Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çelenksiz Tanrıça
ADALET heykeline en yakışan çelenklerden biriydi o, hiç kuşkusuz. Bir kısmı zaten daha önce gitmişti çelenklerin: Bülent Nuri’ler, Tahsin Balta’lar, Faruk Erem’ler, Ahmet Tahtakılıç’lar, Sıddık Sami’ler. Cumhuriyet hukukçularının o kuşağı, koşullar ne olursa olsun ve kim iktidara geçerse geçsin, hakkın, hukukun yanındaydılar.
\nAdlarının bazen bir çoğul ekiyle anılması biraz da bundandır: Çok boyutlu oluşlarından, onlar gibilerin çok olmasını isteyiştendir, farkına varmadan. Çok şükür, Halit Çelenk gitse de, yine Uğur Alacakaptan’lar, Nevzat Helvacı’lar, Yekta Güngör Özden’ler, Ahmet Necdet Sezer’ler, Erdoğan Teziç’ler ve adları saymakla bitmeyecek yeni kuşak hukukçular var. 1924’te Ankara Hukuk Fakültesi’nin kurulmasıyla temelleri atılan cumhuriyetçi hukuk öğretiminin kökü kurutulmadıkça devrimin ilkelerini yaşatmak için direnenler eksik olmuyor.
\nŞu bilinmeli ki, cumhuriyet hukuku çöktükten sonra devletin çöküşü ve bu son vatanın da elden gitmesi işten değildir. Hukuku yıkmaya çalışanlar, bunun vebalinden asla kurtulamazlar.
\nTuhaf bir heykeldir adalet heykeli, bir elinde sık sık ayarı bozulan terazisi ve öbür elinde acıtmadan parmak kestiği söylenen kılıcıyla. Herhalde bakkal ya da silahşor değildir. Ama, ara sıra tanınmaz olduğu, daha doğrusu kendisine bakan gözlerin gerisindeki beyinlere göre renkten renge girer göründüğü ve Halit Çelenk’leri bazen yalnız bırakır gibi olduğu da yadsınamaz.
\nBöyle durumlarda insan şöyle düşünmeli herhalde: O heykel kendiliğinden yaratılmadı. Hangi çağda olursa olsun, onu yapan insan ve şuraya buraya diken de insan. Demek ki, bir arayışın ürünü o: Doğruyu, hakkı ve hakçalığı arayışın. Tanınmaz ve renkten renge girer göründüğü zamanlarda insan insanlığını, daha doğrusu kendisine heykeli öyle gösterten insanlığı sorgulamalıdır. Bu sorgulayış, ister istemez, kurulu düzeni, onu kuranları ve savunanları sorgulamaya varacaktır er geç. Galiba tarihe iz bırakmış, insanlığa bir şeyler vermiş olanların heykelini yapmak ya da insanlığın bir aşamasında yüce ilkelere erişilmiş oluşu bir heykelle biçimlendirmek galiba bunun için oluyor hep.\t
\nO halde, heykeller; alanları, yapıları, kentleri süslemenin ötesinde, her şeyden önce insanları düşündürmek için var demektir...
\nO halde, zaten manen heykelleşmiş olan Halit Çelenk’i bir de mermere dönüştürüp anlamlı bir yere dikmek gerekiyor. Fazla gecikmeden, hemen. O kadar acele ki, mermere oyulmasını beklerken hiç değilse, şimdilik balmumundan. Yeter ki, canlı görünsün ve her bakanı düşündürsün.
\nYoksa, kısa zamanda gidebilir \tbu cumhuriyet.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti