekâtı sürdürüyorlar.”
Ne yapıyorlar örneğin? Kemal Yavuz, açık açık “Adam satın alıyorlar” dedi. “Washigton’daki banka hesapları biliniyor bu kişilerin” dedi:
“ABD Savunma Bakanlığı’nın Milli Güvenlik Üniversitesi var. Düzenlenen kurslarda, psikolojik harekât nasıl yapılır, ajitasyon nasıl yapılır, toplum nasıl yönlendirilir, turuncu, pembe devrim nasıl gerçekleştirilir, hepsi orada öğretiliyor. Kimi yazarlar ve kamuoyunda, televizyonlarda sık sık gördüğümüz kimi kişiler o kurslardan geçtiler. O kurslardan sonra ellerine her ay hesaplarına para yatırılacağı söylenerek banka defterleri verildi. Bu kadar açık, adam tuttular yani. Bu kişiler oradan aldıkları direktifleri yerine getiriyorlar. Atmosfer uygun olduğu zaman da, uzun süredir yetiştirdikleri gazetecileri Türkiye’ye gönderdiler. Boş meydanda istedikleri gibi at oynatıyorlar. Olay budur. Dıştan planlanmış, olgunlaştırılmış, adım adım yükseltilmiş bir olaydır bu.”
Terör ile TSK’yi yıpratmanın aynı koşut zeminde yürütüldüğünü düşünüyor Kemal Yavuz:
“Bütün bunlar, ülkenin dengelerinin bozulmuş olmasına, halkın devletine olan güveninin, dayanışmasının ortadan kaldırılmasına paralel olarak tırmandırılan faaliyetlerdir.”
Başarı belgesi
Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere tüm kamu çalışanlarına duyurulur: Başarı belgesi filan peşinde koşmayın, verirlerse de almayın...
Baksanıza, görevinden alınan bir kamu görevlisinin açtığı iptal davasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu nasıl bir savunma geliştirmiş:
“Davacı, ‘...Genel Müdürlüğe asaleten atandım ve sonrasında da üstün gayret ve çalışmalarımdan dolayı takdirname verilerek onurlandırıldım’ iddiasında bulunmakta ise de; anmış olduğu takdirname belgesi, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından, o dönemde sadece davacıya değil, asaleten veya vekâleten görev yapan bakanlığın birim amirlerinin neredeyse tamamına verilmiş olan bir belgedir. Hangi üstün gayret ya da üstün çalışmadan dolayı takdir edildiği belirtilmeyen bu belgeler görevden alınan bakanların birlikte çalıştığı birim amirlerine teamülen verdikleri bir belgedir.”
Bakanların verdiği belgeler beş para etmez demeye getiriyor yani...
Tosun da aday
Çankaya Belediye Başkanlığı için Levent Tosun da, CHP yetkilileri ile görüştükten sonra resmen aday olduğunu açıkladı.
Tosun, Ali Dinçer’in Belediye Başkanlığı döneminde Ankara Sular İdaresi Genel Müdürlüğü yaptı. ODTÜ’lü. Mühendis. Köklü bir CHP üyesi. Çeşitli demokratik kitle örgütlerinde görev yaptı, yapmaya da devam ediyor. Bu çabalarından dolayı ODTÜ Senatosu’nca takdir ödülüne de değer görüldü.
Başkan olursa belediyeyi yurttaşların yaşamlarının bir parçası yapmayı düşünüyor. Ona göre, katılımcılık bu düşüncenin bir aracı olacak. 4-5 sokaklık grupların temsilcileri, kendi çevrelerindeki sorunları ve dilekleri belediyeye aktarsalar; eğilmiş bir direği, bozuk bir kaldırımı ya da toplanmayan çöpü bildirseler fena olmaz diye düşünüyor örneğin. Yani günlük yaşamın küçük şeylerinden başlamayı hedefliyor. Büyük şeyler yapacağım derken unutulan, ama asıl canımızı sıkan küçük şeylerden!
İyi bir seçim...
Güle güle
Cumhuriyet gönüllüsü, iyi insan Mehmet Büyükbörekçi, 28 yıldır çalıştığı Türk Eximbank’tan emekli oldu. Çok kırılmış:
“Kurum yönetiminden bir tek kişi ‘Güle güle’ bile demedi.”
Bugünler için özel yetiştirilmiş yaban yönetiyor Türkiye’yi. Ondan uygar tepki beklenir mi hiç?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti