Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Balyoz İnecek İçinize Sinecek.. mi?
“Balyoz davası diye anılan yargı sürecinin konusu olan sözde darbe planı, 20 Ocak 2010 tarihli Taraf gazetesinde Mehmet Baransu, Yıldıray Oğur ve Yasemin Çongar imzalı haberle açıklanan 2003 tarihli ‘Balyoz Harekât Planı’yla gündeme geldi. İddialara göre plan, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın liderliğindeki bir ekip tarafından hazırlanmış ve ‘Çarşaf’, ‘Sakal’, ‘Suga’ ve ‘Oraj’ kod adlı eylem planlarından oluşuyordu.
\nBeş bin sayfalık sözde belgelerde, Fatih ve Beyazıt camiilerinde bomba patlatılması; Yunanistan hava sahasında bir Türk jetinin düşürülerek halkın galeyana getirilmesi gibi kamuoyunu dehşete düşürecek eylemler hazırlandığı ileri sürülüyordu.
\nTaraf muhabiri Mehmet Baransu, peşinde bir medya ordusu, elinde sözde darbe planlarının olduğunu iddia ettiği bir bavulla soluğu Beşiktaş Adliyesi’nde aldı.
\nBaransu’nun getirdiği bavulu inceleyen savcılar, 22 Şubat 2010’da Çetin Doğan ile birlikte bir grup emekli ve muvazzaf askeri gözaltına aldı. Çeşitli illerde operasyon ve tutuklamalar birbirini izledi.
\n***
\nSoruşturma savcıları, iddiaları içeren CD’leri bilirkişilere inceletti ve TÜBİTAK, bu belgelerin 2003 yılında oluşturulduğu ve üzerlerinde hiçbir değişim (güncelleme) yapılmadığını saptadı. Ancak tutarsızlık tam da buradaydı: Sözde darbe planlarındaki kurumlar ve yerler, 2003 yılında var olmayan durumları yansıtıyordu.
\nÖrneğin 2003 tarihli belgede darbe için yararlanılacak dernekler arasında gösterilen Türkiye Gençlik Birliği 2007 yılında kurulmuştu!
\nEl konulacak ilaç depoları arasındaki Yeni Recordati şirketi, ismini 2009 yılında almıştı.
\nArt arda sıralanan tutarsızlıklara kayıtsız kalamayan hâkimlerden Oktay Kuban, aralarında Çetin Doğan’ın da bulunduğu şüphelileri tahliye etti (bu kararını takiben sürüldü). Ancak savcılığın itirazıyla 12. Ağır Ceza Mahkemesi, tekrar tutuklanmalarına karar verdi.
\nGelişen süreçte yeni tutarsızlıklar ortaya çıktı ve Beşiktaş Adliyesi’nin vicdanı ağır basan hâkimlerinden Yılmaz Alp, şüphelilerin durumunu inceledikten sonra tekrar tahliyesine karar verdi (bu kararını takiben sürüldü)
\n***
\n19 Temmuz 2010’da, iddianame İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, 102 sanığın tutuklanmasına karar verdi.
\nKarara yapılan itiraz, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek tutuklama kararı kaldırıldı. Mahkeme 16 Aralık 2010’a duruşma tarihi verdi ve yine ne tesadüf, 15 Aralık 2010 günü davaya bakacak olan ve tutuksuz yargılamadan yana tavrı olduğu bilinen mahkeme başkanı Zafer Başkurt duruşmadan bir gün önce görevinden alındı!
\nİlk duruşmada yeni hâkim çok nazikti ve maddi gerçeği ortaya çıkarmak için karşılıklı anlayışla adil bir yargılama teminatını verdi. Ancak gelişen süreç bize bunun tam tersini gösterdi.
\nAralık ayında Gölcük Donanma Komutanlığı’na bir başka soruşturma için giden savcıların aklına parkelerin altına bakmak geldi ve sözde Balyoz Darbe Planları’nın bir örneği daha bulundu!
\nArtık minarenin sığacağı kılıf hazırdı.
\n11 Şubat 2011 günü mahkeme başkanı, jandarmaya ‘Kapıları tutun kimse kaçmasın!’ gibi nezaket ötesi bir tavırla başlattığı müzakere sonunda, duruşmadaki 134 sanığın tutuklanmasına, dışarıdaki 29 sanığın da yakalanmasına karar verdi. Dışarıdaki sanıklar, kendi iradeleriyle gelip tutuklandı. Hiçbiri kaçmaya kalkışmadı. Ama tutukluluğa devam kararlarına hep ‘kaçma şüphesi var’ yazılmaya devam etti. İlerleyen günlerde, Eskişehir’de bir emekli albayın oğlunun evinde bir flash bellek bulundu ve 3. Balyoz İddianamesi ortaya çıktı.
\n***
\nBalyoz davasında toplam 3 iddianamede 366 sanık ve bunların 250’si tutuklu. İçeridekiler de dışarıdakiler de terfi edemedi. Bugüne kadar hiçbir tahliye olmadı.
\nBiz avukatlar delillerin incelenmesini isteyip durduk. Mahkeme başkanı, teminat verdi: Savunmalar hızlı yapılırsa, savunmalar bittikten sonra deliller incelenecekti…
\n367 sanıklı davada, savunmalar rekor bir sürede tamamlandı.
\nAncak birçok kişinin, ‘Suçumu bilmiyorum, deliller incelensin, beraatımı isterim’ içeriğindeki 5 dakikalık savunmaları sonrası, mahkeme herkesi şaşırtarak ve verdiği teminatı hiçe sayarak delilleri incelemeyeceğini belirtti! Savcıdan esas hakkında mütalaasını istedi.
\nAdil bir yargılamanın artık mümkün olmadığını gören avukatlar duruşmaya katılmama kararı aldı.
\nSanıklar da deliller TÜBİTAK’a gönderilip zaman çelişkileriyle ilgili bir açıklama raporu alınmadan ve tanıklar dinlenmeden savunma yapmayacaklarını söyledi.Mahkeme ‘Siz bilirsiniz, son sözünüzü söyleyin’ diyerek 20 ve 21 Eylül 2012’ye gün verdi.”
\nAvukat Serkan Günel(*)
\n\n\n\n
‘G’ NOKTASI
\n\n\n(*) Y.N: Mahkeme, savunmanın sözde darbeyi önlediği iddia edilen Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesi talebini de reddetti.
\nYani bu cuma günü, 2012 Türkiyesi’nde yargısız bir infaza tanık olacağımız gündür. Şimdi Türk milleti şunun cevabını aramalıdır: Ortadoğu’da kirli bir savaşa itildiğimiz bugünlerde güçsüz bir TSK’yi kim ister?
\n\n\n“Adalet, intikamın törensel biçimidir.”
\n\nSTEPHEN HECQUET
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti