AKP-MHP’nin hazırlığı 12 Eylül’den de geri!

28 Mayıs 2020 Perşembe

12 Eylül Anayasası’nın üçte ikisi değişti ama ruhu halen duruyor.

Ne ruhmuş ama... Anayasaya hükmetme gücünü eline alan, önce ne kadarı işime yarıyor diye bakıyor. Değiştirilmesi şart olanları kendine göre düzenliyor. İşine gelmeyenleri de “anayasada devrim yapıyoruz” deyip kendine benzetiyor.

AKP’nin bugüne kadar yaptığı bu...

177 maddelik 12 Eylül Anayasası Kenan Evren’e göre düzenlenmişti. Anayasa kabul edilirse cumhurbaşkanı olacaktı. O hangi yetkiyi ne kadar kullanmak isterse, onlar cumhurbaşkanına verildi. 8 Kasım 1982’de halkoylamasına sunulan 12 Eylül Anayasası yüzde 8.63 hayır oyuna karşılık yüzde 91.37 evet oyu ile kabul edildi. 12 Eylül rejimi, evet oyunun yüksek çıkması için her yolu denedi. Ancak evet oyunun bu kadar yüksek çıkmasında tek etmen bu değildi. Evet çıkarsa, hemen yeni siyasi partiler açılacak, yeniden demokrasiye geçilecekti. Halkın önemli bir dilimi, askeri rejimin bir an önce bitmesi arzusuyla evet dedi.

İkinci 12 Eylül olan, 12 Eylül 2010 referandumunun içine de halkın beklentisi olabilecek maddelerin arasına yargıyı FETÖ’ye teslim eden maddeler serpiştirilmişti.

Mantık değişmiyor!

***

Yamalı bohçaya dönen 12 Eylül Anayasası’nın maddelerinden biri milletvekillerinin parti değiştirmesine yönelikti. Bunu yasaklamak gerektiğini düşündüler. Böyle bir madde koydular.

Ancak 1983’te yeniden başlayan çok partili yaşamda bunun “çaresi” bulundu. Evet, milletvekilinin parti değiştirmesi yasaktı ama bir partinin ötekiyle birleşmesi yasak değildi! Bu maddenin kaldırıldığı 1995 yılına dek, salt parti değiştirmek için 20’ye yakın hülle partisi kuruldu. Başka partiye geçmek isteyen bir ya da birden fazla milletvekili önce bir parti kuruyordu. Ortalama bir hafta içinde o parti arzu edilen partiye katılma kararı alıyordu. Doğal olarak milletvekili de oraya katılmış oluyordu.

Şimdi AKP-MHP’nin pişirmeye çalıştığı değişiklikle, parti değiştirmek yeniden 12 Eylül gibi yasak hale getirilmek isteniyor. Daha ötesi değişim için parti kurmak da yasaklansın diyorlar!

Yakın geçmişte parti değiştirme işi sulandırıldı mı? Evet... “Fırıldak Kubi” lakaplı Kubilay Uygun hâlâ belleklerde. Dokuzuncu parti değişikliğinde fıkrası üretilmişti. Eşi evden çıkarken sormuş; “Bugün hangi partiye geçeceksin!

Ancak AKP-MHP’nin aniden bu yasağı gündeme getirmesi, Fırıldak Kubi olayından daha trajikomik bir nedenle. Seçime girmesini istemedikleri partilerin hiçbir yöntem üretememesi için buna sığınıyorlar!

***

Meclis, 2 Haziran Salı günü açılacak. İktidar yayın organlarına göre bu yasak ilk gündeme gelecek konular arasında. Ne salgının yaralarını sarma, ne ekonomideki olumsuz havayı giderme... Öncelik neden bu?

Görünen o ki, iktidardan kopmanın daha çok olacağını, bunun iktidar değişikliğine yol açacağını düşünüyorlar.

Söz konusu değişiklikleri gündeme getirmek başlı başına bunun kabulü.

Bir başka kabul de şu:

Erken seçim tartıştırmalarını sürdürmek!

İktidar bunu yaparak hem salgının sonuçlarının daha az konuşulmasını sağlamaya çalışıyor hem de iktidar seçeneğinin motor gücü olarak CHP’nin kurultay gündemini sallantıda tutuyor.

2017 referandumunda kabul edilen değişikliklerle 6 ay içinde yeni sisteme uyum için iki binden fazla yasanın çıkması, TBMM içtüzüğünün yeni duruma uyarlanması gerekiyordu. Bütün bunları bırakıp seçime girecek-girmeyecek partileri şekillendirmeye çalışmanın 12 Eylül kafasından ne farkı var?

Katar’dan neyin karşılığı geldiği açıklanmayan 15 milyar dolarla ekonominin dönmesi mümkün değil.

Normalleşme adımları, çarkları eskisinin en çok dörtte biri kadar döndürebilir.

Bu ortamda iktidar için geriye tek seçenek kalıyor:

Muhalefetin çanına ot tıkayıp, açlık ve güvenliği mutlak sorun yapmak, halka “ben gidersem bunu da bulamazsınız” korkusu salarak seçime gitmek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları