Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Fransız Usulü Aşk: Yurt ile Yurttaş
Kimsenin nerede, nasıl ve kimden doğacağına karar veremediğini düşünürsek, dünyaya geldiği ülkeyi de seçmediğini söyleyebiliriz. \n
\nİnsanın, cinsel kimliği kadar tinsel kimliğini de seçim şansı olmaması; doğduğu toprağı, yoğrulduğu toplumu ve kültürü sevip benimsememesi anlamına gelmez, elbet. Ama her iki kimliğinin de raslantısal olduğunu bilmek; bence ırkçılığı, milliyetçiliği ve ayrımcılığı anlamsız kıldığı gibi, akla kaçınılmaz bir soru getirir:\n
\nYurt sevgisi nedir ve yurt nasıl sevilir? \n
\nBiz Türkler, ezici çoğunlukla çok severiz yurdumuzu, çok bağlıyızdır doğduğumuz topraklara. Ama bugün sınırlar açılacak olsa, milyonlarca insanın Türkiye’yi terk etmeye hazır ve zaten kimi ülkelerin böyle bir göçü önlemek için koydukları vizelere rağmen, dünyadaki en büyük göçmen nüfusunu oluşturan yurtseverler de Türklerdir!\n
\n***\n
\nBir ülkeden 12 milyon insanın göç edip, bir o kadarı, hatta daha fazlasının da kapağı dışarı atmak hayalleri kurması, kuşkusuz yurdumuza sevgi ve bağlılığımızı da tartışmaya açar. Hele yurdunu göçü düşünmeyecek kadar sevenlerin, çıkarları uğruna ülkeye neler yaptıklarına bakınca...\n
\nKimilerinin terk hayali kurduğu, terk etmeyen kimilerinin de tıpkı kadınları sevdikleri gibi talan ve yağmayla gösterdiği yurt sevgisinin, ülkemize özel bir gariplik değilse, anlamsız bir kavram olduğu açık. \n
\nYa da baştaki soru yanlış...\n
\nBelki de yurtseverlik, bir yurdun yurttaşlarını ne kadar sevdiği, onlara neler verebildiğiyle ilgili bir duygudur. \n
\nİşte bu anlamda bir ülke aradığınızda, karşınıza Fransa çıkar.\n
\n***\n
\nKarşılıklı bir aşktır, Fransa ile Fransızların arasındaki ilişki. Fransızlar, güzel bir ülke yaratmışlar ve doğasından mimarisine, zarar vermeden, kendi deyişleriyle “yaşam keyfini” (la douceur de vivre) korumaya çalışmaktadırlar. Yurtları da bu saygılı sevgiye karşılık neler verdi ve neler veriyorsa yurttaşlarına, Fransa, nüfusa orantılı bir küresel hesapta, başka diyarlardan çok göç almasına karşın, dünyaya en az göç veren ülkedir. Fransızların geneli homurdanır, söylenir, isyan eder, ama Fransa dışında bir hayat düşünmezler!\n
\nHepi topu 1 milyon Fransız yurtdışında yaşar. Bunların çoğu sıladaki Fransız kurumlarında çalışır, epeycesi de çifte vatandaştır.\n
\n*** \n
\nBugün, Fransa’daki Fransızlar genel seçimlerin birinci turu için sandık başına gidiyor. Ama yurtdışındaki seçmenler, parlamentoda kendilerini temsil edecek milletvekilleri için ilk tur oylarını geçen hafta kullandı ve Sosyalist Parti’nin başı çektiği Sol Cephe’nin, seçimlerin ikinci turuna 11 seçim bölgesinden 7’sinde açık ara önde gireceği anlaşıldı. Bunların arasında Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya ve İsrail’deki Fransız seçmenlerin oy verdikleri 8’inci bölge de var ve Sosyalist Parti, UMP’ye 8 puan fark attı. \n
\nOysa Fransa’nın sınır dışı seçmen havzaları, çok uzun yıllardan beri eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin merkez partisi UMP’nin folluğu sayılıyordu. Bu parti, yurtdışındaki Fransızların cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sosyalist Hollande’ı açık ara Sarkozy’ye tercih etmelerine karşın, genel seçimlerde yine sağa oy atacaklarına emindi. İlk tur sonuçları, yenik sağı olduğunca, galip sol cepheyi de şaşırttı.\n
\n*** \n
\nUzmanlar, sınır ötesi Fransız seçmenlerindeki değişimi, UMP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ulusal Cephe söylemine sahip çıkmasına ve merkez sağ ile yabancı düşmanı aşırı sağ arasında yakın zamana kadar var olan koruyucu duvarın yıkılmasına bağlıyorlar. Aşırı sağın liderliğini babasından devralan Marine Le Pen’in ırkçılığı sıradanlaştıran söylemine UMP’nin de yaklaşması, cumhuriyetçi değerlere saygılı merkez sağcıları rahatsız etti. Ve bu seçmenler, paylaşmadıkları bir yabancı düşmanlığına göz kırpan kendi partilerini cezalandırıyorlar. \n
\nSiyasal yorumcular, yurtdışındaki seçim sonuçlarının yurtiçine yansıyacağını öngörüyor ve Sol Cephe, bugünkü ilk tura üstünlük sağlamak umuduyla giriyor.
\n\n\n‘G’ NOKTASI
\n\n\nYurttaşlık haklarında eşitlik demek olan demokrasi, elbette kadına açtığı yer ve paylaştığı sorumluluk oranında var oluyor. Fransa’da bugün seçime giren partiler arasında Sosyalist Parti, Komünistler, Yeşiller ve aşırı sağcı Ulusal Cephe, adaylarının tam yarısının kadın olmasıyla övünüyor. Sağdaki cumhuriyetçi partilerin en küçüğü 146 erkek adaya karşı 159 kadın aday, ortancası yüzde 40 kadın adayla yarışırken, ülkenin en büyük merkez sağ partisi UMP, yalnızca yüzde 28 kadın adayla en maço ve “eşitlik zihniyetinde gerici” parti olarak tanımlandı. \n
\nBizim ellerde yüzde 28 kadın oranıyla “ileri demokrasi” sağlandığı düşünülünce, geriliğin ne olduğu da anlaşılıyor tabii...\n
\nBu gece TSİ 22.30’da TV5Monde’un Fransa’daki genel seçimlerin ilk tur sonuçlarını yorumlamak üzere düzenlediği özel programda, karşınızda olacağım...
\n\n\n“Politikacılardan tek beklentim, dünyayı değiştirmekle yetinmeleri ve gerçeği değiştirmeden işe başlamalarıdır.”\n
\nJEAN PAULHAN\n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi