HDP’nin bitmeyen sınavı!

13 Eylül 2022 Salı

2023 seçimleri öncesinde üzerinde en çok siyaset üretilen partilerin başında HDP geliyor. Siyaset sahnesinin görünen ve görünmeyen yüzünde en çok HDP var. 

Yüzde 10 oyu garanti edip baraj sorunu olmayan, tabanına büyük ölçüde hâkim bir parti elbette siyaset mühendisliklerinin hedefinde olur. Ancak Cumhur İttifakı’nın iç barışımız açısından büyük önem taşıyan bir partiye böylesine “Üzerinde her türlü oyun oynanabilir” muamelesi yapması son derece tehlikeli. 

HDP’nin son hukuki durumu şu:

17 Mart 2021’de hakkında kapatma davası açıldı. Bütün üst düzey yöneticilerine siyaset yasağı isteniyor. 19 Nisan’da HDP savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sundu. 12 Mayıs’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı son delilleri sundu. Şimdi AYM’nin tarafları sözlü dinleyeceği tarih bekleniyor. Sonra karar...

HDP’nin siyasi durumu da şu:

Her iki ittifaka da mesafeli. Ağustos ayı boyunca siyasi yelpazenin solundaki partiler ve kimi kuruluşlarla Emek ve Özgürlük İttifakı ya da Demokrasi İttifakı adı altında yeni bir oluşuma hazırlanıyor.

***

İşte bu süreç devam ederken Cumhur İttifakı’nın tüm tarafları ve medyası HDP’yi terör örgütünün parçası olarak ilan edip altılı masanın yanına koymak, “Bunlar terörle iç içe” demek için her şeyi yapıyor. Başta vurguladığımız gibi konunun iç barış boyutuna gereken özeni göstermeden. 

Gürsel Tekin’in HDP’ye gerekirse bakanlık verilebileceği sözü de cımbızla çekilip bütün bunların kapağına kondu. 

Millet İttifakı’nın bu tartışmalara yanıtı şöyle özetlenebilir:

Bu toplumu birbirine düşüremeyeceksiniz!

Gelinen noktada iktidar, HDP’nin siyaseti bölmesi için her şeyi yapıyor. 

HDP ne yapıyor?

10 Eylül’deki parti meclisi (PM) toplantısında Sancar’ın konuşması iki ittifak arasında denge kurup ayrı bir güç olmaya yönelikti. Sancar, “Bizi bakanlık pazarlığına indirgeyemezsiniz” sözüyle çıtayı yükseltti. HDP’nin PM toplantısında önümüzdeki dönem izlenecek siyasetin de konuşulduğu biliniyor. 

Buradaki kritik soru da şu:

HDP’nin izleyeceği siyaset nerede, kimler tarafından, nasıl belirleniyor?

Bu siyasi hareketin fiilen Edirne, İmralı, Ankara, Diyarbakır ve Kandil olmak üzere beş sıklet merkezi var. 2019’daki yenilenen İstanbul seçimleri gösterdi ki iktidarın en kolay şekillendirebileceği sıklet merkezi İmralı. 

Ancak orasının tüm yapıyı bir arada aynı yöne çekme gücü tartışmalı. 

***

HDP, 1989’dan bu yana kurulan partiler içinde en uzun ömürlü olanı. HDP’ye gelene dek, HEP, ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, DBP tüketildi. 

HDP’den önceki partilerin ömrü 2-9 yıl arasında oldu. Onuncu yılındaki HDP, tüm Türkiye’nin partisi olma sürecinde bütün sağduyulu kesimleri ikna eden bir sınav verebilir mi? Sancar bu ve benzeri sorulara biraz da öfkelenerek “Türkiye partisi olma unvanını en çok hak eden parti biziz” diye başlayarak yanıtlıyor. Ancak oluşan algıyı ortadan kaldırma sorumluluğu yine bu hareketin. HDP, kabul gören bir siyaset yaptığında batıdaki büyük illerden de oy alabiliyor. 

Bakmayın bugünkü siyaset yapma biçimine, seçim arifesinde iktidarın HDP’ye reddedilmesi zor öneriler getirmesi hiç de düşük olasılık değil.

Belki de HDP yöneticileri son PM toplantısında kendi iç dengelerini nasıl sağlayacaklarını konuştular!

Şu aşamada görünen şöyle özetlenebilir:

Belediyeleri elinden alınmış, kapatma davası tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılan bir partinin, üst yönetimi kontrol altına alınsa bile, taban bunu sallamaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları