Mehmet Ali Güller

Daha uzun telgraf – 1

06 Şubat 2021 Cumartesi

Geçen yüzyılın en önemli belgelerinden biri, Moskova’da diplomatik görev yapan George Kennan’ın yazdığı “uzun telgraf”tı. ABD, Kennan’ın bu raporunu temel alarak SSCB’yi çevreleme stratejisi oluşturmuş ve uygulamıştı. O nedenle Kennan, Soğuk Savaş’ın mimarı diye anılmıştı.

Önümüzde bir rapor daha var, bunun adı ise “daha uzun telgraf”. Atlantik Konseyi tarafından yayımlandı ama imzasız. Muhtemel ki Çin’de görev yapmış bir ABD’li diplomat ya da yeni ABD yönetimi içinde kritik role sahip diplomat…

Ve rapora “daha uzun” telgraf denmesi de ABD’nin Çin’le mücadele stratejisinin SSCB’yle mücadele stratejisinden çok daha zor olduğuna işaret etmek için büyük olasılıkla…

ÇKP’nin SSCB dersleri

Rapor, “ABD’nin 21. yüzyılda yüz yüze geldiği en önemli zorluğun devlet başkanı ve parti genel sekreteri Xi Jinping’in yönetiminde giderek ‘otoriterleşen’ Çin’in yükselişi” saptamasıyla başlıyor.

Peki ABD, yükselen bu Çin’e karşı ne yapmalı?

İsimsiz diplomat şunu belirtiyor: Kennan’ın raporu, esas olarak Sovyet modelinin kendi içindeki yapısal zayıflıklarının bir analiziydi. SSCB’nin en sonunda kendi çelişkilerinin ağırlığı altında çökeceği analitik sonucuna varıyordu. Çevreleme stratejisi, bu esasa dayanıyordu. Ancak bunu Çin’e uygulamak mümkün değil. Çünkü Çin Komünist Partisi (ÇKP), SSCB’de neyin yanlış gittiği üzerine çok iyi çalıştı ve önemli dersler çıkardı. O nedenle ABD stratejisinin -tıpkı SSCB stratejisinde olduğu gibi- Çin’in içeriden çökeceği varsayımına dayanarak hazırlanması, son derece tehlikeli olacaktı.

Peki, bu durumda ABD stratejisi ne olmalı?

ÇKP’yi değil, Xi Jinping’i hedef almak

İsimsiz diplomat, Trump döneminde Çin alarmının verilmesinin, Çin’in “baş rakip” ilan edilerek bir strateji hazırlanmasının doğru ama yetersiz olduğunu savunuyor. Rapora göre o stratejinin sorunu, “doktrinsel bir tutum beyanı olması” ve “operasyonel hale getirilecek kapsamda olmaması” şeklinde değerlendiriliyor.

Ve isimsiz diplomat, ABD’ye, Çin devletini, hatta ÇKP’yi bile hedef almamayı; yerine Xi Jinping ile onun birinci halkasını hedef almayı öneriyor!

ABD’nin bir dönem Çin halkı ile Çin devletini ayırmasını, sonrasında Trump döneminde Çin ile ÇKP’yi ayırmasını önemli buluyor ancak 91 milyon üyeli ÇKP’yi bile Xi Jinping ve onun birinci halkasından ayrı tutmayı öneriyor.

Özel sektör ÇKP kontrolünde

İsimsiz diplomatın birkaç önemli saptaması var:

1. Xi Jinping, Çin’i Marksizm-Leninizm’e geri döndürdü.

2. ÇKP, Xi Jinping liderliğinde piyasa reformlarını durdurdu.

3. Özel sektör artık doğrudan ÇKP kontrolü altında.

4. Çin, Deng Xiaoping, Jiang Zemin ve Hu Jintao dönemlerinde statüko gücüydü; Xi Jinping döneminde revizyonist güç haline geldi.

İsimsiz diplomat, bu saptamaları, ABD’nin neden doğrudan Çin’i hatta ÇKP’yi değil de Xi Jinping ile birinci halkasını hedef alması gerektiğini anlatmak için yapıyor…

Zira isimsiz diplomat, aynı zamanda Xi Jinping’in siyasi muhaliflerini etkisizleştirdiği, yolsuzlukla mücadele operasyonları üzerinden tasfiyeler yaptığı, özel sektörü baskı altında tuttuğu gibi iddialarını sıralayarak, bunlardan hareketle ABD’nin, ÇKP’nin seçkinleri ile Xi Jinping arasındaki çıkar çatışmasından yararlanması gerektiğini söylüyor.

Çin’i 2013 öncesine döndürme hayali

Ve isimsiz diplomatın çizdiği sınır da şu: Çin’i 2013 öncesine döndürmek.

Raporda bunun gerekçesi de şöyle ifade ediliyor: ABD, Mao sonrası beş liderle de çalışabileceğini gösterdi. O nedenle ABD için Çin, Xi Jinping’in iktidara geldiği 2013 öncesinin statükosuna döndürülmeli.

Atlantik Konseyi’nin Çin’e karşı ABD stratejisi olarak önerdiği 85 sayfalık bu çok önemli raporu, bir sonraki yazımızda da incelemeyi sürdüreceğiz…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları