Mehmet Ali Güller

Endüstriyel futboldan finansal futbola

28 Kasım 2022 Pazartesi

İlk kez bir futbol Dünya Kupası’nı izlemiyorum. Çünkü 2022 Dünya Kupası’nın Katar’a verilmesi, futbolun düşürüldüğü bir çukurdur: Katar’ın kupaya ev sahibi olabilmek için dağıttığı rüşvetler, FIFA yöneticilerinin Katar mali sermayesiyle kirli ilişkileri, olmayan stadyumların yetiştirilmesi için köle gibi çalıştırılan ve katledilen binlerce işçi...

Kısacası, 2000’lerde başlayan futbolun finansallaşması, 2022 Dünya Kupası ile dönüşümünü tamamlıyordu ve bu emekçilerin kanları üzerinden yapılmıştı. Bu nedenle Katar’daki turnuvayı izlemiyorum, izlemeyeceğim.

Fakat sanayi kapitalizminin yerini finans kapital/mali sermaye düzeninin alması üzerinden futboldaki bu dönüşümü tartışmalıyız.

FUTBOL EKONOMİSİNİN DÖNÜŞÜMÜ

Futbol, önce stadyum merkezliydi. Futbol ekonomisi stadyum/seyirci geliriyle, stadyumun etrafında satılan ürünlerle sınırlıydı.

Futbol maçları TV’lerden yayımlanmaya başlayınca futbolun endüstrileşme sürecine girildi. Büyüyen ekonomisiyle futbol metalaştı, endüstriyel futbol egemen oldu.

Ancak son yıllarda futbolun ekonomisi de değişime uğramaya başladı. Futbol kulüpleri şirketleşti, halka arz yoluyla sermaye piyasalarına girdi, kulüpler tahvil-bono gibi finansal araçlar çıkardı, stadyum etrafında satılan ürünlerin yerini kulüp mağazalarının profesyonel satışları aldı, taraftarlar müşteriye dönüştü, finans kapital kulüpleri satın aldı, liglerin yayın hakları finans savaşlarına dönüştü, karapara aklamanın kulvarı bahis sektörü futbola hâkim olmaya başladı vb.

İşte 2022 Katar Dünya Kupası, bu sürecin geldiği son zirvedir. Artık endüstriyel futbol değil, finansal futbol dönemindeyiz.

FİNANS KAPİTAL-FIFA İLİŞKİSİ

Avrupa’nın büyük kulüplerini ve Türkiye dahil birçok ligin yayın hakkını satın alan Katar mali sermayesi/finans kapitali, bir Dünya Kupası’na ev sahipliği yapabilmek için kesenin ağzını açmıştı.

Tuğrul Akşar’ın 21 Kasım 2022’de Cumhuriyet’te yazdığı “FIFA’nın kirli yüzü” başlıklı makale, finans kapitalin dünya kupasını satın almasının bilançosunu çıkarmıştı, oradan özetleyerek aktarayım:

- Katar oylama öncesinde 15 ülkeye yüksek tutarlı bağış yaptı, bu 15 ülkenin altısı, oylamada karar verecek yönetim kurulundaydı. Konu FIFA’da bir soruşturmaya dönüştü ama finans kapital soruşturmayı da biçimlendirdi: Bir usulsüzlük olmadığı raporlandı. Ancak rapor pek çok hata ve eksiklik içeriyordu, Başmüfettiş Michael Garcia bunları kamuoyuna açıklayarak istifa etti.

- Katar, Dünya Kupası’nı alabilmek için FIFA’ya 880 milyon dolar gizli ödeme yaptı (The Times). FIFA Başkanı Joao Havalange ve iki FIFA Yönetim Kurulu üyesi Katar lehine oy kullanmak için birer buçuk milyon dolar aldı (The Guardian). FIFA Genel Sekreter Yardımcısı Jack Warner’ın, Katar’ın Dünya Kupası’nı satın aldığına dair e-postaları ortaya çıktı. FBI soruşturmasında yönetim kurulunun yarısının bu kirli ilişkilere bulaştığı anlaşıldı.

FİNANS KAPİTAL GÜVENLİĞİ DE SATIN ALDI

Ancak sonuç değişmedi: Katar, 2022 Futbol Dünya Kupası’na ev sahibi oldu.

Böylece haziran-temmuz aylarında yapılan dünya kupası, Katar için kasım-aralık aylarına çekildi.

Finans kapital, bir stadyumu olan Katar’da göçmen işçileri ölümleri pahasına ağır şartlarda çalıştırarak stadyum sayısını yediye çıkardı.

Dünya Kupası organizasyonuna yeterliliği olmayan Katar mali sermayesi, organizasyonun güvenliğini de dışarıdan satın aldı: 3 bin 500 Türk polisi Katar’da görevlendirildi. Dünya Kupası için özel seçilen polislerin günlük 80 dolar harcırah alacağı açıklandı.

Bu arada, endüstriyel futboldan finansal futbola geçişin tamamlandığı Katar 2022 Dünya Kupası’nın eşleşmeleri de dikkat çekiciydi: İran, nasıl bir tesadüfse ABD, İngiltere ve Galler’le aynı gruba düşüyordu! Dolayısıyla takımının her maçı İran’a karşı propaganda savaşının platformu yapılabilecekti.

Özetle, finans kapital sömürü düzeni, futbolu da bitiriyor. Adana Demirsporumuzu koruyabilmek dileğiyle...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları