Ege-menlik!

15 Haziran 2022 Çarşamba

Türkiye-Yunanistan ilişkisinde ucu her yöne gitmeye müsait yeni bir döneme girildi. 

Aslında konu sadece iki ülke ilişkileriyle ilgili değil. Son bir ayın kilometre taşlarına baktığımızda tablo daha net ortaya çıkacaktır.

- 12 Mayıs’ta Yunanistan ile ABD arasında imzalanan Savunma İşbirliği Antlaşması Yunan parlamentosundan geçti. Böylece ABD Yunanistan’da dördü yeni dokuz üs sahibi oldu.

- 16 Mayıs’ta Yunanistan Başbakanı Miçotakis bu anlaşmayı çantasına koyup ABD’ye uçtu. Kongrede yaptığı konuşmada Türkiye’yi hedef aldı. ABD’nin Türkiye’ye uçak satmamasından girdi, Kıbrıs’ta Türkiye’nin işgalci olduğundan çıktı. Konuşma Kongre üyelerince hararetle alkışlandı.

- Mayıs ayının ikinci yarısı Türkiye’nin Yunanistan’a cevabı ve karşılıklı demeçlerle geçti.

- 9 Haziran’da Erdoğan, Ege’deki Efes-22 Tatbikatı’nda zamanı ve yeri deyip Yunanistan’ı hedef aldı. Ege adalarının silahlandırılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayıp, “Şaka yapmıyoruz” dedi.

- Bu sözler sırtını ABD’ye dayadığını düşünen Yunanistan’da farklı şekillerde yankılandı.

***

Yukarıdaki kronolojinin ayrıntılarına girmeden önce Ege adalarına ilişkin duruma değinelim. Yunanistan 1960’lı yıllardan beri kendi kullanımındaki Ege adalarını adım adım silahlandırıyor. Türkiye, Lozan Antlaşması’na dayanarak buna karşı çıkıyor. 

2004 yılından bu yana ise bir başka durum daha yaşanıyor. Yunanistan, Türkiye’ye ait adaları işgal ediyor. Önce insan yerleştiriyor. Sonra onlar için gerekli altyapı yatırımlarını yapıyor. Devamında ülke yöneticileri adaları ziyaret ediyor. 

18 yıldır toplam büyüklüğü Kıbrıs’tan daha büyük olan 20 ada bu yöntemle işgal edildi. 

Konu çok sık TBMM gündemine geldi. 100’den fazla soru önergesi verildi. İktidar bunların hiçbirini ciddiye almadı. Sadece Nurettin Canikli’nin Milli Savunma Bakanlığı döneminde, “Konu bakanlığımızı ilgilendirmemektedir” yanıtı verildi. Belki de Tarım Bakanlığı’na sormak gerekirdi, “Burası Yunanistan toprağı olduğuna göre tarım yapmayı düşünüyor musunuz” diye!

Konunun kara mizah kaldıracak yanı yok, geçelim...

18 yıl sonra iktidarın Yunanistan’a bir şey deme gereksinimi duyması güzel ama nedense konuyu sadece silahlandırma ile sınırlı tutuyorlar. İşgal yanını hâlâ görmüyorlar.

Hakkını teslim etmek gerekirse Milli Savunma Bakanlığı önceki genel sekreterlerinden Ümit Yalım yıllardır konunun peşini bırakmıyor. Yunanistan’ın her işgalini dikkatle izleyip kamuoyunu bilgilendiriyor. 

İktidarın yarı ve tam resmi yayın organları Erdoğan’ın konuşmasından sonra bunu da akıl etmeye başlamış gibi görünüyorlar. Bir iki küçük vurgu gördük.

Sonuçta Ege’de adaları hukuksuz olarak silahlandırma kadar yine hukuksuz olarak insanlandırma da ciddi sorunlar doğuracak. 

***

Ecevit konu Türk-Yunan ilikleri olunca sözün bir yerinde şöyle derdi:

“Büyük devletler araya girmese, iki ülke baş başa görüşse bütün sorunlar çözülür!”

Bu söze yürekten katılıyoruz.

Türkiye, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Ege’de barış istediğini her şekilde gösterdi. Bu mesajı Yunanistan da aldı.

Yunanistan da yabancılara sırtını dayayarak Türkiye’ye karşı bir başarı elde edemeyeceğini görmüş olmalı.

Aklın yolu, ABD’nin bölge politikalarını iyi okuyup, çevremizdeki tüm denizleri barış denizi haline getirmektir.

Ege’yi Lozan, Karadeniz’i Montrö barış denizi haline getirmiştir. Bunu bozmamak Türkiye başta olmak üzere herkesin yararınadır. ABD’nin bölge hedefi ise şudur:

Tüm ülkeler birbiriyle sorunlu olsun, ABD’ye muhtaç olsun! 

Ege-menlik küresel güçlerin olursa Türkiye ve Yunanistan huzur bulamaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları