Herkes Bankası!

28 Nisan 2021 Çarşamba

Ekonomi yönetimiyle bağlantılı son haberler Türkiye’de kamu maliyesi ve piyasa düzeni gibi kavramların içinin boşaldığını gösteriyor.

Artık gelişmelere şaşırmıyor; “Bu da oldu” diyoruz ve sonuçlarını konuşuyoruz.

Kuralların ve kurumların olmadığı bir ortamda sonuçları tartışmak da anlamını yitiriyor. Zira bir gelişmenin ne tür sonuçlar doğuracağını konuşurken onu çok geride bırakan bir başka olay yaşanıyor. Özünde bu durum iktidarın işine yarıyor. Çünkü hemen hiçbir konu üzerinde soluklanıp kafa yorulmasına izin vermiyor. 

Halk arasında “Beterinden saklasın” diye bir deyim var, bu beterin dibi yok mu, belli değil.

***

Peşrevi biraz uzattık, bütün çabamız kripto para soygununa giriş yapmaktı.

Bu da oldu!

20-30 yaş grubundan gençler, bakmışlar ki, denetim yok, vergi yok, yasası yok... Bakmışlar ki, kazancı çok, kanan kişi çok... Kripto para işine girmişler. Ayakkabı tamir dükkânı açarken bile beş yerden belge istiyorlar, bunda yok. Sadece kolay yoldan para kazanmak isteyen kişileri bul, umutlarını sömür, yeter.

İlk iki şirketin yöneticileri batmaya iki gün kala adeta kırmızı halıyla yurtdışına çıkmışlar. Şimdi kırmızı bültenle aranıyorlar! Devlet onlardan arta kalanları gözaltına aldı, soygunu sorguluyor. Geçmişi bir kenara koyduk, Çiftlikbank’ın Tosuncuğu’yla ilgili haberler güncelliğini korurken, Türkiye’de beş milyon kişi, bire on kazanma vaadiyle kripto şirketlerine para yatırmış. İktidar da on yıldır bu gidişi izlemiş, soygunu yapanlar bakanları ziyaret edip hatıra fotoğrafı çektirmiş. 

Şimdi ilk hesaba göre iki milyar dolarla kayboldular. Arkasının nasıl geleceği belirsiz. Yakın gelecekte yeni bir toplumsal grubumuz daha olacak:

Kripto kurbanları!

İktidar, bu kurbanların haklarını koruyacak bir düzenleme yapmadığı için, yeni düzenleme yapıp onlara para verecek durumu da olmadığı için, parasını isteyenlere yardım edeceğini söyleyip bir kez daha “soyacaklar” çıkacaktır!

***

Yukarıda aktarmaya çalıştığımız “düzen” sanki Merkez Bankası’nın “düzeninden” daha düzenli!

Cümleyi daha düzgün kurmak gerekirse, Merkez Bankası’nın karşı karşıya kaldığı durum, kripto para şirketlerinin durumundan daha karmaşık.

Düğüm çözüldükçe iş daha karmaşık hale geliyor. Son olarak Türkiye’nin altın rezervlerinin de Dünya Altın Konseyi’nin kayıtlarıyla örtüşmediği iddiası var. 

Soruyu Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal sordu. Dedi ki:

Dünya Altın Konseyi kayıtlarında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda 515.2 ton altın görünüyor. Mevcutta ise 356 ton altın var. Aradaki 159.2 ton altın ne oldu?

Soru, “128 milyar dolar nerede” sorusunun yanına yakışıyor!

Merkez Bankası’nın Hazine ile protokol yapıp kaynaklarının erimesine giden yolun devamında altınların da kullanıldığı anlaşılıyor.

Hangi yetkiyle?

Merkez Bankası yasasının hiçbir yerinde bakan, bakanlar kurulu, cumhurbaşkanı geçmiyor..du! 9 Temmuz 2018’de yayımlanan 703 sayılı kanun hükmünde kararnameye (KHK) dek. 143 sayfalık KHK’de yeni sistemde yasalarda “bakan” ibaresi geçiyorsa “Cumhurbaşkanı kararı”, “Bakanlar Kurulu” geçiyorsa “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” olarak değişeceği hükme bağlanıyordu. 

Buraya kadar her şey yasasına uydurulmuş görünüyor. Devamı ilginç... Merkez Bankası yasasında değiştirilecek ibare olmayınca, yeni ibare koymuşlar! 21. ve 41. maddelere Merkez Bankası’nın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de faaliyet gösterebileceği eklenmiş!

Gelinen noktada Merkez Bankası iktidardaki herkes bankası olmuş. Resmi ağızlardan öğreniyoruz ki, müteahhitlerin borcu ödenmiş, çıkış yapmak isteyen yabancı sermayeye parası verilmiş.

Merkez Bankası böyle kullanılırsa, kripto parayla da kural dışı iş yapılır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları