Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarihimizle Yüzleşirken (06.12.2011)
Tarihimizle yüzleşelim söylemi aslında yalnızca geçmişe bilimsel veriler ve belgelerle yeniden bakılması, resmi tarih tezlerinin yeniden gözden geçirilmesi anlamına gelmiyor.
\nTarihle hesaplaşma aslında geçmişten bugüne devam eden bir süreçte farklı ideolojilerin, farklı kesimlerin hesaplaşması anlamına geliyor.
\nKısacası bu hesaplaşmada tarih yalnızca bir malzeme niteliği taşıyor. Ve belki bu yüzden ciddi tarihçilerin çoğu bu tartışmalara ilginç bir biçimde uzak duruyor.
\nBizde Abdülhamit dönemi de, Kanuni de, Fatih de, Vahdettin de, Atatürk de, Menderes de yaşadıkları tarihsel dönem ve süreçte yaptıklarıyla, aynı anda dünya tarihinde olup bitenlerle değil de bugün kimin ideolojisine nasıl hizmet edeceklerse o gözlükle değerlendiriliyor.
\nBu her zaman da böyle oldu.
\nBu nedenle de bu tartışmalardan asla doğru dürüst bir sonuç çıkmaz.
\n***
\nBizde tarih herkese göre farklıdır. Hatta her kesimin kendi tarihçileri, yazarları olduğundan herkesin elinde kitaplar, belgeler, yazılar bulunmaktadır.
\nGerçekte Türkiye’de söylenmesi, yazılması yasak denilen, gizlenmiş, saklanmış denilen pek çok tarihsel dönem üzerine geçmişten bugüne fazlasıyla kitap yazılmış. Anılar, gözlemler, tanıklıklar yayımlanmış. Ele aldığı konuyla bilimsel açıdan ilgisi bile olmayan insanlar araştırmacı adı altında ciltler doldurmuş ve bunlar da daha sonra ciddi belgeler olarak kullanılmış.
\nÜlkemizde, tarihi romanlar bile dün de, bugün de tartışmalarda belge diye öne sürülür.
\nAslında tarih denilince, yüzde yüz gerçeğe ulaşmak sanıldığı kadar kolay da değil. Karşılaştırmalı okumalarda ya da arşiv araştırmalarında bile tam anlamıyla gerçeğe ulaşmak her zaman öyle basit olmuyor.
\nBir ülkenin tarihçisine resmi tarihçi diye güvenmezken yabancı bir tarihçinin o ülke üzerine gözlemlerinin de farklı bir hesap taşıyıp taşımadığını tartışmak gerekiyor.
\nDünya tarihi, bütün devletlerin en küçüğünden en büyüğüne, kendisine düşman olarak gördüğü her unsuru, kendi yurttaşı filan da demeden yok etmesinin tarihidir aynı zamanda.
\nBu durum, geçmişte daha açık ve gaddar biçimde günümüzdeyse daha üstü örtülü ve karmaşık bir biçimde sürüp gitmiyor mu?
\nO nedenle bizim de tarihimiz en gelişmiş, en uygar, demokrasinin beşiği denilen devletlerin tarihi gibi parlak zaferler ve kahramanlıkların yanı sıra zulümlerle, baskılarla doludur.
\nBunlar üzerine konuşurken, bu baskıları, zulümleri, utanılacak sayfaları gündeme taşırken, aynı kavgaları bugünün kuşaklarıyla sürdürmek yerine, gerçek çatışma nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik dersler çıkaramadığımız sürece tarihle yüzleşmek neye yarar?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!