Sevgili okurlarım ormanlarımızın, SİT alanlarımızın, güzelim kıyılarımızın, derelerimizin, limanlarımızın, en temiz topraklarımızın yerli ve yabancı düşmanlar tarafından nasıl işgal edildiğini gördükçe, duydukça yüreğim sıkışıyor. Yepyeni bir işgal, yepyeni bir yok edilişle karşı karşıyayız. Bugün yurdumuzun işgal edilen bölgelerini sizlerle paylaşacağım. 

Ben ne yapsam, ne kadar yazsam bu yok edilişi yurdumuzun drone ile çekilmiş fotoğrafları gibi anlatamam. Ama önce biraz bilgilenelim 2021 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce 14 bin 716 maden işletme ve arama ruhsatı verilmiş, Tema Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç şöyle diyor: 28 ilin yüzölçümünün ortalama yüzde 67’si tahribat yaratan madenlere ruhsatlı durumda. Şu anda milli parklarımız, içme suyu havzalarımız, orman alanlarımız, arkeolojik SİT alanlarımız için, kısaca ülkemizin hemen her yerinde verilmiş maden ruhsatları var:

Kaz Dağları, Eğrigöz Dağı, Cerattepe, Fatsa, Tokat, Erzincan, Afyon, Tunceli, Muğla ruhsatlanan bölgelerin başında geliyor. Kısaca orman alanlarının yüzde 65’i, tarım alanlarının yüzde 48’i, mera alanlarının yüzde 35’i, korunan alanların yüzde 63’ü, milli parkların yüzde 85’i, yaban hayatı koruma alanların yüzde 90’ı ruhsatlanmış durumda. “Duydunuz mu? Ben de aranan ve çıkarılan madenleri sayayım: Altın, gümüş, mermer, bor, linyit, kaya tuzu, kömür ve bakır. Ayrıca bu maden çıkarma işi epey yatırım istediğinden yabancı şirketler Türk şirketleriyle ortak işgal harekâtını yürütüyorlar. Kendi ülkelerinde çevreci olan, tek bir çiçek dalını kopardıklarında ceza yiyenler, ülkemizde at koşturuyorlar ve yanlarında bizim ‘cengaver vatanseverlerimizle!’”

Şimdi sayfamda birkaç fotoğraf göreceksiniz. Ve bana hak vereceksiniz. Bu: Yeni zamanlar işgali. Topsuz tüfeksiz! 

Not: Sadece çırılçıplak bırakılan birkaç orman alanlarından bir de Konya Ovası’nda pıtrak gibi çoğalan obruk fotoğrafı koyabildim. Siz fotoğrafları dörde beşe katlayıp bakın. Ne diyorlar: “Afrika fakir bir kıtaymış”, hayır “Afrika emperyalist ülkelerin fakir bıraktığı bir kıtadır.” Yakında bizim için de böyle denecek.

(Akbelen’de kesilen ormanın yu¨rek sızlatan go¨ru¨ntu¨su¨.)

(Altın ic¸in tırpanlanan Kaz Dagˆları.) 

(Fatsa’da altın arayıcıları yeni katliamlara hazırlık yapıyorlar.) 

(Konya Ovası’nda sayıları 2240 bulan obruktan biri. Plansız sulama nedeniyle olus¸uyor.)