Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gezi'nin Yarattığı Parkındalık!
31 Mayıs’ta başlayan halkın demokrasiye katılma girişimleri genişliyor. İnsanlar parklarda ağaç olmuş, üretilecek çözümlerin\nmeyvelerini tartışıyor.
Bir Gezidaş İstanbul’daki Abbasağa Parkı, Maçka Parkı, Göztepe Parkı, Yoğurtçu Parkı forumlarında yapılan konuşmaların özetini göndermiş.
Okudum, bir daha okudum.
Sonra bir daha okudum.
Daha sonra kendimi o parklarda hissetmeye çalışarak okudum.
31 Mayıs’a sadece direniş değil, aynı zamanda diriliş demek abartma olmaz, diye düşündüm.
Parklarda konuşulanlar, direnişin ve dirilişin ciddi bir birikimin ardından net bir çizgi izlemeksizin dalgalanmalar halinde devam edeceğini gösteriyor.
Önce altını çizdiğimiz onlarca cümlenin birkaçını paylaşalım:
- Hiçbir şekilde ötekileştirme yapmayalım.
- Siyasetten korkmayalım.
- Kendi medyamızı oluşturalım.
- Temsili demokrasi yetersiz, katılımcı demokrasiyi zorlayalım.
- Ben 1980’den 31 Mayıs’a kadar apolitiktim. İlk defa yalnız olmadığımı hissediyorum.
- Bizim gibi düşünmeyenleri anlamaya çalışmak önemli ama daha önemlisi onlara kendimizi anlatmak.
- Bilinçaltı duvarını aştık.
- Kazandığımız en önemli şey, paylaşmak.
- Benzeri görülmemiş bir demokrasi yaşıyoruz şu an.
Yukarıdaki cümlelerin ötesinde Türkiye’nin sorunlarını düşününce akla gelebilecek her türlü çözüm önerisi var. Düşünce çeşitliliği böylesi forumların doğasında vardır. Olması da gerekir. Ortak payda ise özgürlük.
Park konuşmalarını sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda bir milletvekili olarak da okudum.
AKP her türlü muhalif çıkışı, hükümete karşı bir komplo girişimi, iç-dış güçlerin oyunu olarak algılamak ve algılatmak istiyor.
Buna karşılık parkların iktidara yönelik eleştirileri ve çıkış yolu arayışları hiç de AKP’nin sunmaya çalıştığı cinsten değil. Okuduğum kadarıyla değerlendirmelerin büyük çoğunluğu demokratik bir olgunluk ve heyecanlı bir çeşitlilik içinde. Zaten farklı bir şey olsaydı AKP medyası biri bin yapar duyururdu.
Parklardan CHP’nin de çıkarması gereken dersler var. AKP ağır biçimde eleştirilirken CHP çare olarak görülmüyor.
Önce şu noktanın altını çizelim:
Eğer bir toplumsal hareketin içinde CHP varsa oradakiler, “CHP bizim üzerimizden prim yapmaya girişmesin” diyor. Eğer CHP yoksa bu kez, “Koca CHP böyle bir hareketin içinde olmayacak da nerede olacak?” deniyor.
Bu bir gerçek ama bu gerçek CHP açısından bahane olamaz.
Asıl gerçek şu:
CHP’nin dile getirdiği söylemlerle, varlık nedeniyle, Gezi hareketinin hemen hemen bütün zeminlerindeki söylemleri örtüşüyor.
Bütün mesele her ikisini buluşturmakta. Bu açıdan soru CHP’nin Gezi eylemlerinin neresinde olduğu değil. Soru şu; CHP bu istemler yelpazesini alıp iktidar hedefinin rüzgârı yapabilir mi?
Yapabilir, yapmalı, yapmak zorunda.
Park forumlarını tanımlamak için aklımıza gelenlerden biri şu oldu:
Parkındalık yaratmak...
31 Mayıs’tan sonra gün gün, hafta hafta biçim ve içerik değiştiren direniş ve dirilişin öncelikle sandığa yansıması gerekiyor. Bunun için de şu iki gerçeği unutmamalı:
Kendi sesimizin büyüsüne kapılmak yanıltıcı olabilir.
Hedefi olmayan hareketler birbirine girer.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...