Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye'de Kilitlenen Özgürlükler
“AKP’nin öteki yüzü; akademisyenler, araştırmacılar, yayıncılar, öğrenciler ve gazeteciler üzerinde giderek artan yargı baskısıyla hegemonya kuran bir iktidar. Tüm demokrat çevrelere korku salan toplu tutuklamalar. Gözaltına alınanları var olmayan suçlara dayanarak aylarca, yıllarca tutuklayan; ardından sivil Kürt hareketini ve hareketin yanında yer alan aydınları İstanbul’daki 193 sanıklı devasa davada yargılayan bir adalet...
\nKendilerine yöneltilen Kafkavari suçlamalara bakılırsa, binlerce öğrencinin geleceğinden endişe etmek gerekir. Türkiye’de 771 öğrenci halen tutuklu olup bu öğrencilerin çoğu BDP Gençlik Kolları üyesidir. Öğrenci Büşra’nın hapishaneden yazdığı mektup, itham edildiği suçların saçmalığını ortaya koyuyor: Bilgisayarında bulunan Kürtçe şarkılar, katıldığı basın toplantıları ve gösteri yürüyüşleri vb. Büşra gibi yüzlerce öğrencinin eğitim hakları ellerinden alınıyor; ya uzun tutukluluklara maruz kalıyor ya da üniversiteden atılmalarıyla sonuçlanan disiplin cezalarına çarptırılıyorlar.
\n***
\nAynı mantıkla onlarca gazeteci ve yayıncı, mesleklerinin gereğini yerine getirip araştırma yaptıkları ya da yayımladıkları için tutuklu. Sosyal bilimlerle ilgili bir kitabın iddianamelerde kanıt diye sunulması, askeri darbe dönemlerini akla getiriyor. Böylesine olağan eylemlerin ‘terörizm suçu’ sayılması nasıl mümkün olabiliyor?
\n2006’da çıkarılan terörle mücadele yasası, ‘terör’ün tanımını öylesine sıradanlaştırdı ki, TCK’de sıralanan suçların yarısı bu yasanın kapsamına girdi. Associated Press’in bir haberine göre, dünyada terör suçundan sanık tutukluların üçte biri, Türkiye hapishanelerinde yatıyor!
\nBütün bunlarda şaşılacak bir şey yok, çünkü yeni yasa, terör suçuyla silahlı eylem arasında bağlantı kurmak yerine; aleni düşünce ve ifade eylemlerini suç sayıyor. Böylece yasadışı bir örgüt, katılım çağrısı yaptı diye 8 Mart’taki kadınlar yürüyüşü ya da 1 Mayıs gösterilerinde yer almak ‘terör eylemi’ kanıtına dönüşüyor.
\n***
\nBilimsel araştırma alanında, akademisyen ve araştırmacıların çalışma özgürlüğü sürekli tehdit altında. Uluslararası Araştırma ve Eğitim Özgürlüğü Grubu (GİT), Türkiye’de bu özgürlüğün boğulduğunu doğrulayan çok sayıda ve yeni örneklerle dolu bir rapor yayımladı. Rapora göre hassas konular üstünde çalışan araştırmacılar tehdit ediliyor ve tehditlere kulak tıkayanların çalışmaları terörle mücadele yasasının kapsamına girebiliyor. 2009’da Darwin ve Evrim Teorisi’ne ilişkin özel sayısı sansürlenen dergiyle birlikte TÜBİTAK’ın özerkliğini yitirdiği statü değişikliğinde görüldüğü gibi hükümet, ülkedeki Ar-Ge’ye tamamen el koymuş bulunuyor.
\nBu uygulamalarla ‘terör’ün yeni bir tanımı yapılıyor: Silahsız, şiddetsiz, hatta niyetsiz bir ‘terör’!
\nSonuç: Türkiye’de hapishane nüfusu sekiz yılda yüzde 250 arttı ve bu nüfusun yüzde 40’ı hükümsüz tutuklu. Yakın tarihte Urfa’da yaşanan tutuklu isyanları, hapishanelerdeki aşırı doluluğun tutuklular açısından başlıbaşına bir ceza haline geldiğini ortaya koydu. İnsan Hakları Derneği, 2011 yılında hapishanelerde yaşanan yüzlerce işkence ve aşağılayıcı muamele vakası saptadı.
\n***
\nKısıtlanan özgürlükler, keyfi yargı kararlarıyla birleşince AKP hükümetinin otoriter yüzünü açığa çıkarıyor ve sivil Türk toplumunun geleceğinden duyduğu endişeyi anlamlandırıyor. Başbakan Erdoğan Türkiye’sini siyasal istikrar ve ekonomik büyüme açısından Ortadoğu için model oluşturmakla öven diplomatik çevreler ve uluslararası medya; kamusal, siyasal ve düşensel özgürlüklere tecavüz edilmesini görmezden geliyor.
\nAKP’nin on yıl önce bayraktarı olduğu demokratikleşmeden çok uzaklardayız. AKP, devletin askeri diktalardan miras kalan baskıcı işlevini ortadan kaldırmak yerine bu işlevi kendi hesabına geçirdi ve bugün tüm muhaliflere karşı kullanıyor. Bu muhalifler arasında araştırmacılar, gazeteciler, öğrenciler var ve demokratik bir umudu yaşatmanın bedelini çok ağır ödüyorlar. Türkiye’de özgürlüğün yolu giderek daha çok daralıyor. Avrupa acilen bu gerçeğin farkına varmalıdır.”
\nLe Monde gazetesi, 5 Temmuz 2012/Hamit Bozarslan, Yves Deloye, Vincent Duclert ve diğerleriyle 52 imzalı ortak metin.
\n\n\n\n
‘G’ NOKTASI
\n\n\nLe Monde gazetesinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Paris’e gittiği gün yayımlanıp size özet bir çevirisini sunduğum metni imzalayan 52 aydının 13’ü Türk kökenli, diğerleri değişik ülkelerden, ama hepsi bilim insanıdırlar. Bazı Türk asıllı imzacılar, AKP’nin ilk yıllarını umutla karşılamış, alkışlamış ve bu metinde uyardıkları Avrupa kadar desteklemişlerdir. Metnin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, örneğin Büşra Ersanlı ve KCK bölümlerini tekrarlamadım.
\nAydınların değil, politikacıların değil, uluslararası saygınlıkta bilim insanlarının imzaladığı bu bildiri, AKP’nin “dış tarihi”nde bir milattır. Bu milattan sonra, AB’nin içinde “davaya kazandırılmış” lobiciler bile AKP’nin otoriter rejimini savunamayacaktır.
\nBenden söylemesi.
\n\n\n\n
“Özgürlük, halkların ancak alınteriyle kazanabilecekleri bir ekmektir.”
\n\nFELICITE DE LAMENNAIS
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!