Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sınama Hastalığı
ESKİDEN “uyduruk” denen “sınav” sözcüğünü artık herkes kullanıyor. Niçin? Çünkü Türkçede “sınamak” diye bir söz zaten vardı. Hem de, kimilerinin şimdi “test etmek” dedikleri işin tıpkısının aynısını anlatmak için.
Bugünlerde, “Üniversitelere girişte sorular bütün lise derslerinden mi sorulacak, yoksa yalnız son sınıftan mı?” tartışmasıyla konu yine gündeme geldi. Umulur ki, sınama sistemi yeniden ele alınıp doğru bir temele oturtulsun.
Tartışılması gereken sorunlar çok çeşitli.
Her şeyden önce, dört yıllık lise öğreniminin bütün konularını, tüm ayrıntıları ve problemleriyle sorgulayan bir sınav sistemi mi iyidir, yoksa hevesli öğrencilerin yeteneklerini ölçmeye ve kendilerine en elverişli meslekleri seçerek doğru yerde okumalarını göstermeye yönelik bir sınav mı?
Belki, eski bir dönemin “olgunluk” sınavını değişik biçimde dirilterek, bu genel yönlendirmeyi amaçlayan ve ayrıntılara girmeyen bir sınav sistemine gereksinim var. Bunu lise bitirmeyle bütünleştirmek, üniversite öğrenimine yatkın olup olmadığını girişi denemeden önce öğrenciye anlatma ve onu bir yüksek meslek okuluna yöneltme açısından daha pratik ve hakça olabilir.
Böyle bir değişiklik, bizdeki üniversite-yüksekokul dengesizliğini meslek öğreniminden yana değiştirerek yetişmiş işgücünü daha dengeli duruma getirmekte de yararlı olamaz mı?
Bu sorunların çözümünde sınav sistemlerinin oynadığı rol çok belirgin olduğuna göre, çeşitli açılardan seçme ilkeleri ve ölçme teknikleri alanında iyi yetişmiş öğretim elemanlarına olan gereksinimin önemi kendiliğinden ortaya çıkmıyor mu? Anlaşılıyor ki, asıl eksikliğimiz bu alandadır. Öyle olmasa, sistemler yıldan yıla bu kadar sık değişir mi?
Sorunlar bu kadar süre askıda kalmış olabilir mi?
O halde sorunların çözümüne bu konuda en iyi uzmanların yetiştirilmesinden ve onların en etkili alanlara bir an önce getirilmesinden başlamak gerekiyor demektir.
Galiba üniversitelere girişteki seçme ve seçilme sorunlarını asıl güçleştiren etken, ilk ve ortaöğretimin son derece farklı ve karmaşık bir duruma girmiş olmasıdır. Nitelik ve düzey farkı çok açılmış bir yığın okul var.
Mezun ettiklerinin nitelikleri de farklı.
Seçme sınavları bu eşitsizlikleri belirli yüksek atlama çıtalarıyla eşitlemek ya da tam tersine büsbütün pekiştirmek için mi vardır?
Bu sorulara doğru ve geçerli yanıtlar bulmadan bütün kusurların düzeltilmesi için üniversitelere giriş sınavlarından medet ummak kadar yanlış ve eksik bir yaklaşım olamaz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İmamoğlu'ndan AB'ye sert tepki
- Fark bıçak sırtı!
- Erdoğan'a 'İsrail' protestosunda karar çıktı
- Bir garip İmamoğlu belgesi
- Hakemin kararı sonrası korkunç facia!
- Türkiye'nin afet haritasını çıkardı
- Ankara'nın Halep stratejisi
- 'O arkadaşlara teşekkür telefonu açacağım'
- AVM'lere giriş ücretli mi olacak?
- Eski İYİ Partili vekil CHP'ye katılıyor