Mehmet Ali Güller

Erdoğan’ın Trump’a ‘ittifakı sürdürme’ mektubu

30 Nisan 2020 Perşembe

Türkiye, salgınla mücadelede yardımlaşma ve destek için ABD’ye de sağlık malzemeleri yolladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu yardımla birlikte, Covid-19’la mücadelede dünyanın en çok tıbbi destek sağlayan üçüncü ülkesi olduğumuzu ilan etti.

Ne mutlu bize!

Çavuşoğlu kısa bir süre önce de “Kendimizin tıbbi ekipman ihtiyacı olmasına rağmen 34 ülkeye yardım elimizi uzattık” demişti (15.04.2020).

Çavuşoğlu’nunen çok tıbbi destek sağlayan” üçüncü ülke olduğumuzu ilan ettiği saatlerde ise Türkiye içinde maske dağıtımı konusu belirsizliğini sürdürüyordu. PTT’ydi, eczanelerdi derken bir türlü doğru düzgün dağıtılamayan maskelerin son olarak işyerleri tarafından dağıtılmasına karar verildi!

Neyse, konumuz bu değil. Konumuz, ABD’ye yardım nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Devlet Başkanı Donald Trump’a yolladığı mektup...

ABD’ye verilen mesaj

Erdoğan’ın Trump’a gönderdiği mektubun ilk bölümü iki ülkenin salgınla mücadeledeki başarılarını anlatıyor.

İkinci bölümde Türkiye’nin ABD’nin güvenilir ortağı olduğu, bu nedenle dayanışma sergileyeceğine ABD’nin güvenebileceği belirtiliyor.

Ve bu iki bölümü asıl bölüm izliyor...

Erdoğan, Trump’a aynen şöyle diyor: “Suriye ve Libya başta olmak üzere, bölgemizdeki son gelişmeler, Türk-ABD ittifakının ve işbirliğinin en güçlü şekilde sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.”

Hadi Libya’yı geçtik... Fakat Suriye’deki hangi gelişmeler Türkiye-ABD ittifakının sürdürülmesinin gerektiğini göstermiştir?

ABD, PKK’nin Suriye kolu olan PYD/YPG’ye TIR’lar dolusu silah yardımı yapmaktan vaz mı geçmiştir ki Türkiye-ABD ittifakı Suriye’de sürebilsin?

ABD Suriye’nin kuzeyinde bir PYD devleti kurmaktan vaz mı geçmiştir ki Türkiye-ABD ittifakı Suriye’de sürebilsin?

Erdoğan’ın taktik amacı

Kuşkusuz bu iki sorunun Türkiye’nin çıkarına bir olumlu yanıtı yok...

O zaman geriye ne kalıyor?

Suriye’de Rusya ile yürütülen işbirliğinin AKP tarafından sürekli ABD’yle pazarlıkta kullanılan bir kart olduğunu biliyoruz. AKP’nin kendisine Suriye’de alan açan hedefleri konusunda Rusya’yla sorun yaşadığında da, ABD’ye mesajlar vererek Moskova’yı geri adım atmaya zorladığını da biliyoruz.

Bu türden taktik hamleler son dört yıldır çokça sergilendi...

Erdoğan’ın Trump’a “ittifakı sürdürme” çağrısı da yine bu türden bir taktik...

Ancak ekonomik kriz nedeniyle bu kez AKP’nin taktik seviyeyi yükseltmeye çalışabileceğinin işaretleri var.

S-400’lere salgın bahanesi

Anımsayın: S-400’ler 2020 Nisanı’nda aktif hale getirilecekti. Türk görevlilerin eğitimi de dahil tüm çalışmalar bu takvime göre yapıldı.

Ancak nisan ayı geldiğinde farklı bir tablo ortaya çıktı!

20 Nisan’da Reuters’a açıklama yapan bir Türk yetkili, S-400’lerin aktif hale getirilmesinin koronavirüs salgını nedeniyle birkaç ay ertelendiğini belirtti!

Ve bu açıklama yalanlanmadı!

Bir silah/savunma sisteminin aktif hale getirilmesinin virüs salgınıyla ilgisi ne peki? Örneğin salgın var diye TSK tankları çalıştırmıyor mu? Örneğin salgın var diye radarlarımız kapalı mı?

Böyle mazeret olur mu?

İki kırmızıçizgi

İşin esası, anlayabildiğimiz kadarıyla şu: Hem S-400’ü ertelemek hem de ABD’ye Libya ve Suriye’de ittifakı sürdürme mesajı vermek, AKP hükümetinin para arayışıyla ilgili...

Şu anda doları belli bir seviyede tutmak için Merkez Bankası’nın rezervleri eritiliyor. Ancak bunun bir sonu var.

AKP hükümeti o nedenle aşamalı olarak karantina önlemlerini de kaldırmayı planlıyor. Erdoğan belirtti: “Salgın tedbirlerini aşamalı olarak kaldırdıkça halkımızın ve devletimizin kasası tekrar dolmaya başlayacak” (28.4.2020).

Ancak görünen o ki, turizm gibi Türk ekonomisinin en önemli gelir kaynağı da bu yıl olmayacak ve ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıyayız.

AKP hükümeti o nedenle para arayacak. Daha önce Berat Albayrak’ın Londra tefecileri ve New York bankerleriyle yaptığı türden görüşmeler olacak.

İşte AKP hükümeti o süreç boyunca S-400’ü ertelemeyi ve Suriye’de ABD’yle kısmi bir işbirliği yürütmeyi planlıyor görünüyor...

Fakat önemle belirtelim: Türkiye kesinlikle S-400 savunma siteminden vazgeçmemelidir, vazgeçemez. Ve Türkiye, kesinlikle yeniden ABD’yle Suriye’de işbirliği yapamaz.

Bu ikisi Türkiye’nin kırmızıçizgisi olmalıdır; ekonomik nedenlerle bu kırmızıçizgilerin rengini açmaya çalışmak, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını hiçe saymak olur ki bunun da siyasi bedeli ağır olur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları