Biber gazı toplumsal olaylarda artık sıradan bir şey. Bizde deodorant gibi kullanılıyor. \n

Öğrenciler defalarca biber gazından zehirlendi. \n

Bu gaz yüzünden bir astım hastası hayatını kaybetti. \n

Geçen gün haberi görmüşsünüzdür. \n

ABD’deki “Wall Street’i işgal et” eylemleri sırasında polisin biber gazlı saldırısına maruz kalan öğrencilere mahkeme tazminat ödenmesine karar vermiş. \n

Daha önce de bu eylemde öğrencilere gaz sıkan bir polis meslekten atılmıştı. \n

*** \n

Bizde protesto gösterisi denilen şey zaten “suç” sayılıyor. \n

Demokratik toplumlarda bir tür “subap” gibi görülen, aslında toplumun farklı kesimlerinin taleplerini iktidarın doğrudan duymasına yarayan, farklı kesimlerin şikâyetlerinin birbirleri tarafından anlaşılmasına yardımcı olan bu eylemler bizde hiçbir zaman doğal karşılanmıyor. \n

Türkiye’de eylemlerin hepsine ben kendimi bildim bileli “örgütlerin” karıştırdığı, “yabancı mihrakların” desteklediği, “kökü dışarıda” olaylar olarak bakılır. \n

Bizim öğrencilerimiz, işçilerimiz, memurlarımız, kadınlarımız, avukatlarımız, hocalarımız nedense kendi kendilerine hak isteyemezler!\n

Mutlaka onları kışkırtan birileri vardır. \n

Sendikalı olmak, derneğe üye olmak hep tehlikeli işlerdendir. Tabii bu dernekler, sendikalar iktidarın istediği türden değilse...\n

***\n

Bu “örgütlü” sözünü de anlamamışımdır bir türlü. \n

Bir protesto gösterisini, bir mitingi, bir yürüyüşü düzenlemek için zaten örgütlenmek gerekir. \n

Demokratik toplumlar da zaten örgütlü toplumlardır. Kimse tek tek kendi başına sokağa çıkıp aynı anda toplu bir eylem gerçekleştiremez. \n

İnsanlar bu protesto eylemlerinde hem dayak yer, hem biber gazı yutar, hem yerlerde sürüklenir hem de içlerinden bazıları “örgüt elebaşısı” olarak tutuklanıp hapse atılır. \n

Bu benim çocukluğumda böyleydi.\n

Gençliğimde böyleydi. \n

Ne yazık ki hâlâ böyle...