İstanbul’a ihanet ettiniz, bari kıymayın!
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

İstanbul’a ihanet ettiniz, bari kıymayın!

16.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Her ne kadar, işim bitince hemen Ankara’ya dönerken, “Ben İstanbul’un en çok Ankara’ya dönüşünü seviyorum” desem de, bu dünya şehrinin tarihi ve doğal güzelliklerine elbette sözümüz yok.

İstanbul bunca “ihanetlerden” sonra şöyle tarif edilebilir:

İstanbul çok güzel bir şehir değil, çok güzel yerleri olan bir şehir!

Bu çok güzel yerleri koruyup gelecek kuşaklara bırakmak varken, ne yazık ki bu alanlar ya yıpratıldı ya kuşatıldı...

Bu anlamda İstanbul’a yapılabilecek en büyük iyilik sözünü ettiğimiz güzelliklerine hiç dokunmamaktır.


***


Kanal İstanbul tartışması ne yazık gerçeklerin ışığında değil, kutuplaşmanın uçlarında yapılıyor. Bu, tipik bir AKP yöntemi; yaptığın iş anlatılamayacak durumdaysa karşıtlık üret, saldır!

Bunu yaşıyoruz...

Kanal İstanbul’un maliyeti ne kadar?

15 milyarla 75 milyar arasında!

Bakkal hesabı bile bundan daha ciddidir. İki kere iki beş eder, bilemedin altı eder, demek gibi bir şey.

Saray, “yapacağız” diyor başka bir şey demiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı’yla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’nın açıklamaları birbirini tutmuyor. Ellerinde bilgi olmadığı için de yeğenden, eşten dosttan duyduklarıyla görüş belirtiyorlar.

Cumhurbaşkanının darbeyi eniştesinden öğrendiği bir ülkede bakan da boğaz trafiğini yeğeninden öğrenir!

Maliyet belli değil!

Ne işe yarayacağı belli mi?

Diyorlar ki; boğaz trafiği rahatlayacak, boğazdaki tehlike azaltılacak.

Güzel... Bundan anlaşılıyor ki, boğazdaki “tehlike” kanala yönlendirilecek.

Bu durumda kanal ve etrafı “tehlikeli” hale gelecek!

O zaman etrafında kuracağınız şehirlerin durumu ne olacak?

Ya “tehlike” yalan, ya da yeni şehir projeleri!

Kanalın etrafında kuracağınız yeni şehirleri, yüz binlerce insanı nasıl olur da tehlikeye atarsınız?

Bir söz vardır:

Yalan dünyayı dolaşana kadar, gerçek ayakkabısını giyemez.

Kanal İstanbul açıklamaları buna benziyor.

AKP kulislerinden şu tür fısıltılar duyuyoruz:

Boğazı laiklere kaptırdık, kanalı kaptırmayacağız!

Bu tür yaklaşımlardan da anlıyoruz ki, dert başka!

Üleştirme ve haltyapı bakanlığı koltuğunda oturanlar öyle hesap yapmışlar ki; her gemiden kap 5 bin dolar. Yılda geçir 50 bin gemiyi, doldur milyarları!

40 bin geminin geçtiği boğaz bu tehlikedeyse yüzde 20 daha fazla geminin geçeceği kanalı siz düşünün!

Ya hesap bilmiyorlar ya da halkı anlamaz yerine koyuyorlar.

Dünyanın pek çok ülkesinde belli bir yaşın üzerindeki gemiler, değil boğaz türü yerlerden geçmek, limana yanaşamıyorlar. Örneğin Almanya Hamburg limanında bu kuralları çok katı uyguluyor.

Boğaz güvenliği için Türkiye bu tür kurallar koysa, geçen gemi sayısı daha da azalır.

Kaldı ki, dünyada taşımacılık yöntemleri, boru hatları ve benzer yollarla giderek değişiyor.

Dedik ya amaç başka; “kendi İstanbul’unu” kurup, doğalını katlederek yapayını cilalamak.


***


İstanbul’la ilgili dünyanın pek çok ülkesinde değişik tanımlar duydum. 

Türkiye deyince ilk akla gelen şehir olmaktan öte...

Birini paylaşmak isterim...

Yemen’deyim... Gat meclisine davet ettiler. Gat bir çeşit keyif veren yaprak. Ağzına dolduruyorsun, iyice çiğneyip suyunu emiyorsun.

Bir yanağına yerleştirince orası balon yapıyor. Değişik bir görüntü oluşuyor. Heyet halinde yapılan bu işe “gat meclisi” deniyor. Bir süre sonra insanların yüzünde kocaman bir tebessüm oluşuyor. 

Ben de tadına baktım... Biraz çiğnedikten sonra gülümser oldum.

Karşımda oturan seslendi:

Şimdi hayalinde İstanbul’u göreceksin!

Bu şehre ihanet ettiniz...

Bari kıymayın!

Yazarın Son Yazıları

Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025
Silivri’de sabit kalemler!

Perşembe günü Silivri’deydik.

Devamını Oku
27.09.2025
Parseller ve konserler!

Yeri geldikçe vurguladığımız CHP’ye yönelik üçlü kıskacın bütün yönleriyle işletildiği günlerden geçiyoruz.

Devamını Oku
25.09.2025
Tunç Soyer’in kooperatif ‘suçu’!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 4 Temmuz’dan beri tutuklu olarak adaleti bekliyor.

Devamını Oku
24.09.2025
CHP’de yükselen üçlü!

CHP’nin, olağan-olağanüstü onlarca kurultayını izledik. Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki 22. olağanüstü kurultay atmosferi en farklı olanlardan biriydi.

Devamını Oku
23.09.2025
Dokuz Adanalı genç!

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türkiye Belediyeler Birliği başkanvekilliğini de yürüttüğü sırada, 5 Temmuz Cumartesi günü gözaltına alındı, ardından tutuklandı.

Devamını Oku
20.09.2025
Ekonomi iyi yürütülüyor!

Siyasetin en gerçekçi tanımlarından biri şudur: Ekonominin paylaşımı!

Devamını Oku
18.09.2025
Kemal Bey’in 4 B’si!

Baştan vurgulayalım, bu yazıyı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın-uzak çevresinden aldığımız herhangi bir bilgiye, duyuma dayalı yazmıyoruz!

Devamını Oku
17.09.2025
CHP yargı duvarını aştı!

CHP’nin 38. olağan ve 21. olağanüstü kongresinin iptali istemiyle açılan dava dördüncü kez ertelendi. Yeni duruşma 24 Ekim’de...

Devamını Oku
16.09.2025
Silivri’de 12 Eylül!

Bir 12 Eylül gününde Silivri’deyiz.

Devamını Oku
13.09.2025
Kemal Bey’in aradığı garantiler!

Siyaset yeni bir dalgalanmanın eşiğine geldi.

Devamını Oku
11.09.2025
15 Eylül senaryoları!

Tam öngörülemezlik halindeyiz.

Devamını Oku
10.09.2025
Sıfır muhalefet... Tam otokrasi!

CHP İstanbul il binasına yönelik polis ablukası ve devamında binanın biber gazıyla ele geçirilmesi ancak olağanüstü durumlarda, darbe günlerinde meydana gelebilecek bir durum.

Devamını Oku
09.09.2025
Tarih verdi, 'Düğüm çözülecek' dedi!

Güvenlik deyince akla ilk, can ve mal güvenliği gelir ama Türkiye’de pek çok alanda güvenlik kalmadı.

Devamını Oku
06.09.2025
Darbeden beter!

Hukukun yolu bir. Hukukun dışına çıktınız mı, yol çok!

Devamını Oku
04.09.2025
Demokrasiye eylül darbesi!

CHP’nin kurumsal kimliğine yönelik olarak 19 Mart sürecinde planlanan operasyonun düğmesine eylül ayında basıldığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
03.09.2025
Bir Haberal mucizesi!

Başkent Üniversitesi’nin kurucusu, Türkiye’de organ naklinin kurumlaştırıcısı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın bilimsel alanda yaptıklarını sayılara dökmek gelinen noktayı göstermesi bakımından önemlidir.

Devamını Oku
02.09.2025