Bunlardan birincisi artık Almanya’da Türklerin Türk kimliğiyle değil, Müslüman kimlikleriyle algılanır olduğu. İkincisi ise AKP’nin, “değerli dostu, hatta Atlantik ötesi ağabeyi” ABD’ye karşı ciddi rahatsızlıklar duymaya başlamış oluşu.

‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’

Önce ikincisinden başlayalım. Toplantılara katılan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan’ın şu sözleri bir hayli göz açıcı. Özellikle İran uranyumuyla ilgili olarak Türkiye’yle yapılan takas anlaşmasının önemini belirtiyor:

“Türkiye bu işin sulandırılmasını hazmedemez. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İlk defa uluslararası hukuk sistemi bir meydan okumayla karşı karşıya. ABD’den gelen açıklamalar Türkiye açısından son derece rahatsız edici. İkinci Dünya Savaşı sonrası sorunlar donduruldu. Şimdi Türkiye bu sorunları dondurmak yerine çözelim” diyor.

“İran’ın uranyum sorunu ambargoyla mı yoksa takas anlaşmasıyla mı çözülür? Geçenlerde Afganistan’daydım. Sovyetler 10 yılda orada bir şeyler inşa etmişler. NATO ve ABD sekiz yıldır orada. Bir okul bile yapmamışlar. O zaman sorun nasıl çözülecek?

Türkiye artık dünyada sorunları çözmek istiyor. Türkiye bu rolünü devam ettirecektir. Bu bir AKP meselesi de değildir. Konjonktür onu gerektiriyor.”

“Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikası” konulu oturumda ise Hürriyet Gazetesi Avrupa Yayın Danışmanı Ahmet Külahçı ve Federal Alman Maliye Bakanlığı görevlisi Ali Aslan konuşuyorlar ve kimi çarpıcı tespitler yapıyorlar:

• Almanya’da İslama ve Türk’e bakış açısı son derece olumsuz.

• Almanların yüzde 71’i İslamın hoşgörüsüz, yüzde 60’ı ise demokratik olmadığını düşünüyor.

• İslam deyince kadınlara yapılan baskılar, kadının toplumdan dışlanması akla geliyor.

• İslamla ilgili haberlerin yüzde 23.3’ü terorizm ve İslamla ilgili.

• Yine uluslararası sürtüşmeleri İslamla bağdaştıran haberler yüzde 16 ve uyum sorununun İslamdan kaynaklandığı yolundaki haberler yüzde 15.8 oranında Alman basınında yer bulmuş.

Bunların dışında yapılan tespitler de şöyle:

• Almanya’da artık Türkler sadece Müslüman kimlikleriyle anılıyor. İnsanları sadece dini kimliklere indirgemek çok yanlış. Bu ayrılıkları körükler.

• Almanya’da İslamın imajı sadece kötü olmakla kalmıyor. Özellikle 11 Eylül sonrası neredeyse bütün Müslümanlara terörist olarak bakılıyor.

AKP gazetecilere baskıyı sürdürüyor

Türkiye’de gazetecilerin sorunlarını başka bir oturumda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç anlatıyor. Erinç AKP hükümetinin basın üzerinde yarattığı baskıları şöyle dile getiriyor:

“Türkiye’de demokrasi ve çok seslilikten söz ettiğimiz bu dönemde meslektaşlarımız siyasi iktidar tarafından gittikçe daha fazla suçlanıyor. Sadece iktidar değil, ona yakın yayın organları ve gazeteciler de karşı görüşlü gazetecilerin mesleklerini icra etmelerini engellemeye çalışıyor. Oysa bir dönem onlar da benzer baskılara maruz kalmışlardı.”

Başbakan Erdoğan’ın “Artık hapiste gazeteci kalmayacak” dediğini hatırlatan Erinç, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ama daha bugün bir meslektaşımız 15 ay hapse mahkûm oldu. Gazetecilik Türkiye’de en tehlikeli mesleklerden birisi olmaya devam ediyor.”