Genel seçimlerin tamamlanmasından sonra gözler 29 Haziran’da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu başkanlık ve yönetim kurulu seçimlerine çevrildi. Hasan Doğan’ın ölümü üzerine tek aday olarak girdiği seçim sonrasında 3.5 yıldır Türk futbolunu yöneten Mahmut Özgener, beklenen kararını kamuoyu ile paylaşarak yeni dönemde aday olmayacağını açıklarken günahları ve sevaplarıyla bir dönem daha kapandı.

Özgener basın toplantısında futbolun tüm unsurlarına teşekkür ederken Türk futbolunun tek sorunu olarak şiddeti işaret etti. Sadece kulüp yöneticilerine karşı ağır eleştirilerde bulunup futbolda yaşanan kaos ortamının tek suçlusu olarak onları gösterdi. Oysa günler öncesinden Özgener tarafından yapılacağı açıklanan bu basın toplantısında sayın TFF Başkanı’nın futbolun genelinde neleri başarıp neleri başaramadığını açıklayıp 3.5 yıl gibi uzun bir dönemin muhasebesini de yapmasını umuyordum.

Örneğin; 3.5 yıl önce Avrupa’da yarıfinal oynamış ve herkesin takdirini kazanmış Ulusal Takım’ın bu zaman süresi içinde nasıl gerilediğinin, Ay - Yıldızlıların başına uçuk bir ücret karşılığında ‘kurtarıcı’ olarak görevlendirilen Hiddink’in ülke futbolu için nasıl böylesine bir sorun haline geldiğinin Özgener tarafından açıklanmasını beklerdim. Futbolumuzdaki yabancı oyuncu enflasyonunun nasıl bu hale geldiğinin, güçlü kulüp başkanlarının TFF yönetimini bu konuyla ilgili nasıl yönlendirdiğinin bu basın toplantısında seslendirilmesini isterdim. Bazı kulüp başkanlarına verilen cezaların ertesi gün Tahkim Kurulu tarafından yarı yarıya indirilme sebeplerinin paylaşılmasını umut ederdim. Hakem toplumunun bizden olanlar ve diğerleri diye iki kampa ayrıştırılmasının hakemler üzerinde yarattığı ‘yıkıcı’ etkinin itiraf edilmesini beklerdim.

Ancak Sayın Özgener bu ve benzeri konularda açıklamalar yapmak yerine işin kolayına kaçıp futbolumuzda yaşanan olumsuzlukların tek sebebi olarak kulüp yöneticilerini gösterdi. Oysa Özgener’in tenkit ettiği o kulüp yöneticileri; MHK, Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu gibi TFF adına olumsuzluklar üreten kurullara rağmen federasyon yönetimine çoğunlukla destek oldu ve sustu. Yani ortada futbolumuz adına olumsuzluklar varsa bunun nedeni sadece ve sadece kulüp yöneticileri değildir. Yeni dönem için TFF başkanlığına aday olmayarak bana göre doğru bir karar veren Sayın Özgener’e bundan sonraki yaşamında başarılar dilerim.

\n\n