Mehmet Ali Güller

Tarikat-siyaset-sınav

06 Ağustos 2022 Cumartesi

Sınav yolsuzluğu FETÖ’ye özgü bir durum değildir, genel bir AKP dönemi uygulamasıdır. Çünkü tarikatlar ve cemaatler, siyasetin korunaklı gölgesinde, sınavlar üzerinden “kendi gençlerini” devlete yerleştirme yarışındalar. Dün FETÖ, bugün Menzil, İsmailağa ve diğerleri...

Çünkü AKP bir tarikatlar koalisyonudur. Öyle olduğu için de AKP “FETÖ’yle” bir ölçüde mücadele eder ama “FETÖ’cülükle” mücadele edemez. FETÖ’cülük tarikatçılıktır, FETÖ’cülük cemaatçiliktir, FETÖ’cülük saray rejimi altında devletin tarikat ve cemaatlere parsel parsel dağıtılmasıdır.

20 yılda öyle bir rejim inşa ettiler ki devletin bakanlıklarından başkanlıklarına, müdürlüklerinden dairelerine kadar hemen her taraf tarikatlar ve cemaatler tarafından paylaşılmaktadır. Dahası devletin kurumları, tarikat ve cemaatlerin iktidar kavgalarına bile sahne olabilmektedir.

FETÖ’NÜN ALBAYLARI DA ASKERİ ÖĞRENCİYDİ!

Tarikat ve cemaatlerin Saray rejimi altında yürüttüğü sınav yolsuzlukları, geleceğe yatırımdır. Örneğin FETÖ sınav yolsuzluklarıyla adım adım Türk Silahlı Kuvvetleri içinde kuvvet biriktirdi ve işi en sonunda 15 Temmuz’da darbe girişimine götürdü. 

15 Temmuz günü halka kurşun sıkan o generaller, o albaylar, o binbaşılar, o yüzbaşılar, o teğmenler FETÖ’nün sınav yolsuzluklarıyla harp okullarına girdiler, askeri öğrenci oldular. Harp okullarına yönetici olup kendi öğrencileri dışındaki sınavı kazananları bezdirme operasyonları yaptılar, ağır cezalar vererek o öğrencileri okullardan ayrılmaya zorladılar, yüz kızartıcı suçlar üreterek o öğrencileri tasfiye ettiler. Öyle ki kimi dönemlerde neredeyse FETÖ’nün onayından geçmemiş askeri öğrenci kalmamıştı. 

İşte harp okullarına FETÖ’nün sınav yolsuzluklarıyla askeri öğrenci olarak girenler, TSK içinde siyasetin desteğiyle adım adım yükseldiler, kritik köşeleri tuttular, kendilerine arkadan gelenlere yer açmak için kumpaslarla TSK’nin Atatürkçü subaylarını tasfiye ettirdiler. 

Yeri gelmişken anımsatalım: “Askeri öğrenciler 15 Temmuz’da emre uydular, o nedenle masumlar” diyerek yürütülen siyasi kampanya tam bir tezgâhtır. O askeri öğrencilerin de çoğu çalınmış sorularla harp okullarına giren ve başkalarının yerini gasp eden FETÖ’cülerdir!

FETÖ OKULLARINDAN BÜROKRASİYE TAŞINAN KUŞAK

AKP iktidarı altında 20 yıl ama 12 Eylül rejimini de sayarsak 40 yıl, Türk-İslam sentezi adı altında tarikat ve cemaatler palazlandırıldı ve devletin personel ihtiyacı bu havuzdan karşılandı. 

AKP’nin ilk dönem yöneticilerinin çocukları olan kuşak, bugün devletin çeşitli kurumlarını yönetiyor. Bunların çoğu FETÖ okullarında okudu, FETÖ dershanelerinde sınavlara hazırlandı, FETÖ sorularıyla kazandı!

Yani sınav yolsuzluklarıyla gençliğin geleceği çalındı: Onlar işsiz kaldı, ama siyasetin korunaklı gölgesinde tarikat ve cemaat sorularıyla yükselenler üç beş maaşa konarak sınıf atladı. En birikimli akademisyenler yerlerinde bekletilirken ya da çok bekletilerek tasfiye edilirken tarikat ve cemaat bağlantılılar yükseltildi. Bilimi izleyen doktorlara, tarikat ve cemaat bağlantılı falcılar, büyücüler amir yapıldı. Rejimin “Giderlerse gitsinler” demesi boşuna değil. (İnadına kalmalılar ve mücadele etmeliler!)

LAİKLİK SINAV YOLSUZLUĞUNUN DA PANZEHRİDİR

Sonuç olarak gençlerimizin geleceği, tarikat ve cemaatlerin devleti ele geçirme yarışı nedeniyle çalınmakta ve karartılmaktadır. Çünkü tarikat ve cemaatlerin varlık gerekçesi “dindar nesil” yetiştirmek değil, “dinci nesil” yetiştirmektir, mürit artırarak önce toplum hayatında, sonra devlet içinde iktidar odakları kurmaktır.

Görüldüğü gibi laiklik sadece 15 Temmuz’un panzehri değil, “sınav yolsuzluklarının” da panzehridir.

Biliyoruz ki “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, uygarlık yoludur”.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Esad’ın analizi 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları