Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

O...

20 Eylül 2020 Pazar

20. yüzyıldan 21. yüzyıla ayakta giren tek dünya lideri oldu...

Türkiye’ye ve dünyaya savaş zaferleri kadar barış zaferleri de armağan etti...

Gücünü oturduğu koltuktan değil, halktan, akıldan ve bilimden aldı. Zaten ömrü boyunca hiç oturmadı...

3 bin 997... Oturduğu sarayın oda sayısı değil, okuduğu kitap sayısı. Bunlar saptanıp derlenebilenler. Cephelerde sabaha karşı okuduğu kitapların sayısı bilinmiyor. Belki de hayatta en çok okudu...

Hakkında en çok kitap yazılan lider. Bugün de Türkiye’de ve dünyada yılda onunla ilgili, ana teması o ve onun yaptıkları olan 20 yeni kitap yayımlanıyor...

Dünyanın bütün kıtalarında heykeli olan tek lider...

Avustralya’da bir kent varoşuna gidip beyaz adamın soyunu kuruttuğu yerlilerle (Aborjinler) konuşsanız, Türkiye’den geldiğinizi söyleyince, Anzakları anımsatıp “bunları bir tek sizin general yendi” der...

Milletini, kan bağı değil, gönül bağı üzerinden tarif etti...

Savaşta, “size ölmeyi emrediyorum” diyecek kadar cesur ve ordusuna hâkim; barışta, “bir halkın kurtuluşu için olmadığı sürece savaş cinayettir” diyecek kadar hümanist...

Emperyalizme attığı tokat hâlâ yedi düvelde yankılanıyor...

Savaşta yendiği komşularına barışın ne olduğunu öğretti. Mandayı kabul eden Suriye’ye bile büyükelçi gönderip bağımsızlığı fısıldadı...

20. yüzyılın iki süper gücünün büyükelçileri onun zamanında görev yaptıktan sonra anılarını yazma sorumluluğu hissetti. Birbirine zıt iki ülke temsilcisinin birleştiği gerçek şuydu: O bir dünya lideri...

Halkı aydınlatmanın yönetmekten çok zor olduğunu biliyordu, zoru seçti...

***

Bütün bunlara karşın saldıranların olması, tartışılması hâlâ en güçlü lider olduğunu ortaya koyuyor...

Tarihteki en yeni olay, halkın belleğinde yaşayandır. 

30 Ağustos gecesi sarayın tepesinden Kocatepe’ye ışıklarla yürüdüyse zafer onundur. Onun deyişiyle milletindir.  

Ne zaman onunla ilgili bir tartışma olsa, onun başardıkları üzerinden bir atışma olsa, taraflar kim olursa olsun, o kazanıyor...

Hâlâ girdiği bütün savaşlardan galip çıkıyor...

Hâlâ yaşayan en büyük lider...

Devletin bütçesini, varlıklarını babasının çiftliği gibi kullanmadı, milletine çiftlik armağan etti. Topraklarını çala çala bitiremiyorlar...

Gençliğe hitabesinde, ileride nelerin olacağını da anlatıyor. Ufku değil, ufkun ötesini görüyor... Zaten bir lideri, lider yapan bu değil mi?

***

Sevgili kardeşlerim,

Bu yazıda hiç isim geçirmedik ama kimi anlattığımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. 

Onu anlatmak için adını soyadını değil, yaptıklarını saymak yeter.

Ama saymak yeter mi?

Ey bu ülkenin güzel insanları...

İktidarda, emperyalizme kafa tutuyormuş gibi yapıp çanak tutan bir anlayış varken...

İktidarda, bu ülkenin gazi Meclisi’ni etkisizleştirdikten sonra toplumun bütün diri kesimlerini öldürmeye kararlı bir zihniyet varken...

Cehaletin en tehlikelisi, elinde güç olan ve hareket halinde olandır. İktidarda, eğitimi cehalete teslim eden bir ezber varken...

Gelin, ortak bir gelecek eyleyelim...

Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz...

Hepimiz alfabenin harfleri gibiyiz. Ancak bir araya gelirsek ne dediğimiz, ne olduğumuz, ne istediğimiz anlaşılır.

Önce neyle mücadele edeceğimize karar verelim:

Birbirimizle mi cehaletle mi?

Sonra en büyük birleştiricinin kim olduğuna karar verelim?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları