Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Başbakan'a Mektup - 14

02 Mart 2013 Cumartesi

Sayın Başbakan,

\n

Baldıran zehirinden söz ettiğinizi görünce uzunca bir aradan sonra

\n

yazmak istedim.

\n

Öncelikle baldıran zehiri içmenizi istemeyiz. Ama zehir gibi konuşmanızı da istemeyiz.

\n

İç barış, bu ülkede yaşayan her sağduyulu insanın başlıca arzusudur.

\n

Ben özgürlükte Diyarbakır sokaklarında, tıpkı İzmir sokaklarında dolaşmayı hayal ettiğim gibi dolaşmak istiyorum. Nerede olursam olayım, bunun için ne yapabilirim sorusunu kendime çok sık soruyorum.

\n

2009 yılı Haziran ayından bu yana neredeyse her mevsim açılım yapılıyor. Ne yazık ki, hiçbirinden kamuoyunun beklediği sonuç çıkmadı.

\n

Bu kez, deyim yerindeyse araçların olmadığı, temasların doğrudan yürütüldüğü bir süreçten geçiyoruz.

\n

***

\n

Sayın Başbakan,

\n

İç barış bir bütündür. Uzun bir zincirin halkaları gibidir. Böyle bir zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır. Yani halkaların yüzde 99u sağlam olsa bile, birinde kırılma olursa o zincir kopar. Ama öteki halkalar sapasağlam duruyor, zincir sadece bir yerinden koptu demenin kimseye faydası olmaz. Zira zincir kopmuştur, taşıdığı yük düşmüştür.

\n

İçinden geçtiğimiz sürecin PKK üyelerine sağlayacağı faydaları o kadar güzel anlattınız ki; imrendim desem abartı olmaz.

\n

Örgüt üyesi olup silahlı bir eyleme bulaşmamış olanlar hemen evlerine, ailelerine kavuşabilecek... Dağdaki militanlar yurtdışına çıkabilecek... Sizin deyiminizle onları kabul edecek pek çok ülke var.

\n

Sayın Başbakan,

\n

Sizin ağzınızdan bunları dinlerken düşündüm... Ülkemizin cezaevlerinde binlerce akademisyen, gazeteci, milletvekili, asker, avukat, üniversite öğrencisi; yaşam biçimi, düşüncesi, mesleği, terör faaliyeti sayılıp yurtdışına kaçabilir gerekçesiyle tutuklu bulunacak... Halen silahlı olan, terör eylemlerine de karışmış PKK militanlarının ise yurtdışına çıkışı, istediği ülkeye gidişi sağlanacak...

\n

Bunun adı barış olacak!

\n

Öyle mi?

\n

Sayın Başbakan,

\n

Nasıl ki, emir komuta zinciriyle barış gelmezse, itaat et sus yöntemiyle de gelmez. Gelse de kalıcı olmaz.

\n

Toplumda bastırdığınız her şey öyle ya da böyle geri döner. Yaptıklarınız toplumun benimsediği ölçüde vardır, kalıcıdır.

\n

Bunları yaşayarak gördük.

\n

Eskiden bu ülkede Kürt yoktur, deniyordu. Şimdi Türk yoktur, deniyor.

\n

Temelden aldığınız taşlarla binaya ek kat çıkmak istiyorsunuz!

\n

Bize inanmıyorsanız, danışmanlarınız kısa bir araştırma yapıp şu sorunun yanıtını arasın:

\n

Avrupadan Çine, dünya; Türkiye Cumhuriyetinin kurulmuş olduğu topraklara yüzyıllardır ne ad vermiş?

\n

***

\n

Sayın Başbakan,

\n

Seçimler dönemine giriyoruz. 2013, 2014, 2015te sırasıyla yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimler var.

\n

Tümünü istiyorsunuz.

\n

Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırsınız. Şu yöntemde karar kılmış görünüyorsunuz:

\n

Sorunları çözme, kullan!

\n

Bu yöntemi kurumlaştırdınız.

\n

Bir sorunun çözüyoruz adı altında kullanımı için yasası çıkıyor. Adına reform deniyor. Bir yıl sonra sorun daha da büyüyünce, yeni yasayla eskisine dönülüyor. Onun adı da reform oluyor!

\n

Sorunu yaratan kim? Hükümet.

\n

Kim çözer? Hükümet.

\n

O zaman istikrar bozulmasın!

\n

Fıkra gibi...

\n

Sayın Başbakan,

\n

Bu ülkeyi terk etmen koşuluyla seni tahliye ediyoruz deseler, bunu kabul etmeyecek bir kişi olarak size seslenmek istiyorum.

\n

Türkiyenin kuruluş değerleriyle oynamayın.

\n

Kaygılarımla.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları