Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Aslında Tartışılan Ne?
Lise yıllarımızda, münazaralar yapılırdı. Ben bu garip yarışmayı hep çok anlamsız bulmuşumdur. Çünkü iki taraf seçilir ve bir konu verilir, kesinlikle haksız bile olsa tezini iyi savunan taraf birinci olurdu.
\nHerhalde, bir tezi savunma, iyi konuşma, ikna yeteneği, tartışma yöntemi, kendine güven gibi özelliklerin gelişmesi için düşünülmüş bir şeydi ama sonraki dönemde de iyi konuşup, baskın çıkanların, en saçmasapan şeyleri bile karşısındakilere savunup durduğunu gördüm.
\nÜstelik bunu yaparken söylediğine kendisi de inanmayanların yine de karşısındakine baskın çıkmaktan büyük keyif aldığını, bu insanların “iyi hatip” diye nitelendirildiğini de gördüm.
\nBu özellik, bir konuda gerçek anlamda bilgi sahibi olmadan ileri geri fikir yürütme alışkanlığı da getiriyor.
\nİkincisi ve belki daha da kötüsü, kendi düşüncelerimi başkalarına kabul ettireceğim iddiasıyla, başkalarını hiç düşünmemeyi ve empati yapmamayı...
\n***
\nTelevizyon kanallarında siyaset, tarih, hukuk gibi konularda yapılan tartışmaları izlerken o günler geliyor aklıma.
\nAnlı şanlı üniversitelerin profesörleri, doçentleri, gazeteciler, yazarlar, araştırmacılar tartışırken de aynı hisse kapılıyorum.
\nZaten belli bir misyonla orada olduğunu anladığımız kişileri, mutlaka saplantılı biçimde bir şeyi savunanları, bilimsel formasyonu olmayanları az çok anlayabiliyorum.
\nAma bir akademisyenin, bilim adamının tarihe, hukuka bakarken taraf tutması, birilerini karalayıp ötekileri haklı çıkartmaya çalışması, üstelik bunu yaparken adeta tarihin o dönemindeki kişilerle çok yakın bağları varmış gibi hiddete kapılması beni çok şaşırtıyor.
\nAynı şekilde, kendi savunduğu kişilere ya da olaylara gelince farklı bir yöntem izlerken tersi olduğunda bambaşka bir yönteme başvuranları, sıkıştığı zaman karşısındakini alaya alır bir poza girenleri, tartıştığı kişiyi geçmişine, tipine, aidiyetlerine göre yargılamayı, yaftalamayı da hayretle izliyorum.
\n***
\nÇoğu zaman aslında tartışmanın tarih, hukuk ya da siyaset değil de bu kişilerin geçmişlerindeki sorunlarla ilgili olduğunu düşünmeye başlıyorum. Yani bir konu, bir tarihi kişilik, bir dönem, bir olay tartışılırken aslında o değil de, tartışmaya katılan kişilerin kendi varoluş sorunları, kime taraf, kime karşı oldukları öne çıkıyor.
\nBöyle olunca hangi dönem, hangi konu, hangi tarihsel kişilik tartışılırsa tartışılsın aslında bir sonuca varılmıyor. Çünkü tartışma karşıtlıklar üzerinden prim yapmaktan başka bir amaca yönelik olamıyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama