Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Düğünde Bonzai!

11 Eylül 2014 Perşembe

İstanbul’da orta halli bir aile düğününde resmi işlemler bittikten sonra gençlerin göbek atması için başlayan yüksek tonlu müziğin sözleri karşısında donup kaldım. Gençlerin tüm eklem yerlerini sarsarak dans ettiği şarkının sözleri tam bir “bonzai güzellemesi” idi.
Son dönemde medyada da sık yer alan, bulunması hiç de zor olmadığı anlaşılan, bonzai diye bilinen sentetik uyuşturucu demek ki insanların günlük yaşamına girmiş. Girmekle kalmamış, adeta bir yaşam biçimine, modaya dönüşmüş.
Pistte dans edenlerin ne kadarı şarkının sözlerinin farkındaydı bilmiyorum ama, tümünün iyi eğlendiği kesindi.
Bu durumu konuyla ilgili olabilecek kesimlerle paylaştığımda benzer örnekler verdiler.
Önceki gün 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu törenlerine katıldıktan sonra Cumhuriyet Meydanı’nda yurttaşlarla sohbet ederken bir hemşire yanıma yaklaştı, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele eden bir kurumda çalıştığını söyledi, artan iş yüklerinden örnekler verdi. Özellikle bonzainin kolay ulaşılabilir olması nedeniyle adeta kullanım patlaması yaşandığını anlattı.

***

Uyuşturucu kullanımının böylesine yaygın hale gelmesi, akla ortaçağın veba salgınlarını getiriyor. Yine 9 Eylül törenleri sonrasında İzmir Kent Konseyi’nden bir başka grupla konuyu konuşurken şaşırtıcı bir durumu daha paylaştılar.
İzmir’de polis kimi uzmanlarla da işbirliği yaparak uyuşturucunun zararlarının öğrencilere anlatılması için bir eğitim planlamış. Potansiyel hedef olan kimi okullara gidip bu salgınla ilgili bilgilendirme yapılmış.
Sonuç ne olmuş dersiniz?
O güne dek hiç uyuşturucu ile ilgisi olmayan öğrenciler, “acaba bu nedir, bir deneyelim” deyip bonzai ile tanışmışlar.
Bu da gösteriyor ki, bilinçsiz bilgilendirme gerçek anlamda eğitim olmuyor. Yerine göre ters etki bile yapabiliyor.
Özellikle okul çağındaki kuşağı sardığı anlaşılan bonzai ile mücadele giderek toplumsal bir sorun haline geliyor.
Hükümetin bu ve benzeri konulardaki icraatı iki ana temele oturuyor. Birincisi hemen bundan da ideolojik bir fayda üretip propagandaya girişiyor. Örneğin kamuoyunca tanınmış, dik duruşu ile bilinen kimi sanatçılara hemen “uyuşturucu kullanıyor” yaftası yapıştırıyorlar. Oysa bununla gerçekten mücadele edilecekse öncelikli yapılması gereken; kimlerin kullandığından çok bu ticaretin kimin elinde olduğunu, piyasayı kimin yönettiğini ortaya çıkarmaktır.
İkincisi de sert bir yasakçılığa gitmek. Polisin iyi niyetli bir eğitim projesinden çıkan sonuçlar, yasağın tek başına çözüm olmadığını gösteriyor.

***

Uyuşturucu dünya tarihinde önemli bir kitle imha ya da devlet çökertme silahı olarak da kullanılmıştır. Bunun tarihteki önde gelen örneği, Çin’de 19. yüzyılda yaşanan afyon savaşlarıdır.
Batı, Çin’i klasik savaş yöntemleriyle yenemeyeceğini, sömürge haline getiremeyeceğini anlayınca, savaşçılığı ile tanınan Çinlileri etkisiz hale getirmenin yolunu buldu. Onları afyonla tanıştırdı. Afyon kullanmaya başlayan dinç, savaş sanatı ustası Çinli gençler sokak köşelerinde uyuşuk uyuşuk yatar oldu. Bunu fark eden Çin yönetimi, limanlardaki gizli afyon depolarına baskın düzenleyip afyon ticaretini bitirmeye çalıştı. Ancak biraz geç kalmıştı. Bu mücadelesi savaş getirdi ve yenildi. Sonuçta Batı’ya olağanüstü ayrıcalıklar tanımak zorunda kaldı.
Türkiye’deki güncel durum, başta bonzai olmak üzere uyuşturucunun ürkütücü bir hızla yayıldığını gösteriyor.
Bununla mücadelede birinci yol, gençlerimizi anlamak, onların yaşam sevincini artıracak bir Türkiye yaratmak...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları