Çok partili tek adam rejimi!
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Çok partili tek adam rejimi!

21.11.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktidarın, medyadaki yüzde 3-5’lik “gerçekleri söyleme” payını bile çok görüp cezalar yağdırırken hedefinin şu olduğunu sürekli vurguluyoruz:

Çok kanallı tek seslilik!

Aslında hedefin daha büyüğü siyasette. Şahsım rejiminin döne döne getirmeye çalıştığı sistem şu:

Çok partili tek adam rejimi!

Toplumun her kesiminin kendisine yakın bulacağı partiler olsun. Onlara AKP’nin tartışmasız birinciliğini engellemeyecek şekilde oy da verilsin. Ancak ülkeyi sadece şahsım ve ekibi yönetsin!

İlk bakışta, “Bu kadarı da olmaz” diye yaklaşılabilir ama bunun pek çok otoriter rejimde örneği var. Çok uzaklara gitmeyelim; Suriye’de Esad’ın devlet başkanlığındaki Ulusal Cephe’nin içinde 10’a yakın parti var. Bu cephenin dışında da partiler var. İstediğin faaliyeti yürüt, tek şartla:

Esad yönetimine muhalefet etme!

***

Erdoğan’ın Almanya dönüşü cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50 artı 1 şartının kaldırılmasını istemesinin tek nedeni var:

İktidardan gitmemenin yöntemi neyse, onu uygulamak!

Düne kadar yüzde 50 artı 1’in nimetlerini saya saya bitiremiyorlardı:

-Seçilen kişi toplumun en geniş kesiminden destek alacak.

-İstikrarı güçlendirecek.

-Devlet katında bütün işlerin hızlı ilerlemesini sağlayacak! Daha neler neler. Buna karşı çıkanlara da etmedik laf bırakmıyorlardı:

-Bunların halka güveni yok.

-Darbe ve vesayet rejiminin bitmesinden korkuyorlar. Şimdi bütün bunlar gitti, şunlar geldi:

-Yüzde 50 artı 1 zorunluluğu yanlış yollara sevk ediyor...

-Bu mecburiyet işi uzatıyor.

O zaman ne yapmalı? 50 artı 1’i değiştirmeli. Bir süredir perde gerisinde iki olasılığın pişirildiği söyleniyor:

1- Yüzde 40 artı 1 olsun.

2- En çok oyu alan kazansın. Bu iki olasılıktan hangisi öne çıkarsa bu kez yeni bir iki olasılık gündemde:

1- Bu değişikliğin yanına muhalefet dahil toplumun hiçbir kesiminin hayır diyemeyeceği birkaç madde daha ekleyip “mini paket” mi yapalım?

2- Ötekileri karıştırmayıp sadece bu maddeyi mi gündeme getirelim?

Birinci olasılık daha baskın görünüyor.

Elbette söylemeye gerek yok, değişiklik nasıl olursa olsun, Erdoğan’ın yeniden aday olmasının yolunu açacak bir madde bulunsun ya da buna izin verecek bir yoruma açık olsun!

***

Anayasayı, Kamu İhale Yasası’na çevirdiler. Delinmedik yerini bırakmadılar. En güzeli de bütün bunları sanki kendileri değil de başka iktidar yapmış, onun hatalarını düzeltiyormuş havasına girmeleri!

Yüzde 50 artı 1’i öve öve bitiremiyorlardı, şimdi de döve döve yollayamıyorlar.

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin neredeyse üçte biri bir önceki kararnamenin “düzeltilmesine” ilişkin!

Bu anlayışın bir de anayasa yaptığını düşünün!

AKP’nin 130, MHP’nin de 100 maddelik portatif anayasa taslağı rafta bekliyor. Tartışmanın biraz daha derinleşmesini, zamana yayılmasını isterlerse onu da gündeme getirebilirler.

Yasa-anayasa maddeleri bunlar için kendi iktidarlarının karışımlarını ayakta tutacak “etken madde”! Ne zaman hangisi gerekiyorsa, gerekli dozda koyup karıştırıyorlar.

Bizce en etkili madde şu olur:

- Bugüne kadar en az iki kez cumhurbaşkanlığı yapmış olanlar yeni seçimde aday olabilir! Bu koşula uymayanlar aday olamaz!

Aklımızla alay etmeyin... Anayasayı alayyasa haline getirdiniz!

Yazarın Son Yazıları

İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025
Silivri’de sabit kalemler!

Perşembe günü Silivri’deydik.

Devamını Oku
27.09.2025
Parseller ve konserler!

Yeri geldikçe vurguladığımız CHP’ye yönelik üçlü kıskacın bütün yönleriyle işletildiği günlerden geçiyoruz.

Devamını Oku
25.09.2025
Tunç Soyer’in kooperatif ‘suçu’!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 4 Temmuz’dan beri tutuklu olarak adaleti bekliyor.

Devamını Oku
24.09.2025
CHP’de yükselen üçlü!

CHP’nin, olağan-olağanüstü onlarca kurultayını izledik. Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki 22. olağanüstü kurultay atmosferi en farklı olanlardan biriydi.

Devamını Oku
23.09.2025
Dokuz Adanalı genç!

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türkiye Belediyeler Birliği başkanvekilliğini de yürüttüğü sırada, 5 Temmuz Cumartesi günü gözaltına alındı, ardından tutuklandı.

Devamını Oku
20.09.2025
Ekonomi iyi yürütülüyor!

Siyasetin en gerçekçi tanımlarından biri şudur: Ekonominin paylaşımı!

Devamını Oku
18.09.2025
Kemal Bey’in 4 B’si!

Baştan vurgulayalım, bu yazıyı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın-uzak çevresinden aldığımız herhangi bir bilgiye, duyuma dayalı yazmıyoruz!

Devamını Oku
17.09.2025
CHP yargı duvarını aştı!

CHP’nin 38. olağan ve 21. olağanüstü kongresinin iptali istemiyle açılan dava dördüncü kez ertelendi. Yeni duruşma 24 Ekim’de...

Devamını Oku
16.09.2025
Silivri’de 12 Eylül!

Bir 12 Eylül gününde Silivri’deyiz.

Devamını Oku
13.09.2025
Kemal Bey’in aradığı garantiler!

Siyaset yeni bir dalgalanmanın eşiğine geldi.

Devamını Oku
11.09.2025
15 Eylül senaryoları!

Tam öngörülemezlik halindeyiz.

Devamını Oku
10.09.2025
Sıfır muhalefet... Tam otokrasi!

CHP İstanbul il binasına yönelik polis ablukası ve devamında binanın biber gazıyla ele geçirilmesi ancak olağanüstü durumlarda, darbe günlerinde meydana gelebilecek bir durum.

Devamını Oku
09.09.2025