Jale Özgentürk

İstihdam alarmı

11 Ocak 2021 Pazartesi

“YASAKLAR BİTİNCE GÜCÜ KALMAYAN FİRMALAR İSTİHDAM SAĞLAYAMAYACAK” 

Orka Holding Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Devrim niteliğinde istihdam politikasına ihtiyaç var” dedi.

Pandemi ekonomide büyük bir kriz yarattı ancak verilen destekler, borç ötelemeleri nedeni ile henüz zararın boyutları bilinmiyor. Türkiye salgının dışında bir de ekonomide türbülans yaşadı. Sorunları çözmek için yeni bir ekonomi yönetiminin gelmesi de faizlerin artmasına, dövizin gerilemesine neden oluyor. Hazırgiyimde Damat markası ile hem ihracat hem de perakende sektörünün önemli bir oyuncusu olan Orka Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ile reel sektörün sorunlarını konuştuk.

- Pandemi hazır giyim ve perakende sektörlerini nasıl etkiledi?

Firmalar bütçelerini geçen yıl mart-nisan aylarında revize etmek zorunda kaldı. Sektörümüzde yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 40 arasında satışlarda olumsuz etkilenme söz konusu. Ancak Türk firmalarının kriz konusunda dünyaya kıyasla daha dayanıklı olduğunu söylemek lazım. Kırk yıl içinde iki darbe beş kriz görmüş bir ülkeyiz, bağışıklık kazanmış durumdayız. Pandemi döneminde sadece İtalya’da 30 bin moda perakendesinin artık devam etmeyeceği öngörülüyor. Ülkemizde bu ölçüde bir etkilenme yok.

KİRA İÇİN DÜZENLEME

- Alınan önlemler yeterli oldu mu? Ne yapılmalı?

Sektör pandemide zarar görmekle birlikte kendi içinde bir dayanışmaya da sahne oldu. AVM ve cadde mağazalarındaki kiralarla ilgili çözüm konusunda eksiklikler olsa bile, sorun bir şekilde çözüm noktasında bir yerlere gelebiliyor. Piyasada çözüm bekleyen en önemli sorun şu: Desteklerden çok geçici bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var. Şöyle ki, pandeminin süreceğinden hareketle haziran ayına kadar alışveriş merkezlerine (AVM) ciro üzerinden kira ödemesi yapılmalı ya da AVM ve cadde mağazalarında yüzde 50 kira indirim yapılmalı. Dükkân sahipleri bunları yapmayacaksa, kiracılar tazminatsız çıkış hakkı kullanabilmeli.

- Bu süreçte kredi desteği verildi ancak bu dönemde biraz zor gibi. Faizler de yükseliyor...

KDV oranlarının indirilmesi ve kredi faizlerinin düşük olduğu dönemde krediye ulaşabilmek büyük avantaj sağladı. Kredilerin elbette geri ödemesi de söz konusu. Bu noktada da faiz desteği gerekli. Aksi takdirde krediyi yüzde 10 faiz ile alanlar geri ödemede yüzde 25 faizle karşılaşacak. Makineler durmamalı, ışıklar sönmemeli diyoruz.

ÇOK FIRSAT VAR

- Pandemi sonrasını nasıl görüyorsunuz?

Dünyadaki gelişmeleri bazen hayretle bazen de büyük bir ilgiyle izliyoruz. ABD’deki Kongre baskını olayları bile çok önemli mesajlar veriyor. Dünyada pek çok sistem kökünden değişime uğrayacak, geleneksel veri tabanları yerine blockchain teknolojisi, kâğıt para yerine kripto paralar dünyada bir yanda gitgide dijitalleşen, robot insan kavramı ile hareket eden bir akım, diğer tarafta doğa ile iç içe yaşamak isteyen gelenekselci bir insan tipolojisi var. Yeni dünya düzenini değiştiren bir oyuncu değiliz ama ayak uydurmak zorundayız. Dünyada birçok dev moda markası faaliyetine son verdi. Bazı markalar isim haklarını belli firmalara satıyor. Gelecek dönemde bunların artacağına tanık olacağız. Küresel markaların iflasıyla oluşan pazar boşluğunu doldurmamız çok önemli. Bunun için devlet desteğiyle “Sanal fuarlar” ve “Sanal AVM”ler olabilir. 10-15 Türk markası bir araya gelip bir “Sanal AVM” kursak, dış ticarete yönelik etkili olabiliriz.

Orakçıoğlu yeni trendleri şöyle özetliyor: “Öncelikle rahatlık ön planda olacak. Pandemi sürecinde insanlar birbirini özlerken, aynı zamanda birbirine iyi görünmeyi de özledi. Dolayısıyla yine şık olmak isteyecekler.”

DENGEYİ UNUTMAYALIM

- Yeni ekonomi yönetiminin verdiği mesajlarla döviz geriliyor. İhracat nasıl etkilenir?

Maliyetler yaklaşık yüzde 25 artmış durumda. Dövizde yüzde 20 oranında aşağı yönlü bir hareket yaşanırsa, mutlaka bir denge oluşturulması gerekiyor. İhracat açısından yakında bazı olumsuzluklar yaşamak istemiyorsak, denge politikası izlemek zorundayız. İhracatta yaşayacağımız bir kayıp, bizleri istemediğimiz sorunlarla karşı karşıya getirebilir. Yeteri kadar turizm gelirinin olmayacağını da öngörürsek, bu noktaya dikkat etmeliyiz. Yeni ekonomi yönetimi güzel bir enerji yayıyor. Ancak güveni tesis ederken dengeyi unutmayalım.

DAMAT NETFLİX DİZİLERİNDE TERCİH EDİLEN MARKA OLDU

- Damat’ın yeni döneme ilişkin stratejieri değişti mi?

Değişime ayak uydurma konusunda çaba gösteren ve bunu yapabilenler yoluna devam ediyor. Orka Holding olarak online satışlarımız 2020 yılında bir önceki seneye göre yüzde 130 arttı. Klasik perakendede ciro düşerken, toplam perakende cirosu içinde online ciromuzun payı 2020 yılında yüzde 25’lere çıktı. İtalya başta olmak üzere dünyanın 80’i aşkın ülkesinde 431 mağazaya sahip bir markayız. Bu tür özelliklerin de ötesinde; toplumsal önceliklere ve ekosisteme saygılı yöntemlerle koleksiyonlarımızı tasarlıyoruz. Ürünlerimizi, örneğin son dönemde Nexflix dizileri İspanyol La Casa De Las Flores ve Rus yapımı Betten than Us’daki ünlü oyuncuların üzerinde görmek heyecan verici.

İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI BİTMEDEN ÖNLEM ALINMALI

- Salgında çalışanlar en büyük darbeyi yedi. Kısa çalışma ödenekleri, işten çıkarmalar gibi. İstihdam sorunu nasıl çözülecek?

Aslında kurumsal firmalarda çalışanlar kısa çalışma ödeneği sayesinde normal ücreti kadar maaş alıyor. Ancak burada yapılması gereken asıl şey şu: Şu anda işten çıkarma yasakları var. Yasaklar bitince, işten çıkarmaların önüne geçmek için mutlaka belli çözümleri içerecek önlemler almamız gerekiyor. Bir firma faaliyetini sürdürecek gücü bulamıyorsa, mecburen istihdam sağlayamayacak. Buna bilinçli işten çıkarmak olarak bakmamalı. Bu tablonun önüne geçmek için yasaklar bitmeden devrim niteliğinde bir istihdam politikası izlenmesi gerekiyor. Yükün ne sadece işverende ne de çalışanda olması lazım. İşsizliğin daha kötüye gitmemesi için belli desteklerle yeni bir yöntem bulunmalı. Bürokrasimizin bu konuda yeteri kadar tecrübesi var. Bugünden bu formül için hazırlanmak lazım.

- Ancak bu dönem Türkiye’de şirketlerin böyle kaotik durumlara çok fazla hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı. Yedek akçe kavramı pek yok. Neden?

Kaotik durumlarda çok büyük finans kaynağı olmadığı doğru. Ülke olarak da kaynağımız yeterli değil. Ama Türk firmaları olarak dayanışma ruhumuz ve kriz yönetim becerimiz var. Krizlerle ilgili bağışıklık kazanmış durumdayız. Bu konuda dünya ülkelerinden çok daha deneyimli ve becerisi olan bir ülkeyiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları