Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Samimiyet
\n\n\n
Leyla Zana, “güvendiği ve samimi bulduğu” Recep Tayyip Erdoğan’a 6 öneri götürdü:
\n“Öcalan ev hapsine alınsın. Kürtçe eğitim verilsin. Oslo süreci yeniden başlasın. ‘Silahları bırakın’ söylemi ve KCK tutuklamaları son bulsun. Devlet, Kürtlerden özür dilesin.”
\nAslında bu önerilerin perde arkasını, geçen günlerde Diyarbakır’daki Dicle Fırat Diyalog Grubu bir basın toplantısı ile açıklamıştı. Hem de, arkalarında Recep Tayyip Erdoğan ile feodal bey Mesud Barzani’nin yan yana asılmış fotoğrafları ile...
\nGrubun başkanı Muhittin Batmanlı, Abdullah Öcalan’ın ev hapsine alınmasını, Mesud Barzani’nin arabulucu ve garantör olmasını, Kürdistan coğrafyasının resmi olarak kabul edilmesini istedi, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nda Kürt bayrağının dalgalanacağını umut ettiklerini söyledi ve ekledi:
\n“Mademki Hazreti Nuh, Kürdistan coğrayasında bir peygamberdir; insanlığın ikinci dedesidir, ‘Ben Müslümanım’ diyenlere sesleniyorum: Hz. Nuh’un memleketi bir asırdır bombalanıyor. Bu coğrafyada Türklere de Kürtlere de Araplara da çok yer var. Bu coğrafya hepimize yeter. Kürdistan devletinin kurulması, Kürdistan’ın en az federal devlet olması, Türklerin de faydasınadır.”
\nLeyla Zana’nın “Devlet, Kürtlerden özür dilesin” önerisinin ne anlama geldiğini de yine o toplantıda Muhittin Batmanlı’nın söylediklerinden anlıyoruz:
\n“Cumhuriyet dönemi boyunca Kemalist rejim tarafından yapılan katliamlar için özür dilenmeli, devletin elinde olan geçmiş döneme ait bütün arşivler açılmalı. Kürdistan önderlerinden başta Şeyh Sait ve arkadaşları, Cibranlı Halit Bey ve arkadaşları, Seyyid Rıza ve Bediüzzaman Saidi Kürdi olmak üzere bütün şehitlerinin mezar yerleri açıklanmalı.”
\nRecep Tayyip Erdoğan’a güvenenlerin, onu samimi bulanların, Kemalizme karşıtlıkta AKP ile örtüştükleri ortada.
\nGelelim bir başka gruba...
\nMilliyet’ten Kadri Gürsel, Nazlı Ilıcak’ın Beylerbeyi sırtlarındaki evinde bir grup köşe yazarı ile Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinin geçenlerde bir akşam yemeğinde buluştuğunu yazdı. Kürt siyasetçiler, barış görüşmelerine paralel olarak, “eşitlik” konusunun ele alınacağı bir “anayasa komisyonu” kurulmasını, oradan çıkacak anayasada ise Kürt bölgesine ademi merkeziyetçi yapıda bir “statü” (özerklik) tanınmasını istemişler. “Anadilinde eğitim hakkı”nda ısrarlı olmuşlar. Türk etnisitesine dayalı ulus devletin yerini alacak bir Türkiyelilikten söz etmişler. Kadri Gürsel, şöyle bitirmiş konuya ilişkin yazısını:
\n“Türk toplumunun, özellikle de laik kesimin, Kürtlere ve Kürt taleplerine bakışı olumlu yönde büyük bir sıçrama yaşamadığı sürece Türkiye’de siyaset dengelenemeyecek, kopuş ve ayrışma dinamikleri daha da güçlenecek.
\nLaik kesimlerin kendi geleceklerine, Türkiye’nin rejimine ve üniter devlete dair kavrayışları bu bağlamda dramatik biçimde değişmek zorunda.”
\nTüm göstergeler, bu köşede birkaç kez vurguladığımız bir yeni devlet yapısında son taşların konmakta olduğuna işaret ediyor:
\nTam bağımlı, piyasasever, ılımlı İslam federasyonu...
\n\n\n\n
Cumhuriyet’in Gazeteciliği
\n\n\n\n
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile bir tek Cumhuriyet görüştü. Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, nalına da mıhına da vuran sorularını Esad’a takır takır sordu. Hem AKP’nin hem de Suriye’nin politikasını sorguladı. Yanıtlarını da dünya âlem Cumhuriyet’ten öğrendi.
\nUtku Çakırözer, egemen gibi gözükenler karşısında büzüşmedi, boyun eğmedi, görevini yaptı. Cumhuriyet, uluslararası düzeyde güvenirliği, saygınlığı bulunan bir bağımsız gazete olduğunu bir kez daha kanıtladı.
\nYüzyıla dayanmış bir birikimin ve ilkeliliğin sonucudur: Cumhuriyet, kendisini “yırtık don projecisi” olarak tanımlayanların değil, acar gazetecilerin yuvasıdır.
\n\n\nAskerimiz
\n\n\n\n
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Suriye’nin düşürdüğü uçakta şehit düşen pilotlardan “kahraman askerlerimiz” diye söz etmiş.
\nGörüntü, sözle de doğrulanmış oldu. ABD, bizi bölgedeki askeri gibi görüyor.
\n\n\n\n
Yine Kota
\n\n\n\n
CHP’de 11. kadın kurultayı yarın yapılıyor.
\nKadın kollarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, son tüzük kurultayında partinin demokratikleşmesinin göstergesi olarak sunulan yüzde 33’lük kadın kotası uygulamasının yaşama geçmediğini duyurdu:
\n“Kadın temsil oranında yüzde 60’ı bulduğumuz, yüzde 40’lar düzeyinde olduğumuz ilçe yönetimleri de oldu, çok düşük düzeylerde, yüzde 2-3 gibi kaldığımız yerler de oldu.”
\nBirgül Ayman Güler’e göre, bu durum, CHP’nin kota uygulamasından kaynaklanmıyor. Türkiye’nin eşitsiz sosyo-ekonomik gelişmişlik durumuyla ilgili bir olay.
\nGeçenlerde bir il başkanının ağzından duyduk şu sözleri:
\n“Kadın kotasını uygulasaydık, il kongresini kazanamazdık. Dengeler bozulurdu çünkü!”
\nCHP’de bile bile tüzük uygulanmıyor.
\nBildiğiniz eski tas, eski hamam. Tellaklar da aynı. Göbek taşında, yıkanıp gidiyoruz işte.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev