\n

Gerek şike davası, gerekse özel yetkili mahkemelerde devam eden öteki örgütlü suç davalarında başından beri aynı soruyu soruyorum.\n

İddianamelerin ayrıntılarından çok başından beri aynı soruya takıldım.\n

Ortada bir suç örgütü varsa, bu örgütün parası nerede?\n

En basit bir terör örgütü bile bir eylem yapmadan önce banka soyar. \n

Finans kaynağı olmayan örgüt olur mu? \n

Devlet, bu insanların bütün hesaplarına giriyor, istediği para trafiğini izliyor.\n

Bu kişilerin bilgisayarlarını, kasalarını, telefonlarını, gizli dosyalarını, evlerinde, işyerlerinde sakladıkları özel bilgilerini, elektronik posta şifrelerine varana kadar ele geçiriyor. \n

***\n

O yetmiyor, bu kişilerin, yanında çalışanları, ailelerini, muhasebecilerini, mali müşavirlerini, avukatlarını bile izlemeye alıyor. \n

Şirketlerinin bütün sırlarına belge olarak el koyuyor.\n

O da yetmiyor. Bu kişilerin birbirleriyle telefon görüşmelerini, elektronik postalarını, sanal ortamdaki konuşmalarını izliyor, ortam dinlemesi yapıyor. \n

Bütün bunlar yıllar boyunca sürüyor.\n

Bir kısmı, bu olaylar hiç ortada yokken, yani bir kuşku içinde değilken bile izleniyor, dinleniyor. \n

***\n

Bütün bunlara rağmen, bu sözü edilen örgütlerin nereden para sağladığı, kimden aldığı, kime verdiği, nereye sakladığı, bu parayla ne yaptığı ortada yok. \n

Terör örgütü, doğru dürüst silahları yok. \n

Hadi bunu da anladık. Paraları da yok. \n

Bu davalardan tutuklu, örneğin, subay, akademisyen, gazeteci pek çok kişinin kendi kişisel serveti de yok. \n

Birçoğunun belki avukatlarına verecek, tutukluyken ailelerini geçindirecek durumu bile yok. \n

Bu nasıl örgütlü suç?\n

\n\n