Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İzmir... Kadın mıdır, kız mıdır?
Bir şehrin dişiliği şiirlerden, şarkılardan geçip kulağımıza geldiğinde başka bir anlam taşır;
Muhafazakâr bir partinin politikacısının iki dudağı arasından döküldüğünde başka bir anlam.
Hele hele bu politikacı, verdiği bir gazete röportajında şehre “kadın” değil “kız” dediğinin altını çizerse, işin rengi iyice belirginleşir.
İzmir...
Kadın mıdır, kız mıdır?
Türkiye...
Kadın mıdır, kız mıdır?
Bu dünya...
Kadın mıdır, kız mıdır?
Bu iktidar...
Erk midir, erkek midir?
Güç sahibi olduğu her alanda kendisini ve üzerinde egemenliğini sürdüreceği “öteki”ni cinsiyetçi bir algının pervasız diliyle tarif edebilen bu iktidar, şehre kız dediğinin, kadın demediğinin altını çize çize vurgulayan bir politikacının fütursuz diliyle bir kez daha deşifre ediliyor.
Bu coğrafyanın medeniyetiyle ünlü en aydınlık şehrine belediye başkanı olmaya aday olarak karşımıza çıkan politikacı;
Temsil ettiği muhafazakâr aklın kirli bilinçaltını bir seçim sloganı gibi kullanmaktan gocunmadığında...
Burası hâlâ aklı başında bir ülke olsa...
O da, temsil ettiği ideoloji de hemen alaşağı edilirdi.
Ama bu aklını kaybetmiş ülkenin ele geçirilmiş bir gazetesine verdiği röportajda niyetini tatlı tatlı anlatan o politikacının konuşurken seçtiği kelimeler artık bu toplumu yeterince irkiltmiyor.
Şehre, ülkeye, dünyaya...
Hatta hayata iki bacak arasından bakan ve erkin erkek dilini hoyrat bir şekilde kullanan politikacıların sözcülüğünü yaptığı aklın bize önerdiği korkunç ahlak es geçiliyor.
İktidarına talip olduğu her yapıyı kız ya da kadın ayrımında gören...
Gücünü cinsiyetçi kavramlarla özdeşleştirip, cümlesini hiç çekinmeden kadınlık ve kızlık değerleri üzerinden kuran politikacıların olmaları gereken yerle, oldukları yer arasındaki uçuruma yuvarlanan bu ülkede...
İzmir’in mahallenin en güzel kızı olmasıyla en güzel kadını olması arasındaki farkın ne anlama geldiği üzerinden ısrarla devam etmesi gereken bir söyleşi, ancak politikacının ailesi vesilesiyle kadına bakışını akladığı bir yere evrilebildiği ölçüde ana akım medyada geniş yer bulabiliyor.
***
Eğer bir mucize olamaz da...
Bu halk muhalefetin korkunç zaaflarına rağmen, kendisinden bekleneni değil aksini yapmazsa...
Ve iktidarı sandıkta yüzde yetmişe yakın bir tepkiyle silkelemezse...
Dönüşü gittikçe zorlaşan bu yolda, çok yakında;
Tecavüz suçlarına getirilen iyi hal indirimlerini...
Kadın cinayetlerindeki ağır tahrik hafifletmelerini...
Çocuk tacizlerindeki “rıza” tartışmalarını gündeme bile taşıyamayacak hale geleceğiz.
Kadın, çocuk ve insan haklarıyla hızla vedalaşacağız.
Kendi suskunluğumuzda kapana kısılacağız.
***
Rivayete göre, İstanbul, 1453 yılında kuşatıldığında, kolayca düşer.
Çünkü o esnada papazlar kilisede meleklerin cinsiyetini tartışmaktadırlar.
Ve bu ülke şu an düştüğü yerden aslında kolayca kalkar.
Çünkü iktidarın aklı aslında anca şehirlerin kadın mı kız mı olduğunu düşünecek kadar.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama