Bir gece ansızın kendimize gelebilsek!

15 Eylül 2022 Perşembe

Erdoğan, aylarca Suriye’ye yönelik söylediği “Bir gece ansızın gelebiliriz” şarkısını son günlerde Yunanistan için yineliyor.

Anlaşılan Yunanistan’a nota veremeyince şarkı veriyoruz.

Üstelik tam 18 yıl sonra. 2004 yılında Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki kimi adaları Lozan Antlaşması’na aykırı olarak işgal etmeye başlaması üzerine Onur Öymen ilk soru önergesini verenler arasındaydı. O günden sonra yıllar boyu verilen 100’ü aşkın soru önergesi yanıtsız kaldı. 

Milletvekilliği döneminde biz de 6 Haziran 2017’de o gün itibarıyla 18 adanın (bugün 20 oldu) neden Yunanistan’ın işgali altında olduğunu milli savunma bakanına (MSB) sormuştuk. Bakan Nurettin Canikli, kaderin cilvesine bakın ki 9 Eylül 2017’de yanıt vermişti. Canikli’nin TBMM Başkanlığı’na gönderdiği 88839574-20177/7120 sayılı yazı aynen şöyleydi:

“İzmir milletvekili Mustafa Ali Balbay tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen ve milli savunma bakanı tarafından cevap verilmesi talep edilen, 7/14545 sayılı ilgi yazılı soru önergesinde yer alan konular Dışişleri Bakanlığı’nın görev ve faaliyet alanına girdiğinden EK-A’da sunulmaktadır.”

Oysa biz Dışişleri’nden yanıt alamayınca, bir de MSB’ye soralım demiştik!

***

Tarihsel açıdan bakınca Yunanistan, 24 Nisan 1830’da Mora Yarımadası ve çevresinde 47 bin 517 km2’lik bir yüzölçümünde kurulduktan sonra 1919 yılına dek Osmanlı ile yapılan barış antlaşmaları ile yedi kez büyüdü. 

Sekizinci büyüme, 10 Ağustos 1920’de Sevr ile olacaktı. Bu büyümede İzmir ve çevresini aldıktan sonra İstanbul’dan da pay isteyecekti. 

Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmasaydı, devamında Lozan imzalanmasaydı, olacak olan buydu.

Aslında Sevr’le Lozan’ı yan yana koymak, 100 yıl önceki ihanet ve yurtseverlik taraflarını netleştirmeye yeter.

Bugüne gelirsek... Yunanistan, 2004 yılından itibaren ilginç bir strateji izledi. Ege’de 3 bin kadar ada var, bunun üç yüz kadarı yerleşime elverişli. Yunanistan, Lozan’a göre Türkiye’nin olan, ülkemiz karasuları içindeki ve çevresindeki adaları işgale başladı. 

Önce asker çıkardı. Sonra nüfus yerleştirdi. Ardından üsler kurdu. Derken okullar açtı...

Hakkını teslim etmek gerekirse Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Emekli Albay Ümit Yalım yıllardır konunun peşini bırakmıyor. Yalım’ın arşivinde de yer alan bilgilere göre iki ada ile başlayan işgal 20 adaya çıkarken 2009 ve 2013’te Genelkurmay bu adaların Türkiye’ye ait olduğunun ilanı için harekât emri istedi. Siyasi iktidar buna duyarsız kaldı. 

***

Son günlerde Erdoğan birden Ege adalarının işgal edildiğini anımsadı. Aslında geç de olsa gerçekten anımsamış ve gereğini yapma kararlılığı içine girmiş olmasını diliyoruz. Zira Erdoğan’ın giderek nakarat haline gelen, “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözüne Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Fransa Cumhurbaşkanı ile yan yana iken karşılık verdi:

“Gün ışığında bekleriz...”

Biz de diyoruz ki; keşke bir gece ansızın kendimize gelebilsek!

Keşke 2005’ten itibaren Doğu Akdeniz’de niçin adım adım yalnızlaştık, sorabilsek. 

Keşke, Akdeniz komşumuz Mısır’ın Türkiye’ye karşı Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile antlaşma yapma noktasına nasıl geldiğini analiz edebilsek.

Keşke, Batı’nın öteden beri Türk-Yunan dengesine gösterdiği özeni neden bozduğunu masaya yatırabilsek.

Bir gece ansızın kendimize gelebilsek...

Silkelenip, ne haldeyiz diye sorabilsek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları