NATO yeniden şekilleniyor!

28 Haziran 2022 Salı

Ukrayna’daki Rusya-NATO savaşı dördüncü ayı doldururken bugün Madrid’de başlayacak NATO zirvesi yeni bir sürecin başlangıcı olacak.

Haziran ayının ikinci yarısı boyunca yaşanan gelişmeleri sadece “yeni bir soğuk savaş” tanımı ile özetlemek mümkün değil. Daha öte bir yeniden şekillenme söz konusu.

17 Haziran’da 25. St. Petersburg zirvesinde konuşan Putin’in dört cümlesini aktaralım:

“Tek kutuplu dünya sona ermiştir... Küresel politikalarda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Rusya’ya uygulanan ambargo Batı’nın kendisini de vuracak… Bu politikalarla dünyada aç kalanların sayısı artacak...”

23 Haziran’da Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin baş harfleriyle tanımlanan BRİCS ülkeleri sanal ortamda bir araya gelip gerçek âleme köşeli mesajlar verdiler. Bu statüdeki ülkelerin ortak paydası dünyanın artık tek kutuplu olmadığı değerlendirmesinden hareket etmesi. Ukrayna savaşı Çin’i küresel ölçekte bir adım daha öne çıkarmış görünüyor.

***

Bu iki zirvenin ardından bugün de NATO zirvesi toplanıyor. Zirve öncesi haberleri sütuna yatırınca şu olasılıklar dikkati çekiyor:

- Ana gündem Rusya’nın yeniden tanımlanması. İspanya’nın komşusu Portekiz’de Kasım 2010’da yapılan NATO zirvesinde Rusya’dan, “NATO’nun dış partneri” olarak söz edilmişti. Madrid’de bu tanımın değişeceği kesin. 

- Rusya büyük olasılıkla “demokrasiye, özgürlüklere en büyük tehdit” gibi bir çerçeveye oturtulacak. Böylece ABD, Avrupa’da bir adım daha ileri gitmiş olacak.

-İsveç ve Finlandiya Soğuk Savaş döneminde NATO’nun dışında kalmıştı. Gelinen noktada üye olmak istemelerinin sağlanması ciddi bir denge değişikliği. Finlandiya’nın Rusya sınırının 1300 kilometre olduğunu vurgulamakla yetinelim. 

-AB’nin 27, NATO’nun 30 üyesi var. 21 ülke hem AB’ye hem NATO’ya üye. Özellikle konu güvenlikse etkin güç NATO. Bunun daha da derinleşerek gideceği anlaşılıyor.

-Çin’in özellikle Rusya’ya karşı duruşunun röntgeni çekilip ilişkilerin nasıl devam edeceği sorusuna yanıt aramak elzem konular arasında.

-AB’nin 23 Haziran zirvesinde Ukrayna ve Moldova’ya tam üyelik yolunu açmış görüntüsü verme kararı NATO’nun bir artısı. Buna Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya’nın silahlanmaya daha fazla para harcama kararını da eklemek gerek.

***

Zirvede Türkiye’nin ayrı bir gündemi var. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği kurumun işleyişi gereği oybirliğiyle gerçekleşecek. Türkiye, bu iki ülkenin terör örgütlerine verdiği desteğin kabul edilemez olduğunu vurgulayıp çekincesini ortaya koydu. 

Gündemdeki terör örgütleri pek çok devletin ve uluslararası kurumun da “terör örgütleri” listesinde. 

İsveç ise “Büyük devletler bizi bu halimizle NATO’ya istiyor” türü demeç verip topu ABD’ye atıyor. 

Aslında asıl muhatap ABD!

Türkiye haklı olduğu bu duruşunu bozmamalı.

Zirveden sonra yazacağımız bir başka boyutun sadece sorusunu soralım:

NATO’nun Rusya düşmalı olarak yeniden şekillenmesi en çok ABD’nin ve Rusya’nın işine gelmiyor mu?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları